DEVAM: 14- 'AMİN'İ AÇIK
SESLE SÖYLEMEK BABI
حَدَّثَنَا
العباس بْن
الوليد
الخلال الدمشقي.
حَدَّثَنَا
مروان بْن
مُحَمَّد،
وأبو مهر؛
قالا:
حَدَّثَنَا
خالد بْن يزيد
بْن صبيح المرمي.
حَدَّثَنَا
طلحة بْن
عمرو، عَن
عطاء، عَن ابن
عباس؛ قَالَ: - قال
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ ((ما
حسدتكم
اليهود على
شيء، ما
حسدتكم على
آمين. فأكثروا
من قول آمين)).
فِي
الزَوائِد:
إسناده ضعيف.
لاتفاقهم على
ضعف طلحة بْن
عمرو.
İbn-i Abbas
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir :
«Yahudiler, amin
(deyişiniz) den dolayı size hased ettikleri kadar hiç bir şeyden dolayı size
hased etmezler. Bunun için çokça amin deyiniz.»
Not: Zevaid'de:
Ravi Talha bin Amr'ın zayıflığı üzerinde alimler ittifak ettikleri için isnadı
zayıftır, denilmiştir.
Tahric: Bu iki hadis, Kütüb-i Sitte'den sadece İbn-i
Mace'de yer alan zevaid türü bir hadistir.
AÇIKLAMA: Hadisteki selamdan maksad, selamlaşmaktır.
Camiu's-Sağir'in şerhi es-Siracu'l-Münir'de beyan edildiğine göre ed-Demiri:
'Alimler: Amin kelimesi, bizden önceki ümmetlerden hiç kimseye verilmemiştir.
Yalnız Musa (a.s.) ve Harun (a.s.)'a verilmiştir, demişlerdi!'. Hakim-i Tirmizi
Nevadiru'l-Usul adlı kitabında bu bilgiyi vermiştir,' demiştir.
Yine
Siracu'I-Münir: Yahudiler, müslümanların gerek namazda ve gerekse dua sonunda
amin deyişlerinden öfkelenip çekememezlik ederler, demiş ve İbn-i Abbas
(r.a.)'ın hadisinin hesen li-ğayrihi olduğunu söylemiştir.
Muhammed el-Hafni'nin
Camiu's-Sağir'in haşiyesinde beyan ettiğine göre yahudiler, özellikle cemaatla
kılınan namazda imam'ın Fatiha'sı sonunda birlikte getirilen amin sesinden çok
hased ederler.