SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 274 >>

DEVAM: 2 - ALLAH'IN TAHARETSİZ NAMAZ KABUL ETMİYECEĞİNİ BEYAN

 

حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن عقيل. حَدَّثنَا الخليل بْن زكريا. حَدَّثنَا هشام بْن حسان، عَن الحسن، عَن أَبِي بكرة؛ قَالَ:

 - قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: ((لاَ يقبل اللَّه صلاة بغير طهور، ولا صدقة من غلول)).

 

Ebu Bekre r.a.’den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

‘‘Allah taharetsiz hiçbir namazı ve ganimetten aşırılan hiçbir mal'dan sadakayı kabul etmez. ‘‘

 

 

AÇIKLAMA: Burdaki hadisler, namazın sıhhati için taharetin ve abdest almanın şart ve farz olduğunu bildiren nasslardır. Zaten namaz için taharetin şart olduğuna dair icma-ı ümmet vardır.

 

Miftahu'l-Hace'de Kadi iyad'dan şöyle dediği nakledilmiştir: Namaz için taharetin ne zaman farz olduğunda ihtilaf vardır.

 

İbn-i Cehm'e göre İslamiyetin başlangıcında abdest sünnet olarak meşru' kılındı. Sonra farziyeti teyemmüm ayeti ile nazil oldu. Cumhür ise abdestin teyemmüm ayetinin nüzulünden önce farz kılındığını söylemişlerdir. Bazı alimler, teyemmüm ayetini delil göstererek her namaz için abdüst almanın farz olduğunu söylemişlerdir. Bazı alimler de abdestli olan kimsenin her namaz için abdest almasının farz değil, müstehap olduğunu ve teyemmüm ayetindeki emrin mendupluk için olduğunu söylemişlerdir. Nitekim İbn-i Ömer'den rivayet edilen bir hadise göre abdest üzerine abdest alan kimse için Allah 10 hasene verir. Diğer bir kısım alimler de ilk zamanlarda her namaz için abdest almak farz kılındı. Fakat sonra bu hüküm neshedildi, demişlerdir.

 

Su ile abdest alınmadan ve gerektiğinde toprakla teyemmüm yapılmadan yani taharetsiz olarak namaza durmanın haram olduğu hususunda ümmetin icmaı olduğunu yukarda söyledik. Bu hususta farz ve nafile namazıarı arasında fark yoktur.