DEVAM: 86- MUKİM VE
MİSAFİR İÇİN MESHEDENİLME SÜRESİ HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن
بشار، وبشر
بْن هلال
الصواف؛
قَالاَ:
حَدَّثنَا
عَبْد الوهاب
بْن عَبْد
المجيد؛
قَالَ: حَدَّثنَا
المهاجر
أَبُو مخلد،
عَنْ عَبْد
الرَّحْمَن
بْن أَبِي
بكرة، عَنْ
أَبِيْهِ، -
عَنْ
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ؛
أَنَّهُ رخص
للمسافر،
إِذَا توضأ
ولبس خفيه
ثُمَّ أحدث
وضوءًا، أَن
يمسح ثلاثة
أيام
ولياليهن.
وللمقيم،
يوما وليلة.
Ebu Bekre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Misafir abdest
alıp, mestlerini giydikten sonra abdest bozduğu zaman geceleriyle beraber üç
gün üç gece ve mukimin bir gün bir gece meshetmesini Resul-i Ekrem (Sallallahu
aleyhi ve sellem) ruhsat olarak caiz kılmıştır.
AÇIKLAMA :
Tirmizi'nin
şerhi Tuhfe'de belirtildiğine göre, Ebu Bekre'nin hadisini İbn-i Huzeyme ve
Darekutni de rivayet etmişler, Hattabi de isnadının sahih olduğunu söylemiştir.
El-Münteka'dan naklen verilen bilgiye göre buralardaki hadis metni mealen
şöyledir:
''Misafirin,
geceleriyle beraber üçgün, mukimin'de bir gün bir gece mestleri üzerine
meshetmelerine, mestlerini abdest aldıktan sonra giymişlerse ruhsat
verilmiştir.'' Bu rivayete göre abdest aldıktan sonra, mestlerini giymiş olma
şartı misafirde arandığı gibi mukimde de aranıyor. Bu hususta alimlerin
ittifakı vardır. Yani bu şart bakımından misafir ile mukim arasında bir fark
yoktur. Kitabımızdaki rivayette, misafirin abdest alıp mestlerini giymiş olma
şartı, mukim için zikredilmemiş ise de melhuzdur.
MESH SÜRESİ
HUSÜSUNDAKİ ALİMLERİN GÔRÜŞÜ :
Bu babta geçen
hadisler bu sürenin mukim için bir gün bir gsce, misafir için de üç gün üç gece
oldugupu ispat eder.
Menhel yazarı
''Mesih süresi'' babında alimlerin görüşünü şöyle anlatır. Sahabilerin,
Tabiilerin ve onlardan sonra gelen fıkıhçıların alimlerinden meydana gelen
cumhura göre mesh süresi mukim için bir gün bir gece, misafir için de üç gün üç
gecedir. Ebu Hanife, Şafii, Ahmed bin Hanbel, Sevri, Hasan bin Salih ve İshak
bin Rahuye'nin, mezhebi budur. Hattabi: Meshin muayyen bir süreyle sınırlı
oluşu tüm fıkıhçıların sözüdür demiştir. İbn-i Abdi'l-Berr de: 'Tabiilerin çoğu
ve fıkıhçılar bu görüş üzerinde müttefiktirler. Bence de ihtiyatlı olanı budur.
Çünkü meshetmenin caizliği tevatürle sabittir. Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat bu
konuda müttefiktirler. Gönül, onların ittifakında yatışmıştır. Alimlerin çoğu.:
Mukimin bir gün bir geceye ait beş vakit namazdan misafirin de üç gün üç geceye
ait onbeş vakit namazdan fazlası için meshetmesi caiz değildir, dediklerine
göre ilim adamına, uyması vacip olan şey, namazını kesin bilgi ile kılmasıdır.
Bütün alimler ittifak etmedikçe kesin bilgiye göre ayakları yıkamak gerekir.
Meshe ittifak ettikleri takdirde meshetmek de sağlam ve kesin bilgiye dayalı
olur. Alimler. üç günden fazla süre için misafirin meshedebileceğine ve bir gün
bir geceden fazla mukimin meshetmesinin caiz olduğuna icma' etmemişlerdir. Bu
nedenle en sağlam iş bu süreyi aşmamaldır, demiştir.''
Cumhürun
gösterdikleri delilIer çoktur. Huzeyme bin Sabit'in (553 - 554 nolu) hadisi.
Şüreyh bin Hani'in (552 nolu) hadisi, Safvan bin Assal'ın hadisi bu
cümledendir. şureyh bin Hani'in hadisini Ahmed, Nesai ve ibn-i Mace rivayet
etmişlerdir. Safvan bin Assal'ın hadisini Ahmed ve İbn-i Huzeyme rivayet
etmişlerdir. Huzeyme bin Sabit'in hadisini de, El-Hafız'ın Telhis'te beyan
ettiği gibi Şafii, Ahmed, Nesai' Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Maceh, İbn-i
Huzeyme, İbn-i Hibbanı, Darekutni ve Beyhaki rivayet etmişlerdir, Tirmizi bu
hadisin hasen-sahih olduğunu, Buhari de hasen olduğunu söylemiştir.
Mestler üzerine
meshetmek için süre tahdidi olmayıp hazer ve seferde kişi, dilediği sürece
mestler üzerine meshedebilir, diyenler de olmuştur. Şa'bi, Ebu Seleme bin
Abdurrahman, El-Leys, Rabia ve meşhur rivayete göre Malik bunlardandır.
Bunların delili, Ebu Davud'un Huzeyme bin Sabit'e ait bir rivayetindeki;
''Eğer biz mesh
süresinin arttırılmasını Peygamber (s.a.v.)'den isteseydik süreyi bize
arttıracaktı.'' parçasıdır. Ve (557 - 558 nolu hadis gibi) buna benzeyen bazı
hadislerdir. . İbn-i Seyyidi'n-Nas, Tirmizi'nin şerhinde: «Eğer bu fıkra sabit
olmuş olsaydı bile meshin süresiz olduğunu söyleyenler için delil olmazdı.
Çünkü bu ifade açıktır ki, onlar sürenin arttırılmasını istememişler ve
arttırılmamıştır.''
Bu grup
alimlerin gösterdikleri hadislerin hepsi zayıftır. (EI-Menhel yazarı, bu
hadisleri ve zayıf oluşlarının nedenlerini bir bir anlatır, Çok uzun olduğu
için buraya almaktan vazgeçtim) Menhel yazarı daha sonra şöyle der: Eğer meshin
süresiz yapılabileceğine delil gösterilen hadisler sahih olsaydı, şöyle yorum
yapılacaktı: ''Mukimin günü ve misafirin üç günü dolunca mestlerini çıkarıp,
ayaklarını yıkamaları kaydıyla kişi, yıllarca mesh işine devam edebilir.
Yukarıda verilen bilgiyi edindikten sonra en sağlamı ve ihtiyatlısı. mesh
süresinin sınırlı olduğuna dair hadislerle amel etmektir.
Tanınan süre,
556 nolu hadiste işaret edildiği gibi mestler giyildikten sonra abdest
bozulduğu zamandan itibaren başlar. Mestleri giyme zamanından veya mestler
üzerine meshetme zamanından başlamış olmaz.