SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 232 >>

DEVAM: 18- BİR İLMİ TEBLİĞ EDENİN FAZİLETİNİN BEYAN BABI

 

حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن بشار, وَمُحَمَّد بْن الوليد. قَالَاَ: حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن جعفر. حَدَّثنَا شعبة، عَن سماك، عَن عَبْد الرَّحْمَن بْن عَبْد اللّه، عَن أبِيه؛

 - أَن الْنَّبِيّ صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ قَالَ: ((نضر اللّه امرأ سمع منا حديثا فبلغه. فرب مبلغ أحفظ من سامع)).

 

Abdullah (İbni Mesud) r.a.’den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

 

'' Bizden bir hadis işiterek onu tebliğ edenin yüzünü Allah ağartsın. Çünkü kendisine tebliğ edilmiş olacak olan nice adamlar, dirayet, anlayış ve gereğini yapmak bakımından hadisi işitenden daha kuvvetli olabilir. ''

 

 

AÇIKLAMA:

 

Sindi diyor ki: 'Bizden bir hadisi işiterek ...' tabirinden maksad yalnız bizzat Resül-i Ekrem'den hadis alan sahabiler değildir. İster bizzat O'ndan işitenler, ister arada başka biri yada vasıta ile hadisi rivayet edenlerin hepsi kastedilmiştir. Alimler bu tabiri böylece umumileştirmişlerdir. Burada kişinin, işittiği hadisi tebliğ etmesi isteniyor ve gerekçe olarak da kişiden hadis alacak olan adam'ın, hadisin manasına riayet etmek, gerektirdiği şekil ile amel etmek, ondan şer'i hükümleri çıkarmak için gerekli anlayış, dirayet ve zeka. kabiliyeti yönünden daha üstün olabildiğine işaret buyuruluyor.