DEVAM: 8- ÖĞLE VE
İKİNDİ NAMAZLARINDA ZAMAN ZAMAN AYETİ AÇIKTAN OKUMA BABI
حَدَّثَنَا
عقبة بْن مكرم
. حَدَّثَنَا
سلم بْن
قتيبة، عَن
هاشم بْن
البريد، عَن
أبي إِسْحَاق،
عَن البراء
بْن عازب؛
قَالَ:
-
كان رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
يصلي بنا
الظّهر. فنسمع
منه الآية بعد
الآيات، من
سورة لقمان
والذاريات.
Bera' bin A'zib
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize öğle namazını kıldırırdı. Okuduğu Lokman ve
Zariyat suresinden olan ayetlerden bazısını Ondan işitirdik."
Ayrıca Nesai’de
bu hadis’i tahric etti.
AÇIKLAMA : Ebu Katade'nin hadisini Buhari, Müslim, Ebu Davud
ve Nesai de daha uzun metin halinde rivayet etmişlerdir.
Buhari, Müslim
ve Ebu Davud'daki metin, mealen şöyle başlar:
'Resulullah
(s.a.v.) bize namaz kıldırırdı. Öğle ve ikindi namazlarının ilk iki
rek'atlerinde Fatiha'yı ve birer sureyi okurdu. Bazen ayeti bize duyururdu...'
Bu
rivayetlerden anlaşılıyor ki, gizli olan öğle ve ikindi namazlarında Fatiha'dan
veya Ondan sonra okunan sureden mesela bir ayeti açıktan okumak caizdir. İster
bunu kasden yapsın, ister sehven yapsın farketmez. Ve bundan dolayı sehv
secdesi gerekmez. Bazıları: Sehv secdesi gerekir demişlerse de bu hadis o kavli
reddeder. Keza bazıları: Gizli namazlarda kıraatı gizli yapmak, namazın
sıhhatının şartıdır. Yani gizli namazlarda okunan ayetlerden bir tanesini
açıktan okumak namazı bozar, demişlerse de bu hadis o görüşü de reddeder.
Nevevi: Nebi
(s.a.v.), gizli namazlarda okuduğu ayetlerden birisini açıktan okumakla, bunun
caiz olduğunu ve gizli okumanın namazın sıhhati için şart olmayıp, ancak sünnet
olduğunu beyan etmek istemiştir, diye yorum yapılmıştır. Şöyle bir ihtimal da
var. Nebi (s.a.v.) namaz kıldırırken tam huşu' ve huzura daldığı için, okuduğu
ayetlerden birisi zaman zaman sesli olarak mübarek ağzından çıkmış olabilir,
demiştir.
Tıybi: Hadiste
anlatılmak istenen mana şudur ki: Nebi (s.a.v.) Fatiha'nın ve ondan sonra
okuduğu sure'nin bazı kelimelerini cemaata duyuracak şekilde sesli okurdu. Taki
ne okuduğu bilinebilsin, demiştir. İbnü'l-Melik de Tıybi'nin sözüne şu sözü
eklemiştir: Nebi (s.a.v.)'in ne okuduğu cemaat tarafından bilinsin. Ta ki
müslümanlar da benzer namazlarda benzer sureler okusun.
Sindi de bu
hadisi açıklarken şöyle der: Gizli namazlarda kıraatin az bir kısmının sesli
okunmasının zarar vermediği, bu hadiste anlaşılıyor. Bir namazda gizli ve açık kıraatı
tatbik etmek maksadı güdülmemiştir. Nebi (s.a.v.)'in maksadı şu olabilir: Gizli
namazlarda da kıraat vardır. Maksad bu ise, zaruret olmadıkça gizli namazlarda
açıktan okumanın caizliği hadisten çıkarılamaz. Ancak bu yoruma şöyle itiraz
edilebilir: Nebi (s.a.v.) gizli namazlarda kıraatin bir kısmını sesli yapmakla
bu hükmü hissettirmesi zarureti yoktur. Bu sebeple en uygunu şöyle demektir :
Gizli namazlarda kıraatin bir parçasını sesli yapmak caizdir.
Bera' bin Azib
(r.a.)'in hadisini Nesai de rivayet etmiştir. Onun hadisi de Nebi (s.a.v.)'in
öğle namazında Fatiha'dan sonra buna sure eklediğine ve gizli namazda okunan
ayetlerden bir tanesinin sesli okunmasının caizliğine delalet eder