DEVAM: 69- ÖPMEKTEN
DOLAYI ABDEST ALMAK
حَدَّثنَا
أَبُو بَكْرِ
بْن أَبِي
شَيْبَةَ.
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن
فضيل، عَنْ
حجاج، عَنْ
عمرو بْن
شعيب، عَنْ
زينب
السهمية، عَنْ
عَائِشَة؛
-
أَن رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
كَأَن يتوضأ
ثُمَّ يقبل
ويصلي ولا
يتوضأ. وربما
فعله بي.
فِيْ
الْزَوَائِدِ:
فِيْ
إِسْنَادُّهُ
حجاج بْن
أرطاة. وَهُوَ
مدلّس. وقد
رواه باعنعنة.
وزينب، قَالَ
فيها
الدارقطنيّ:
لاَ تقوم بِهَا
حجة.
Zeyneb es-Sehmiye
(r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Aişe (r.a.) şöyle demiştir :
«Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve sellem) abdest alırdı, sonra (bazı eşlerini) öperdi ve
abdest almadan namaza dururdu. (Bu durumda) bazen beni öperdi.»
Not: Bunun
isnadında Haccac bin el-Ertat vardır. Kendisi tedlisçidir ve bu hadisi an'ane
ile rivayet etmiştir. Zeyneb'in de rivayetinin hüccet (delil) olmadığını
Darekutn! söylemiştir. Bu bilgi
Zevaid'den alınmıştır.
AÇIKLAMA: (502, 503)
Bu hadisin
zahirine göre kadına dokunmak abdesti bozmaz. Tirmizi "Öpmekten dolayı
abdest almayı bırakmaK" başlığı altında açtığı babta buradaki ilk (502.)
hadisi ravi Veki'den itibaren aynı senedIe rivayet ettikten sonra şöyle der:
«Ashab-ı Kiram ve Tabiin'den bazı ilim adamlarından bu hadisin benzeri rivayet
edilmiştir. Süfyan-i Sevri ve Kufe ehlinin kavli budur. Onlar: "Öpmekten
dolayı abdest almak yoktur,'' demişlerdir. Malik bin Enes, Evzai, Şafii, Ahmed
ve İshak ise: Öpmekten dolayı abdest almak gerekir, demişlerdir. Bu da
Sahabilerden ve tabiilerden bazı alimlerin kavIidir: Abdest almanın
gereksizliğine delalet eden Hz. Aişe'nin Nebi (s.a.v.)'den aldığı (Fiili)
hadisi ile arkadaşlarımız (hadis ehlinin) amel etmemelerinin sebebi ise hadisin
senedinin onlarca sahih görülmemesidir. Habib bin Ebi Sabit, Urve'den hadis
işitmemiştir. (Yani hadis mürseldirJ Bu hususta Resulullah (s.a.v.)'den sahih
bir şey sabit değildir.
Ebu Davud'un
süneninde de sünenimizde olduğu gibi açılan babta aynı hadis yine Veki'den
itibaren aynı senedIe rivayet edilmiş ve mürsel olan başka bir senedie de Aişe
(r.anha)'nın hadisi rivayet edilmiştir.
Şerhi
EI-Menhel'de konu hakkında geniş izah verilmiştir. Burada özetleyerek naklini
uygun görüyoruz.
Hadisin zahiri
kadına dokunmanın abdesti bozmadığına delalet eder. Ali, İbn-i Abbas, Ata' , Tavus,
Ebu Hanife ve arkadaşlarının kavIi budur. Onların gösterdikleri delillerin bir
kısmı şunlardır.
1. Bu babta
rivayet edilen Hz. Aişe r.anha'nın hadisidir. Bu hadis münkati' ise de başka
hadisler onu teyid ediyor.
2. Müslim ve Tirmrzi'nin
rivayet ettikleri ve sahih olduğu Tirmizi tarafından ifade edilen şu mealdeki
Hz. Aişe (r.anha)'nın hadisidir.
"Bir gece Resulullah (s.a.v.)'i yatakta bulamadım da O'nu aradım.
Mescidde şu duayı yaparken ve ayakları dikilmiş iken elimi O'nun ayaklarının
altına koymuş oldum: 'AIlah'ım! Şüphesiz ben. gazabından rızana, azabından
afvına ve Senden Sana sığınırım. Sana layıkıyla sena edemem. Sen kendine sena
ettiğin gibisin.''
3. Buhari ve
Müslim'in Aişe (r.anha)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir:
'Ben Resulullah
(s.a.v.)'in önünde yatardım. Ayaklarım O'nun kıblesi tarafında idi. Secde
ettiği zaman beni dürterdi. Ben ayaklarımı kendime doğru çekerdim. Secdeden
kalktığı zaman ayaklarımı uzatırdım... O zamanlarda evlerde ışık yoktu. '
4. Nesai'nin
Aişe (r.anha)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir:
'Resulullah
(s.a.v.), namaza dururdu. Bende O'nun önünde cenaze gibi dururdum. Vitir
namazını kılmak isteyince ayağı ile bana dokunurdu. (Beni dürterdi)
Bu görüşte olan
alimler (Maide suresinin 6'nciayetinde geçen
... Yahut kadınlara dokunduğunuz zaman...» "Mülamese = Dokunma ..yı
cinsi münasebet anlamına yorumlamışlardır. Bu yorumun delili, mezkur hadisler
ve İbm-i Abbas (r.a.)'ın bu yorumu yapmış olmasıdır. Biliogiği gibi İbn-i Abbas
(r.a.) Kur'an-ı Kerim'in tevili hususunda ilahi inayete ve bu hususta
Resutullah (s.a.v.)'ın özel duasına mazhar; olmuştur. Ali r.a. de ayeti böyle
yorumlamıştır.
DOKUNMANIN
ABDESTİ BOZDUGUNU SÖYLEYENLER Abdullah bin Mes'ud, İbn-i Ömer, Zühri, Evzai ve
Şafii kadına dokunmanın abdesti bozdugunu söylemişlerdir. Bunlar da bızı
deliller zikretmişlerdir.
1. Yukarda
anılan: Ayeti kerimedeki Mülaseme - Lems»in abdesti bozan şeylerden oldugunu
açıkça bildirmiştir. Bu kelimenin gerçek manası, el ile dokunmaktır. Hamza ve
Kisai nin bu ayeti: ev lemestum olarak okumaları bu kelimenin hakiki manasında
kullanıldığinı ve mecazi bir anlamın kastedilmediğini te'yid eder. Çünkü
'Lems'in açikça manası dokunmaktır, cima' değildir.
İlk göruşü
savunanlar bu görüş sahiplerine şöyle cevap verirler: 'Lems'in zahir ve hakiki
manasının el ile dokunmakla olduğunu kabul ediyoruz. Fakat mezkur deliller,
kelimenin mecazi manaya yorumIanmasını gerektiriyorlar. Ali ve İbn-i Abbas r.a.
da böyle. yorum yapmışlardır. Hz. Aişe (r.anha)'nın hadislerinde bildirilen
dokunmaların, çıplak uzuvlara olmayıp arada elbise gibi bir perdenin buılinmuş
olması ihtimali, zahire muhalif ve kulfetli bir şeydir. (Yani bu dokunma etek
ucu yada baş örtüsü üstünden olabilir ve hadislerde bu belli değil)
2. Dokunmanın
abdesti bozduğu nu söyleyen alimlerin delillerinden birisi de Malik ve
Şafii'nin İbn-iÖmer (r.a.)'den rivayet ettikleri şu mealdeki hadistir.
"Hanımını öpen veya eliyle ona dokunan kişinin abdest alması gerekir.''
Ayrıca Malik'in EI-Muvatta'da İbn-i Mes'ud r.a.'dan rivayet ettiği şu mealdeki
hadisi de delildir. ''Kişinin eşini öpmesinden dolayı abdest gerekir.''
3. Malik'in
İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: "Kim abdestli
iken hanımını öperse abdesti iade eder."
4.. Malik'in
İbn-i Şihab ve Salim aracılığı ile yine İbn-i Ömer'den rivayet ettiği şu
mealdeki hadistir: ''Erkeğin (eşini) öpmesi ve eliyle dokunması
'Mulamese'dendir. Kim eşini öper veya eliyle ona dokunursa abdest alması vacib
(farz) tir.''
İbn-i
Abdi'l-Berr, Hz. Ömer'in eserini zayıf görerek: «Bu hatadır. Eserin Ömer
(r.a.)'den değil oğlu Abdullah'tan. rivayeti sahihtir. Hz. Ömer'den rivayet
edildiği kabul edilse bile kendisinin hanımını öptükten sonra abdest almadan
namaza durduğu sabittir, Bu nedenle kendisinden olan, rivayet muhtelif olur.
Aradaki ihtilafın bertaraf edilmesi için abdest alınmasına dair eseri sahih
olduğu takdirde müstahablık manasına yorumlanır. Diğer sahabilerden
rivayet'olunan eserler de hüccet değillerdir. Çünkü bu eser ResüluIlah (s.a.v.)'e
ref edilmemiştir. Sahabilerin sözleri ResuluIlah'dan varid olan bir hadis'e
ters düştüğÜ zaman hiç hüccet olamaz.'' demiştir.
EI-Mirkat'ta
şöyle denilmektedir: 'Dokunmanın abdesti bozduğunu söyleyen sahabilerin
hadisleri mevkuftur. Merfu' hükmünde değildir. Ayrıca bunların kavli istihbaba
yorumlanabilir. Müctehid kimse sahabilerin sözlerinden dilediğini seçebilir.
Üstelik dokunmayla abdestin bozulmadığı Hz. Aişe'nin hadisinde geçtiği gibi
Resulullah (s.a.v.)'den sabittir.'
-----------
Mirkat sahibinin
söz ettiği Aişe r.anha hadisleri yukarıda geçti. Bu hadislerin bazısı şiddetli
zayıflık bazıları ise dokunmanın çıplak ten'e mi yoksa giysiyemi olduğunu
açıklamıyor. Ayrıca merfuluk kavli değil yine bir sahabi olan Aişe r.anha
aracılığıyla açıklama gerektiren takriri ve fiili hadislerdir. Ayet açık iken,
dört mezhebin üç'ü 'dokunmak bozar' dediği halde bu kadar zayıf delil ile
abdestini fedaya hazır olmak büyük cesaret.
-----------
ŞEHVETLE
DOKUNMANIN ABDESTİ BOZDUĞUNU SÖYLEYENLER :
Malik, Leys bin
Sa'd ve rivayetlerinin birisinde Ahmed (r.a.) şöyle demişlerdir: «Kadınlara
dokunmaya ait ayet-i kerime ve hadisler arasında görülen zahiri ihtilafı
kaldırmak için kadına dokunma şehvetle olursa abdesti bozar, şehvetsiz olursa
bozmaz. Ayet-i kerimedeki Lems,., şehvetle dokunmaya yorumlanır. Hadislerdeki
"Lems» ise,şehvetsiz dokunmaya yorumlanır. Nitekim Resulullah (s.a.v.)
namazda iken ve Mevlasına yönelmiş bir halde Hz. Aişe'ye vaki olan Lems'i
elbette şehvetsiz olmuştur. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in, hanımlarından birisini
öptükten sonra abdest almadan namaza çıktığına dair Hz. Aşşe r.anha'nın diğer
hadisine gelince; bu olayın söz konusu ayetin inişinden önce olması
muhtemeldir. Malik ve Şafii'ye göre. dokunan ve dokunulanın abdesti bozulur.
Davud ise: Dokunulanın abdesti bozulmaz demiştir.
EI-Menhel
yazarı alimlerin mezkur görüşlerini yukarda anlatıldığı gibi naklettikten sonra
şöyle söyler: Hulasa kadına dokunmanın abdesti bozup bozmadığı hususunda
Alimler arasında ihtilaf vardır.
HANEFİ VE ŞAFii
MEZHEBLERİNE GÖRE ABDESTİ BOZAN DOKUNMA
1)- Hanefi
mezhebine göre, fahiş mübaşeret (aşırı dokunma) abdesti bozar. Şöyle ki :
Erkekle kadın çıplak veya pek ince bir hail ile"karınlarını veya münteşir
bulunan tenasül uzuvlarını birbirine temas. ettirmeleri abdestlerini bozar,
kendilerinden bir mayi çıkmasa. bile hüküm budur. İmam Muhammed'e göre bu
durumda bir ıslaklık, bir mezi çıkmadıkça abdest bozulmuş olmaz.
2}- Şafii
mezhebine göre, bir erkeğin namahrem olup yedi yaşına girmiş veya daha büyük
yaşta olan kız veya kadına vücutlarının her hangi bir yerini çıplak olarak bir
birine dokunması halinde iki tarafın abdesti bozulur. Erkeğin mahremi olan
anası, halası, teyzesi gibi bir kadına dokunması abdesti bozmaz. Keza, yedi
yaşından küçük bir kıza dokunmak da abdesti bozmaz. Diş, tırnak ve saça
dokunmak veya dokunulan ile dokunandan birisinin örtülü yerine dokunmak abdesti
bozmaz.