DEVAM: 2. RESULULLAH
S.A.V.'İN HADİS'İNE TA'ZİM VE ONA MUARIZ OLANI TEHDİD
حَدّثَنا
مًحَمَّد بن
بشار،
حَدّثَنا
يحيى بن
سَعِيد، عَنْ
شُعْبَةَ،
عَنْ عمرو بن
مرة، عَنْ أبي
البحتري،
عَنْ أبي عبد
الرحمِن
السلمي، عَنْ
علي بن أبي
طالب. قَالَ: - إذا
حَدّثَتكم
عَنْ رَسُول
صلى اللّه
عليه وسلم
حديثا فظنوا
به الذي هو
أهناه وأهداه
وأتقاه.
Ebu'l-Bahteri’nin
Ebu Abdirrahman Es-Sülemi’den rivayet ettiğine göre Ali b. Ebi Talib r.a. şöyle
buyurmuştur; “Ben size Resulullah s.a.v.’in hadisini okuduğum zaman O’nun
hadisinin hakka, hidayete ve takvaya en uygun, en liyakatli söz olduğuna
inanın.”
AÇIKLAMA: Kütüb-i Sitte'den yalnız bu Sünen'de bulunan 19 ve 20 nolu yukardaki
hadislerin metinleri (bir zamir durumu hariç) aynıdır. Fakat değişiktir.
Birinci
senedeki raviler: Ebu Bekir b. el-Hallad el-Bahili, Yahya b. Said, Şu'b e, İbn-i Aclan, Avn b. Abdillah ve
Abdullah b. Mes'ud'dur. Allah Teala hepsinden razı olsun, amin.
İkinci
seneddeki raviler ise, Muhammed b. Beşşar, Yahya b. Said, Şu'be (son iki zat
birinci senedde de geçer). Amr b. Mürre, Ebü'l-Bahteri, Ebu Abdirrahman
Es-Sülemi ve Ali b. Ebi Talib'dir. (r.a.). Müellifin Amr b. Mürre'ye
ulaştırdığı 3. senedi de var onu belirtmedim.
Bu iki hadis-i
şerif, sünnet-i seniyye hakkında müslümanların nasıl bir saygı, duygu ve inanç
beslemelerinin gerekliliğini öğütlüyor. Ehl-i iman, şuna inanmalıdır ki,
alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber en kolay yolu izlemiş,
(kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin.) buyurmakla
takip ettiği yolu göstermiştir. O'nun sünnet'i kolayca intibak edilebilen
hükümleri ihtiva eder. Sünnet-i seniyye'de intibak edilemeyen veya intibakı güç
olan bir hüküm yoktur. İnanmayan veya imanı çürük olanlara göre durum değişik
olabilir.
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beşeriyet aleminin eşsiz mürşidi olduğu için
mutluluğa, hakka ve ilahi rızaya götürücü sırat-ı müstakim (dosdoğru yol) in
tek rehberidir. Dolayısı ile gösterdiği yolu izleyenler gerçek hidayete erişmiş
olurlar. Keza, takvanın timsali olan Yüce Peygamber'in sünnetine sarılanlar
takvanın zirvesine ve en üstün şuuruna yükselmiş olurlar.
Netice itibarı
ile bu iki hadisin özeti şudur : Peygamber'in hadisleri ilahidir, doğrudur, O
sadece tebliğ edicidir. Eksiksiz ve ziyadesiz olarak insanlara iletir. Öyle ise
O'nun sözleri ile amel etmek, saadet nazmedleri için zorunludur.