DEVAM: 15 - İHMAL
EDİLEN BİR SÜNNETİ İHYA EDENİN BEYANI BABI
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن
يَحْيَى.
حَدَّثنَا
إسماعيل بْن
أَبِي أويس.
حَدَّثنِي
كثير بْن
عَبْد
اللَّه، عَنْ
أَبِيْهِ،
عَنْ جده؛ قَالَ:
- سَمِعْت
رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
يقول: ((من أحيا
سنَّة من سنتي
قَدْ أميتت
بعدي، فإن
لَهُ من الأجر
مثل أجر من عمل
بِهَا من
النَّاس، لاَ
ينقص من أجور
النَّاس
شيئاً. ومن
ابتدع بدعة
لاَ يرضاها
اللَّه ورسوله،
فإن عَلَيْهِ
مثل إثم من
عمل بِهَا من
النَّاس، لاَ
ينقص من آثام
النَّاس
شيئاً)).
Amr İbni Avf
r.a.’den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurmuştur :
'' Kim benden
sonra ihmal edilmiş bir sünnetimi ihya ederse, o sünnetle amel eden insanların
sevaplarından hiçbir şey eksiltmeden onların sevaplarının bir mislini şüphesiz
almış olacaktır. Kim de Allah ve Resulunün razı olmadıkları bir bidat’ı icad
ederse o bidat ile amel eden insanların günahlarından hiçbir şey eksiltmeden
onların günahlarının bir mislini yüklenmiş olacaktır. ''
Ayrıca
benzerini Tirmizi ilim bahsinde tahric etti.
TİRMİZİ HADİSİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN
AÇIKLAMA:
209 ve 210 nolu
HADİSİN AÇIKLAMASI:
Lafız
bakımından bir birine çok benziyen bu hadislerin ifade ettikleri mana ve hüküm
aynıdır. SenedIerine gelince: ilk hadisin senedinde Ebu Bekir bin Ebi Şeybe ve
Zeyd bin El-Hubab, diğerin senedinde bunlara karşılık Muhammed bin Yahya ve
ismail bin Uveys bulunur. SenedIerdeki diğer raviler aynidir. Hadisin metninin
kuvvetini belirtmek için müellif iki senedi de zikretmiştir.
Hadislerde
geçen «SÜNNET,.den maksad, Sindi ve «Miftahu'l-Hace'de naklen beyan edildiği
gibi Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in va'zetmiş olduğu hükümlerdir.
Fitre, zekatı gibi farz ibadetler ve bayram namazı, vakit namazıarını cemaatla
kılmak, namaz dışında Kur'an okumak, ilmi çalışma ve benzeri farz olmayan
ibadetler Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından konulmuş hükümler
olduğu için hepsi "SÜNNET''in kapsamına girer. Şu halde burdaki SÜNNET
farz'ın dışında kalan ibadet demek değildir.
Hadiste geçen Sünnetin
ihyası» Resulullah tarafından konulmuş olan hükümler ile amel etmek, bunları
nefsinde tatbik etmek ve insanların bu hükümlerle amel etmelerini
gerçekleştirmek için gerekli tahrik ve teşvikte bulunmak, demektir.