7- SEN MESCİDDE İKEN
MÜEZZİN EZAN OKUDUĞU ZAMAN DIŞARI ÇIKMA BABI
حَدَّثَنَا
أبو بكر بْن
أبي شيبة.
حَدَّثَنَا
أبو الأحوص،
عن إبراهيم
بْن مهاجر، عن
أبي الشعثاء؛
قال: -
كنا قعوداً في
المسجد مع أبي
هُرَيْرَة.
فأذن المؤذن.
فقام رجل من
المسجد يميس.
فأتبعه أبو
هُرَيْرَة
بصره حتى خرج
من المسجد.
فقال أبو
هُرَيْرَة:
أما هذا فقد
عصى أبا
القاسم صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ.
Ebü'ş-Şasa
(Süleym bin el-Esved) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Biz Ebu Hureyre
(r.a.) ile beraber mescidde oturuyorduk. Müezzin, (ikindi için) ezan okudu.
Ezandan sonra bir adam mescidden kalkıp böbürlenerek gitti. Ebu Hureyre (r.a.)
onu mescidden çıkıncaya kadar gözüyle takip etti. Sonra Eb$ Hureyre (r.a.):
«Amma şu adam
şüphesiz ki Ebü'l-Kasım (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e isyan etti, dedi.»
Diğer tahric: Müslim,
mesâcid; Ebu Davud Salat; Tirmizî, mevakît; Nesâî, saat; Dârimî, salât; Ahmed
b. Hanbel, 11,410, 416, 471, 506, 537.
AÇIKLAMA :
Ahmed de bunu
rivayet etmiş ve şu parçayı ilave etmiştir:
Ebu Hureyre
(r.a.) demiştir ki : Resulullah (s.a.v.): ''Siz mescidde olup da ezan okunduğu
zaman sakın hiç biriniz namaz kılmadan mescidden çıkmayınız.'' buyurdu. Ebu
Davud'un rivayetinde olay ikindi ezanı okunurken vuku bulmuştur.
Ezan bittikten
sonra adamın mescidden çıktığı Nesai'nin rivayetinde belirtilmiştir.
Hadiste Ebu
Hureyre (r.a.)'in ''Amma şu adam ... '' deyişi daha önce, namaz kılıncaya kadar
mescidde bekleyenin faziletini belirtmiş gibi bir tavır takındığına delalet
eder.
EZAN'DAN SONRA
MESCiD'DEN ÇIKMANIN HÜKMÜ :
Hadisin zahiri
ezandan sonra mescidden çıkmanın haramlığına delalet eder. Çünkü hadis mevkuf
ise de merfu' hükmündedir. Çünkü bir sahabi bu gibi sözleri kendi re'yinden
söylemez. Bilakis bu tür sözleri ancak Peygamber (s.a.v.)'den aldığı bilgi
dolayısıyla söyler.
Hanbeliler'e
göre; ezandan sonra mescidden çıkmak haramdır.
Malikiler'e
göre,ezandan sonra ve henüz kamet edilmemiş iken mescidden çıkmak mekruhtur.
İkarnet edildikten sonra da haramdır.
Hanefi ve Şafii
alimlerine göre ezandan sonra mescid'den çıkmak mekruhtur. Karnet edildikten
sonra da hüküm aynıdır.
İbnü'l-Humam:
Ezan'dan sonra mescidden çıkmanın yasaklığı namaz kılmamış olup başka bir cami
cemaatinin tanzimi kendisine ait olmayan kimselere mahsustur. Yani o vakit
namazını kılmış bulunan kişinin ezan'dan sonra mescit'ten çıkmasına bir sakınca
yoktur. Keza başka bir cami cemaatinin' düzenlenmesi kendisine ait olan kişinin
ezandan sonra bir mescidden çıkıp ilişkisi olan cemaata varmasında bir sakınca
yoktur, demiştir.
ibrahim en-Nehai
de: Müezzin kamete başlamadıkça mescidden çıkmakta bir sakınca yoktur,
demiştir.
Yukarıda beyan
edilen alimlerin görüşü zaruret olmadığı halde mescid'den çıkan kişilere
aittir. Abdestsizlik, abdestin sıkışıklığı; ve burundan kan akması gibi bir
zaruret dolayısıyla mescidden çıkmakta bir sakınca yoktur. Nitekim bundan
sonraki 734 nolu Osman (r.a.)'in hadisi bunu te'yid eder.
İmam Malik:
''Bana ulaştığına göre bir adam hac ibadetini ifa etmek üzere gelmiş ve bu
arada Said bin el-Müseyyeb'in yanında otururken ezan okunmuş. Adam ezan'dan
sonra namaz kılmadan mescid'den çıkmak istemiş. Said ona: Çıkma. Çünkü bana
ulaştığına göre ezandan sonra mescid'den çıkıp dönmeyen kimse'nin başına bir
kötülük gelir demiş, bunun üzerine adam oturmuş. Sonra kamet biraz gecikince
adam: Said beni buraya hapsetmiştir, diyerek çıkmış ve binek hayvanına binip
gitmiştir. yolda hayvandan düşmüş ve bir tarafı kırılmıştır. Bilahere bunun
durumu Said bin el-Müseyyeb'e bildirilince: Başına hoşlanmadığı bir şeyin
geleceğini sanmıştım, demiştir.'' der.
İbn-i Rüşd:
''ibnü'l-Müseyyeb'in: ''Bana ulaşmıştır ... '' sözünün manası: Peygamber
(s.a.v.)'den rivayet edilmiştir, demektir. Çünkü bu gibi sözler re'y ile söylenmez.
İbnü'l-Müseyyeb'in bildirdiği musibet ezandan sonra namaz kılmadan mescitten
çıkan ve tekrar dönmeyen kişinin başına gelen dünyevi bir musibettir. Çünkü o
kişi, dünyasıyla ilgili işlerini zamanı gelmiş olan namaza tercih etmiş
oluyor'' demiştir.
Ebu Amr bin
Abdi'l-Berr: Abdestli iken ezandan sonra namaz kılmadan mescidden çıkan kişi
hakkında bu hadisle hükmedilmesi üzerine alimler ittifak etmişlerdir. Keza
mescitteki adam tek başına farzını kılmış ise tekrar cemaatle o namazı kılmak
üzere mescidde beklemelidir. Cemaatle o namazı tekrar kılmadıkça mescidden
çıkması caiz değildir. Ancak kıldığı namaz tekrar cemaatla iadesi matlub olan
namazıardan değilse çıkmasında bir sakınca yoktur. Söz konusu adam'ın abdest
tazelemek gibi bir maksadla tekrar mescide gelmek üzere çıkmasında bir mahzur
yoktur, demiştir .
Ezandan sonra
mescidden çıkmayı mübah kılan mazeretlerden birisi de bu günkü birtakım
insan'ların mescitlerde ihdas ettikleri bid'at ve ğayri meşru' hareketlerdir.
Mesela; İmam'ın sesi bütün cemaat tarafından duyulduğu halde mübelliğlik
yapmak, imam'ın ipekli elbise giymesi veya altın takınması, imamın Peygembar
(s.a.v.) ve Hulafa-i Raşidin'in namaz kıldırışına aykırı bir tarzda namaz
kıldırması ve benzeri hareketler o mescidden namaz kılmadan çıkmayı meşru
kılar.
Ebu Davud'un
'Tesvib babı'nda Mücahid'den rivayet ettiğine göre şöyle söylenmiştir:
''Ben Abdullah
bin Ömer bin el-Hattab (r.a.) ile beraberdim. Bir müezzin öğle veya ikindi
ezanında tesvİb etti. Yani ''Es-Salatu Hayrun Mine'n-nevm'' dedi. İbn-i Ömer
Mücahid'e: ''Bu mescidden çıkıp gidelim. Çünkü şu tesvİb (öğle veya ikindi
ezamnda okunduğu için) bid'attır'', demiştir.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ :
Hadis, ezan'dan
sonra mescid'den çıkmanın yasak olduğuna delalet eder. Bunun tafsilatı yukarıda
geçti.
MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA
TIKLAYIN