SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 503 >>

DEVAM: 69- ÖPMEKTEN DOLAYI ABDEST ALMAK

 

حَدَّثنَا أَبُو بَكْرِ بْن أَبِي شَيْبَةَ. حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن فضيل، عَنْ حجاج، عَنْ عمرو بْن شعيب، عَنْ زينب السهمية، عَنْ عَائِشَة؛

 - أَن رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ كَأَن يتوضأ ثُمَّ يقبل ويصلي ولا يتوضأ. وربما فعله بي.

 

فِيْ الْزَوَائِدِ: فِيْ إِسْنَادُّهُ حجاج بْن أرطاة. وَهُوَ مدلّس. وقد رواه باعنعنة. وزينب، قَالَ فيها الدارقطنيّ: لاَ تقوم بِهَا حجة.

 

Zeyneb es-Sehmiye (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Aişe (r.a.) şöyle demiştir :

 

«Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) abdest alırdı, sonra (bazı eşlerini) öperdi ve abdest almadan namaza dururdu. (Bu durumda) bazen beni öperdi.»

 

Not: Bunun isnadında Haccac bin el-Ertat vardır. Kendisi tedlisçidir ve bu hadisi an'ane ile rivayet etmiştir. Zeyneb'in de rivayetinin hüccet (delil) olmadığını Darekutn! söylemiştir.   Bu bilgi Zevaid'den alınmıştır.

 

AÇIKLAMA: (502, 503)

 

Bu hadisin zahirine göre kadına dokunmak abdesti bozmaz. Tirmizi "Öpmekten dolayı abdest almayı bırakmaK" başlığı altında açtığı babta buradaki ilk (502.) hadisi ravi Veki'den itibaren aynı senedIe rivayet ettikten sonra şöyle der: «Ashab-ı Kiram ve Tabiin'den bazı ilim adamlarından bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir. Süfyan-i Sevri ve Kufe ehlinin kavli budur. Onlar: "Öpmekten dolayı abdest almak yoktur,'' demişlerdir. Malik bin Enes, Evzai, Şafii, Ahmed ve İshak ise: Öpmekten dolayı abdest almak gerekir, demişlerdir. Bu da Sahabilerden ve tabiilerden bazı alimlerin kavIidir: Abdest almanın gereksizliğine delalet eden Hz. Aişe'nin Nebi (s.a.v.)'den aldığı (Fiili) hadisi ile arkadaşlarımız (hadis ehlinin) amel etmemelerinin sebebi ise hadisin senedinin onlarca sahih görülmemesidir. Habib bin Ebi Sabit, Urve'den hadis işitmemiştir. (Yani hadis mürseldirJ Bu hususta Resulullah (s.a.v.)'den sahih bir şey sabit değildir.

 

Ebu Davud'un süneninde de sünenimizde olduğu gibi açılan babta aynı hadis yine Veki'den itibaren aynı senedIe rivayet edilmiş ve mürsel olan başka bir senedie de Aişe (r.anha)'nın hadisi rivayet edilmiştir.

 

Şerhi EI-Menhel'de konu hakkında geniş izah verilmiştir. Burada özetleyerek naklini uygun görüyoruz.

 

Hadisin zahiri kadına dokunmanın abdesti bozmadığına delalet eder. Ali, İbn-i Abbas, Ata' , Tavus, Ebu Hanife ve arkadaşlarının kavIi budur. Onların gösterdikleri delillerin bir kısmı şunlardır.

 

1. Bu babta rivayet edilen Hz. Aişe r.anha'nın hadisidir. Bu hadis münkati' ise de başka hadisler onu teyid ediyor.

 

2. Müslim ve Tirmrzi'nin rivayet ettikleri ve sahih olduğu Tirmizi tarafından ifade edilen şu mealdeki Hz. Aişe (r.anha)'nın hadisidir.  "Bir gece Resulullah (s.a.v.)'i yatakta bulamadım da O'nu aradım. Mescidde şu duayı yaparken ve ayakları dikilmiş iken elimi O'nun ayaklarının altına koymuş oldum: 'AIlah'ım! Şüphesiz ben. gazabından rızana, azabından afvına ve Senden Sana sığınırım. Sana layıkıyla sena edemem. Sen kendine sena ettiğin gibisin.''

 

3. Buhari ve Müslim'in Aişe (r.anha)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir:

'Ben Resulullah (s.a.v.)'in önünde yatardım. Ayaklarım O'nun kıblesi tarafında idi. Secde ettiği zaman beni dürterdi. Ben ayaklarımı kendime doğru çekerdim. Secdeden kalktığı zaman ayaklarımı uzatırdım... O zamanlarda evlerde ışık yoktu. '

 

4. Nesai'nin Aişe (r.anha)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir:

'Resulullah (s.a.v.), namaza dururdu. Bende O'nun önünde cenaze gibi dururdum. Vitir namazını kılmak isteyince ayağı ile bana dokunurdu. (Beni dürterdi)

 

Bu görüşte olan alimler (Maide suresinin 6'nciayetinde geçen  ... Yahut kadınlara dokunduğunuz zaman...» "Mülamese = Dokunma ..yı cinsi münasebet anlamına yorumlamışlardır. Bu yorumun delili, mezkur hadisler ve İbm-i Abbas (r.a.)'ın bu yorumu yapmış olmasıdır. Biliogiği gibi İbn-i Abbas (r.a.) Kur'an-ı Kerim'in tevili hususunda ilahi inayete ve bu hususta Resutullah (s.a.v.)'ın özel duasına mazhar; olmuştur. Ali r.a. de ayeti böyle yorumlamıştır.

 

DOKUNMANIN ABDESTİ BOZDUGUNU SÖYLEYENLER Abdullah bin Mes'ud, İbn-i Ömer, Zühri, Evzai ve Şafii kadına dokunmanın abdesti bozdugunu söylemişlerdir. Bunlar da bızı deliller zikretmişlerdir.

 

1. Yukarda anılan: Ayeti kerimedeki Mülaseme - Lems»in abdesti bozan şeylerden oldugunu açıkça bildirmiştir. Bu kelimenin gerçek manası, el ile dokunmaktır. Hamza ve Kisai nin bu ayeti: ev lemestum olarak okumaları bu kelimenin hakiki manasında kullanıldığinı ve mecazi bir anlamın kastedilmediğini te'yid eder. Çünkü 'Lems'in açikça manası dokunmaktır, cima' değildir.

 

İlk göruşü savunanlar bu görüş sahiplerine şöyle cevap verirler: 'Lems'in zahir ve hakiki manasının el ile dokunmakla olduğunu kabul ediyoruz. Fakat mezkur deliller, kelimenin mecazi manaya yorumIanmasını gerektiriyorlar. Ali ve İbn-i Abbas r.a. da böyle. yorum yapmışlardır. Hz. Aişe (r.anha)'nın hadislerinde bildirilen dokunmaların, çıplak uzuvlara olmayıp arada elbise gibi bir perdenin buılinmuş olması ihtimali, zahire muhalif ve kulfetli bir şeydir. (Yani bu dokunma etek ucu yada baş örtüsü üstünden olabilir ve hadislerde bu belli değil)

 

2. Dokunmanın abdesti bozduğu nu söyleyen alimlerin delillerinden birisi de Malik ve Şafii'nin İbn-iÖmer (r.a.)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir. "Hanımını öpen veya eliyle ona dokunan kişinin abdest alması gerekir.'' Ayrıca Malik'in EI-Muvatta'da İbn-i Mes'ud r.a.'dan rivayet ettiği şu mealdeki hadisi de delildir. ''Kişinin eşini öpmesinden dolayı abdest gerekir.''

 

3. Malik'in İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: "Kim abdestli iken hanımını öperse abdesti iade eder."

 

4.. Malik'in İbn-i Şihab ve Salim aracılığı ile yine İbn-i Ömer'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: ''Erkeğin (eşini) öpmesi ve eliyle dokunması 'Mulamese'dendir. Kim eşini öper veya eliyle ona dokunursa abdest alması vacib (farz) tir.''

 

İbn-i Abdi'l-Berr, Hz. Ömer'in eserini zayıf görerek: «Bu hatadır. Eserin Ömer (r.a.)'den değil oğlu Abdullah'tan. rivayeti sahihtir. Hz. Ömer'den rivayet edildiği kabul edilse bile kendisinin hanımını öptükten sonra abdest almadan namaza durduğu sabittir, Bu nedenle kendisinden olan, rivayet muhtelif olur. Aradaki ihtilafın bertaraf edilmesi için abdest alınmasına dair eseri sahih olduğu takdirde müstahablık manasına yorumlanır. Diğer sahabilerden rivayet'olunan eserler de hüccet değillerdir. Çünkü bu eser ResüluIlah (s.a.v.)'e ref edilmemiştir. Sahabilerin sözleri ResuluIlah'dan varid olan bir hadis'e ters düştüğÜ zaman hiç hüccet olamaz.'' demiştir.

 

EI-Mirkat'ta şöyle denilmektedir: 'Dokunmanın abdesti bozduğunu söyleyen sahabilerin hadisleri mevkuftur. Merfu' hükmünde değildir. Ayrıca bunların kavli istihbaba yorumlanabilir. Müctehid kimse sahabilerin sözlerinden dilediğini seçebilir. Üstelik dokunmayla abdestin bozulmadığı Hz. Aişe'nin hadisinde geçtiği gibi Resulullah (s.a.v.)'den sabittir.'

 

-----------

Mirkat sahibinin söz ettiği Aişe r.anha hadisleri yukarıda geçti. Bu hadislerin bazısı şiddetli zayıflık bazıları ise dokunmanın çıplak ten'e mi yoksa giysiyemi olduğunu açıklamıyor. Ayrıca merfuluk kavli değil yine bir sahabi olan Aişe r.anha aracılığıyla açıklama gerektiren takriri ve fiili hadislerdir. Ayet açık iken, dört mezhebin üç'ü 'dokunmak bozar' dediği halde bu kadar zayıf delil ile abdestini fedaya hazır olmak büyük cesaret.

-----------

 

ŞEHVETLE DOKUNMANIN ABDESTİ BOZDUĞUNU SÖYLEYENLER :

 

Malik, Leys bin Sa'd ve rivayetlerinin birisinde Ahmed (r.a.) şöyle demişlerdir: «Kadınlara dokunmaya ait ayet-i kerime ve hadisler arasında görülen zahiri ihtilafı kaldırmak için kadına dokunma şehvetle olursa abdesti bozar, şehvetsiz olursa bozmaz. Ayet-i kerimedeki Lems,., şehvetle dokunmaya yorumlanır. Hadislerdeki "Lems» ise,şehvetsiz dokunmaya yorumlanır. Nitekim Resulullah (s.a.v.) namazda iken ve Mevlasına yönelmiş bir halde Hz. Aişe'ye vaki olan Lems'i elbette şehvetsiz olmuştur. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in, hanımlarından birisini öptükten sonra abdest almadan namaza çıktığına dair Hz. Aşşe r.anha'nın diğer hadisine gelince; bu olayın söz konusu ayetin inişinden önce olması muhtemeldir. Malik ve Şafii'ye göre. dokunan ve dokunulanın abdesti bozulur. Davud ise: Dokunulanın abdesti bozulmaz demiştir.

 

EI-Menhel yazarı alimlerin mezkur görüşlerini yukarda anlatıldığı gibi naklettikten sonra şöyle söyler: Hulasa kadına dokunmanın abdesti bozup bozmadığı hususunda Alimler arasında ihtilaf vardır.

 

HANEFİ VE ŞAFii MEZHEBLERİNE GÖRE ABDESTİ BOZAN DOKUNMA

 

1)- Hanefi mezhebine göre, fahiş mübaşeret (aşırı dokunma) abdesti bozar. Şöyle ki : Erkekle kadın çıplak veya pek ince bir hail ile"karınlarını veya münteşir bulunan tenasül uzuvlarını birbirine temas. ettirmeleri abdestlerini bozar, kendilerinden bir mayi çıkmasa. bile hüküm budur. İmam Muhammed'e göre bu durumda bir ıslaklık, bir mezi çıkmadıkça abdest bozulmuş olmaz.

 

2}- Şafii mezhebine göre, bir erkeğin namahrem olup yedi yaşına girmiş veya daha büyük yaşta olan kız veya kadına vücutlarının her hangi bir yerini çıplak olarak bir birine dokunması halinde iki tarafın abdesti bozulur. Erkeğin mahremi olan anası, halası, teyzesi gibi bir kadına dokunması abdesti bozmaz. Keza, yedi yaşından küçük bir kıza dokunmak da abdesti bozmaz. Diş, tırnak ve saça dokunmak veya dokunulan ile dokunandan birisinin örtülü yerine dokunmak abdesti bozmaz.