DEVAM: 18- BİR İLMİ
TEBLİĞ EDENİN FAZİLETİNİN BEYAN BABI
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن
بشار,
وَمُحَمَّد بْن
الوليد.
قَالَاَ:
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن جعفر.
حَدَّثنَا
شعبة، عَن
سماك، عَن
عَبْد الرَّحْمَن
بْن عَبْد
اللّه، عَن
أبِيه؛
-
أَن
الْنَّبِيّ
صَلى اللّه
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قَالَ: ((نضر
اللّه امرأ
سمع منا حديثا
فبلغه. فرب
مبلغ أحفظ من
سامع)).
Abdullah (İbni
Mesud) r.a.’den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu
rivayet edilmiştir:
'' Bizden bir
hadis işiterek onu tebliğ edenin yüzünü Allah ağartsın. Çünkü kendisine tebliğ
edilmiş olacak olan nice adamlar, dirayet, anlayış ve gereğini yapmak
bakımından hadisi işitenden daha kuvvetli olabilir. ''
AÇIKLAMA:
Sindi diyor ki:
'Bizden bir hadisi işiterek ...' tabirinden maksad yalnız bizzat Resül-i
Ekrem'den hadis alan sahabiler değildir. İster bizzat O'ndan işitenler, ister
arada başka biri yada vasıta ile hadisi rivayet edenlerin hepsi kastedilmiştir.
Alimler bu tabiri böylece umumileştirmişlerdir. Burada kişinin, işittiği hadisi
tebliğ etmesi isteniyor ve gerekçe olarak da kişiden hadis alacak olan adam'ın,
hadisin manasına riayet etmek, gerektirdiği şekil ile amel etmek, ondan şer'i
hükümleri çıkarmak için gerekli anlayış, dirayet ve zeka. kabiliyeti yönünden
daha üstün olabildiğine işaret buyuruluyor.