DEVAM: 3- EZANDAKİ
SÜNNET BABI
حَدَّثَنَا
أيوب بن
مُحَمَّد
الهاشمي. حَدَّثَنَا
عبد الواحد بن
زياد، عن حجاج
بن أرطاة، عن
عون بن أبي
جحيفة، عن
أبيه؛ قَالَ:
-
أتيت رَسُول
اللَّه صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم
بالأبطح، وهو
في قبة حمراء.
فخرج بلال.
فأذن فاستدار
في أذانه.
وجعل إصبعيه
في إذنيه.
هذا الإسناد
فيه حجاج بن
أرطاة وهو
ضعيف.
Ebu Cuhayfe
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Ben, El-Ebtah'ta
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım. Kendisi, kırmızı bir
çadır altındaydı. Biraz sonra Bilal (r.a.), çıkıp ezan okudu. Ezanında döndü ve
iki parmağını kulaklarına soktu."
Not: Bu isnadda
Haccac bin Ertad bulunur. O da zayıftır.
AÇIKLAMA :
Sünenimizin
haşiyesi Sindi'nin beyanına göre Tirmizi ilk hadisi sahih bir senedie rivayet
etmiştir. Halbuki yaptığım incelemeye göre Tirmizi 'Ezanda kulağa parmak sokmak
babı'nda bu hadisi değil, bundan sonra gelen Ebu Cuhayfe (r.a.)'in hadisini
başka bir senedie rivayet ederek, hasen - sahih olduğunu söylemiştir. Notta
belirtildiği gibi ilk hadisin ravisi Sa'd El-Karazi (r.a.)'in evladı zayıf
görüldüğü için, isnad zayıf sayılmıştır. Bununla beraber, ezanda parmakları
kulağa sokmanın meşruluğu sahih senedlerle rivayet olunan Ebu Cuhayfe (r.a.)'in
hadisiyle sabittir.
Ebu Cuhayfe
(r.a.)'in hadisine gelince; Bunu Buhari ve Müslim kısa ve uzun metinler halinde
rivayet etmişler. El-Hakim, Nesai, Ebu Davud, Beyhaki ve İbn-i Huzeyme de
rivayet etmişlerdir. Tirmizi'nin rivayetinde, burada olduğu gibi Bilal
(r.a.)'ın ezan okurken parmak uçlarını kulaklarına soktuğu ilavesi de
mevcuttur. Diğerlerinde bu ilave yoktur.
Tirmizi, Ebu
Cuhayfe (r.a.)'in hadisinin hasen - sahih olduğunu söyledikten sonra: Ilim
ehli, müezzinin ezan esnasında iki parmağını kulaklarına sokmasını müstehap
saymışlardır. Bazı alimler, kamet'te de aynı şeyin yapılmasını müstehap
saymışlardır. Evzai'nin kavli de buduı".
Ebu Cuhayfe
(r.a.)'in adı Veheb es-Suvai'dir. Ebu Davud'un rivayetinde Ebu Cuhayfe (r.a.),
mealen şöyle demiştir:
'Ben, Mekke'de
Nebi (s.a.v.)'in yanına vardım, Kendisi, tabaklanmış deriden ma'mul kırmızı,
mahruti bir çadırdaydı, Bilal (r.a.), (Ebtah'a) çıkarak ezan'ı okudu. Bilal
(r.a.); ....... ve ..... gelince boynunu sağa, sola çevirdi. (Fakat göğsü ile
ayağıyla kıbleden) başka yöne dönmedi. .. '
EI-Menhel
yazarı şöyle der: ''Yani Bilal (r.a.); Hayya ale's-selah ve Hayya ale'l-felah
derken boynunu sağa sola döndürmüş ve göğsünü kıbleden çevirmemiş, ayagıyla da
dönmemiştir. Hadis, ezan okunurken, yalnız Hayya ale's-selah ve Hayya
ale'l-felah denildiğinde başın sağa, sola döndürüleceğini, başka zaman
döndürülmeyeceğini hükme bağlamıştır. Bu dönüş birkaç türlü olabilir:
1- Boynunu sağa
döndürdükten sonra iki defa; Hayya ale's-selah der, sonra boynunu sola döndürür
ve iki defa; Hayya ale'l-felah der
Nevevi:
Döndürme çeşitlerinin en sıhhatIisi budur. Irak alimleri ve Horasan
alimlerinden bir cemaat, kesin olarak böyle hükmetmişlerdir.
2- Müezzin,
boynunu sağa döndürüp; Hayya ale's-selah dedikten sonra yüzünü kıbleye çevirir,
sonra tekrar boynunu sağa döndürüp ikinci defa; Hayya ale's-selah der. Sonra
boynunu sola döndürüp; Hayya ale'l-felah der. Tekrar yüzünü kıbleye çevirir.
Daha sonra yine boynunu sola döndürüp ikinci defa; Hayya ale'l-felah der.
3- Boynunu sağa
döndürüp bir defa; Hayya ale's-selah der. Sonra boynunu sola döndürüp ikinci
defa; Hayya ale'l-felah der. Bundan sonra aynı şekilde; Hayya ale'l-felah der.
Şafii, Nehai,
Sevri, Evzai, Ebu Sevr ve bir rivayete göre Ahmed bin HanbeI'e göre müezzinin,
yerde olsun başka bir şey üzerinde olsun ezan okurken göğsünü kıbleden
döndürmeden ve ayaklarının yerini değiştirmeden, yalnız boynuyla sağa sola
dönmesi müstahabtır. Hanbeliler'e göre ihtiyaç halinde yalnız göğsünü döndürmek
müstahabtır. Delilleri de bu hadisin zahiridir.
Malik'e göre
müezzin ezan okurken dolaşmayacağı gibi, boynuyla sağa sola bakmayacaktır.
Ancak çevredekilere ezan sesini duyurmak maksadıyla sağa sola boynunu
döndürebilir.
Ebu Hanife,
İshak ve bir rivayete göre Ahmed: Müezzin, dolaşmaz, sağa sola boynuyla döner.
Ancak minare üzerinde ezan okuyunca, minare etrafında dolaşır, demişlerdir.
Dolaşır diyen
alimler, İbn-i Mace ve Beyhaki'nin Haccac bin Ertat tarikinden Avn bin Ebi
Cuhayfe (r.a.)'den, Onun da Ebu Cuhayfe'den rivayet ettiği (711 nolu) hadise
dayanmışlardır. Çünkü bu hadiste Bilal (r.a.)'ın ezan okurken dolaştığı
bildiril(yor.
Ezanda
dolaşılmaz, diyen alimler' İbn-i Mace ve Beyhaki'nin rivayetine şöyle karşılık
vermişlerdir: Bu rivayet zayıftır. Çünkü Haccac, zayıf ve tedlisçi'dir.
Bilhassa an'ane ile rivayet ettiği zaman çok zayıf sayılır. Diğer taraftan, bu
rivayet sika ravilerin Avn bin Ebi Cuhayfe aracılığıyla Ebu Cuhayfe'den
yaptıkları rivayete muhaliftir. Bu nedenle reddedilmesi gerekir. Üçüncüsü, bu
rivayetteki istidare (dönüp dolaşmak), rivayetlerin arasını bulmak üzere yalnız
boyunla sağa sola dönmeye yorumlanır.
El-Hafız,
el-Fetih'te: İstidare hususunda rivayetler muhteliftir. Bazı rivayetlerde Bilal
(r.a.)'ın döndüğü. diğer bazı rivayetlerde Bilal (r.a.)'in dönmediği
bildirilmiştir. ''Döndü'' diyen raviler zayıftır. O ravilerin seviyesinde olan
veya onlardan kuvvetli olan raviler: Dönmedi, demişlerdir. Rivayetlerin arasını
şöyle bulmak mümkündür. Döndü, diyenler: Başını döndürdü, demek istemişler;
Dönmedi, diyenler de bedeniyle dönmediğini kasdetmişler, demiştir.''
Bilal (r.a.)'in
parmaklarını kulaklarına sokması hususuna gelince; Tuhfetu'l-Ahvezi yazarının
naklen beyanına göre El-Hafız şöyle demiştir: 'Hangi parmağın kulağa sokulacağı
hususunda size bir şey varid olmamıştır. Nevevi şahadet parmaklarının kulak
deliği üzerine konmasının müstahab olduğunu kesin olarak bildirmiştir.
Hadisteki parmak tabirinden maksad parmak ucudur.'
EI-Menhel
yazarı da bu hususta şöyle der: "Alimler müezzinin ezan okurken iki parmak
ucunu kulak deliği üzerine koymasını müstahab saymışlardır. Delilleri de
Tirmizi'nin Ebu Cuhayfe'den rivayet ettiği hadistir.
İbn-i Mace ve
El-Hakim de bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir. Parmak uçlarıyla kulak
deliğini tıkamak, sesin daha toplu olmasına yardımcı olur. Nevevi:
'Arkadaşlarımız, parmakları kulağa sokmada şu fayda vardır: İcabında adam sağır
olduğu veya uzak yerde bulunduğu için veyahut da başka sebeplerden müezzinin
sesini işitmez. Müezzine parmakları Imlağına koymasından ezan okuduğunu anlar.
Şayet müezzinin bir eli sakat ise diğer el parmağını kulağına sokması
müstahabtır' demiştir.
Kamet eden
kişinin kıbleye doğru ayakta durması müstahabtır: Bununla boynunu sağa sola
döndermesi müstahab mıdır? Bu hususta üç görüş vardır:
1- Müstahabtır.
İmamü'l-Harameyn, arkadaşların bu hususta ittifakını nakletmiştir.
2- Müstahab
değildir. Bağavi, bu görüşü tercih ederek: Çünkü kamet hazır bulunan cemaat
içindir. Bu sebeple sağa sola dönmeye ihtiyaç yoktur, demiştir.
3- Cami büyükse
sağa sola: yüz çevirir, aksi takdirde çevirmez.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1- Ezanda; Haya ale's-selah - Hayya ale'l-felah derken
boynunu sağa sola döndürmek müstahabtır. Alimlerin bu husustaki görüşleri
yukarıda anlatılmıştır.
2- Ezanda
parmak uçlarını kulak deliklerine sokmak müstehabtır.''
El-Fıkıh
Ale'l-Mezahibi'l-Erbaa (Dört mezheb'in fıkıh kitabı)'nın Ezan bölümünde
müezzinin ''Hayye alel...'' lerde sağa sola dönüşü ile ilgili olarak şöyle
denilir:
''Hanefi, Şafii
ve Hanbeli alimlerine göre müezzin mezkur cümleleri okurken yalnız boynu ile
sağa sola dönmelidir. Hanefiler'e göre minareden ezan okunduğu zaman ezanın her
yönde duyulması için müezzinin minare etrafında dolaşması sünnettir. Şafiiler'e
göre müezzin minarede olsun başka yerde olsun ezan okuduğunda kıbleden dönmeden
sesini herkese duyurabilirse dönmemesi gerekir. Fakat köy büyük olup dönüp
dolaşmadan sesini her tarafa duyuramıyorsa kıbleden başka yönlere dönmesi
sünnettir.
Malikiler'e
göre sesini halka duyurmak için müezzinin kıbleden başka yönlere dönmesi
ihtiyacı duyduğu taktirde mendubtur.
Hanbeliler'e
göre müezzinin minare üzerinden ezan okuması halinde bile ezan boyunca
bedeniyle kıbleden dönmemesi sünnettir. Ancak göğsü ile sağa sola dönebilir;''