DEVAM: 3- EZANDAKİ
SÜNNET BABI
حَدَّثَنَا
عمر بن رافع.
حَدَّثَنَا
عبد اللَّه بن
المبارك، عن
معمر، عن
الزهري، عن
سعيد بن
المسيب، عن
بلال؛
-
أنه أتى
النَبِي
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم
يؤذنه بصلاة
الفجر. فقيل:
هو نائم. فقال:
الصلاة خير من
النوم،
الصلاة خير من
النوم. فأقرت
في تأذين الفجر.
فثبت الأمر
على ذلك.
فِيْ
الزَوَائِد:
إِسْنَادُهُ
ثِقَات. إلا أن
فيه انقطاعاً.
سسعيد بن
المسيب لم
يسمع من بلال.
Bilal (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre kendisi, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek :
Sabah namazı
(vakti) ni haber vermek istemiş de Bilal (r.a.)'e: O uyuyor, denmiş. Bunun
üzerine Bilal (r.a.):
Namaz uykudan
hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır, demiş; Bunun üzerine bu cümle sabah ezanına
yerleştirilmiş ve böylece (tesvib) durumu sabitleşmiştir."
Not: Zevaid'de
isnadındaki ravilerin sika olduğu, ancak onda bir inkıta' bulunduğu çünkü Said
bin el-Müseyyeb'in Bilal (r.a.)den hadis dinlemediği bildirilmiştir.
AÇIKLAMA :
Tesvib: Bir
şeyi ilan ettikten sonra, tekrar ilan etmeye dönmektir. kamete de tesvib
denilir. Dua etmek, ceza veya mükafat vermek, namaza çağırmak... v.s. manalara
da kullanılır. Bir de müezzinin ezan içindeki; ''Es-selatu hayrun mine'n-nevm =
Namaz uykudan hayırlıdır" cümlesini söylemesine denir. Hadisteki
tesvib'den maksad, bu cümleyi ezan arasında iki defa okumaktır.
Bilal (r.a.)'ın
ilk hadisini Tirmizi ve Beyhaki de rivayet etmişler, Beyhaki, ravi Abdurrahman
(r.a.)'in Bilal (r.a.) ile buluşmadığını söylemiştir.
Bilal (r.a.)'in
ikinci hadisini Taberani de rivayet etmiştir.
Bilal
(r.a.)'den rivayet olunan bu iki hadisin senedinde inkıta' varsa da Ebu Davud,
Ahmed, İbn-i Hibban, Nesai, Beyhaki ve Tahavi'nin rivayet ettikleri Ebu Mahzure
(r.a.)'in hadisinde, Ona ezanı öğretirken şöyl,e buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Eğer
ezan, sabah namazı için ise, sen; ''es-Selatu hayrun mine'n-nevm, es-Selatu
hayrun mine'n-nevm'' diyeceksin ... "
Tuhfetu'l-Ahvezi
yazarı, 'Tesvib babı'nda şöyle der: ''Sabah namazındaki tesvib hakkında Enes
(r.a.)'den rivayet olunan şu mealdeki hadisi İbn-i Huzeyme, Darekutni ve
Beyhaki rivayet etmişler, Beyhaki isnadının sahih olduğunu söylemiştir.
Müezzinin sabah
ezanmda : *Hayya ale'l-felah* dan sonra: *es-Selatu hayrun mine'n-nevm* demesi
sünnettendir.'' Bu hususta rivayet olunan başka hadisler Nasbu'r-Raye'de
mezkurdur: Bilmiş" ol ki; Sabah ezanında mezkur cümleyi okumak, Ebu
Mahzure (r.a.) hadisi ve bir kısmı zikrolunan başka hadislerle, sabittir.''
EI-Menhel
yazarı, 'Ezan babı'nda rivayet olunan Ebu Mahzure (r.a.)'in hadisiyle ilgili
olarak aşağıdaki ma'lumatı vermiştir:
''Sabah
ezanında tesvibin meşruluğunun aslı, Taberani'riin de kendi senediyle rivayet
ettiği gibi şudur: Billal (r.a.), Nebi (s.a.v.)'e gelerek sabah namazı vaktini
haber vermek istemiş ve Onu uyku halinde bulmuştur. Bu nedenle Bilal (r.a.),.
iki defa: *es-Selatu hayrun mine'n-nevm* demiştir. Nebi (s.a.v.) de: ''Ey
Bilal! Sabah namazı için ezan okuduğun zaman, ezanın arasına şu okuduğunu yerleştir.''
buyurmuştur. İbn-i Mace de, Taberani'nin rivayet ettiğinin benzerini Said bin
El-Müseyyeb tarikiyle rivayet etmiştir. Anılan bu rivayetler, Malik'in,
el-Muvatta'da rivayet ettiği şu mealdeki hadisle çelişmez:
'Müezzin, Ömer
bin El-Hattab (r.a.)'e gelerek, sabah namazı vaktini haber vermek istemiş, Onu
uyur görünce: *es-Selatu hayrun mine'n-nevm* demiş. Ömer (r.a.) de müezzine: Şu
okuduğunu sabah ezanı içerisine yerleştir, demiştir.' Çünkü Ömer (r.a.)'in
maksadı müezzinin, bu cümleyi yersiz kullanışına itiraz etmektir. Sanki
müezzine : Resulullah (s.a.v.) şu cümleyi sabah ezani içine yerleştirİniş, sen
de oraya yerleştir, demek istemiştir. Ömer (r.a.)'in kendiliğinden bu cümleye
itiraz ettiği sanıimasın.,
Yukarıda
verilen bilgiler, tesvib'in sadece sabah ezanında okunmasının meşru olduğuna
delalet eder. cumhurun görüşü de budur. İbn-i Mace'nin rivayet ettiği (715
nolu) Bilal. (r.a.)'ın hadisi de, cumhurun görüşüne delil teşkil eder. Tirmizi
de aynı hadisI rivayet etmiştir.
Nahei, bütün
namazlarda; Hasan bin Salih sabah ve yatsı ezanlarında tesvibin sünnet olduğunu
söylemişlerse de delilleri yoktur. Çünkü hadisler, bunun yalnız sabah ezanında
meşru olduğuna delalet eder.
Fecir'den önce
ve fecir'den sonra olmak üzere, sabah namazı için iki ezanın meşruluğuna
hükmeden alimlere göre her ikisinde tesvib yalnız ilk ezanda mı meşrudur? yoksa
ikisinde de meşru mudur? diye alimler arasında ihtilaf olmuştur:
Şafii
alimlerine göre her iki ezanda da tesvib vardır. Maliki mezhebinin zahirine
göre hüküm böyledir. Onların delili tesvib'e ait rivayetlerin mutlak oluşudur.
Yani sabah'ın ilk ezanı kaydı yoktur.
Subutu's-Selam
sahibi tesvib'in ilk ezana mahsus olduğuna taraftar olmuştur. İbn-i Huzeyme de
bu görüşü savunmuştur. Nesai ve Beyhaki'nin Sünen-i Kübralarındaki rivayet de
böyledir. Tahavi'nin Ebu Mahzure'den rivayet ettiği hadiste Nebi (s.a.v.l'in
kendisine ilk ezanda tesvib okunmasını öğrettiği bildirilmiştir .
Hulasa dört
mezheb imamı, sabah ezanında tesvib ile hükmetmişlerdir. Sabah namazı için bir
ezan okunur, diyenler ile iki ezan okunur, diyenler arasında bir ayrılık
yoktur.
HADİSLERİN
FIKIH YÖNÜ :
1- Sabah
ezanında tesvib, meşrudur.
2- Yatsı
namazında tesvib, yasaktır. Diğer namazlar, uyku vaktine rastlamadığı için, bunlara
ait ezanlarda, tesvib söz konusu değildir.