SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 890 >>

DEVAM: 20- RÜKU VE SECDEDEKİ TESBİH BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ خلاد الباهلي. حَدَّثَنَا وَكِيع، عَن ابن أبي ذئب، عَن إسحاق بن يزيد الهذلي، عَن عون بْن عَبْد اللّه بْن عتبة، عَن ابن مسعود؛ قَالَ:

 - قَالَ رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((إذا ركع أحدكم فليقل في ركوعه: سبحان ربي العظيم، ثلاثاً. فإذا فعل ذلك فقد تم ركوعه. وإذا سجد أحدكم فليقل في سجوده: سبحان ربي الأعلى ثلاثاً. فإذا فعل ذلك فقد تم سجوده. وذلك أدناه)).

 

(Abdullah) İbn-i Mes'ud (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demişUr

 

«Biriniz rüku'a gittiği zaman rüku'unda üç defa 'Sübhanerabbiye'l-Azim' desin. Çünkü böyle yaptığı zaman rüku'u tamamlanmış olur. Ve biriniz secde ettiği zaman secdesinde üç defa 'Sübhane Rabbiye'l-A'la' desin. Çünkü bunu yaptığı zaman secdesini tamamlamış olur. Bu (anılan) zikir, en azıdır.»

 

Avn'ın sıka olduğu, Ahmed, İbn-i Muin, Nesai ve İcli tarafından bildirilmiştir. Buhari hariç, Kütüb-i Sitte'de rivayetleri vardır.

 

Diğer tahric: Bezzar, Tirmizi ve Ebu Davud

 

AÇIKLAMA: Ebu Davud: Hadis mürseldir. Çünkü Avn bin AbdiIlah bin Utbe bin Mes'ud, İbn-i Mes'ud (r.a.)'e yetişmemiş, demiştir. Buhari de Tarih adlı kitabında Avn'ın İbn-i Mes'ud (r.a.)'e yetişmediğini bildirmiştir. Ebu Davud, mürsel demekle munkati'i kasdetmiştir. Yahut, mürselin, meşhur olmayan manasını kasdetmiştir. Ona göre mürsel. senedinin her hangi bir yerinde, bir veya birden fazla ravi'nin düştüğü hadistir.

 

Hadis, rüku' ve secdede tesbihin vacibliğine hükmedenler için bir delildir. Sübülü's-Selam sahibinin anlattığı gibi, hadisin zahirine göre üç defadan eksik yapılan tesbih kafi değildir.  Hadisin: «Bu (anılan) zikir, en azıdır.» cümlesinden maksad şu olabilir:

 

'Mükemmel tesbihin en azı üçtür.' Bir cemaat cümleyi bôyle yorumlamıştır. Buna göre üç defadan eksik tesbih yapan kimse, sünneti yerine getirmiş olmaz. Üç defa olunca, sünnet yapılmış olur.

 

Birinci yoruma göre mükemmel tesbihin en azı üç defadan fazla yapılan tesbihtir. Üç defa yapılan tesbih, vacib olan tesbihtir. Üçten eksik olan tesbih, caiz değildir.

 

Her iki yorumcuya göre tesbihin en mükemmel şekli ıçin belirli bir sayı yoktur. Kıraatın uzunluk ve kısalığına göre bu sayı değişir. Çünkü namazdaki rükünlerin, uzunluk ve kısalık bakımından birbirlerine yakın olmaları sünnettir. Zira Nebi (s.a.v.)'in rüku' ve secdesinin uzunluk bakımından, kıyamına yakın olduğu, hadislerle sabittir.

 

El-Maziri: En mükemmel tesbih sayısı, onbir veya dokuzdur. Mükemmellik bakımından ortalama sayısı beştir. demiştir.

 

Tirmizi'nin, İbnü'l-Mübarek ile İshak bin Rahuye'den rivayet ettiğine göre, bunlar: İmam için beş defa tesbih etmek müstehabtır, demişlerdir. Sevri de bununla hükmetmiştir.

 

En-NeyI yazarı: Mükemmel tesbihin belirli bir sayıya bağlanmasına dair hiç bir delil yoktur. Uygun olanı, muayyen bir sayıya bağlanmadan namazdaki kıraatın uzunluğuna göre tesbih sayısını çoğaltmaktır, demiştir.

 

DÖRT MEZHEBİN TESBİH SAYISI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:

 

1- Hanefi alimlerine göre rüku'da Sübhane Rabbiye'l Azim'i, secdede Sübhane Rabbiye'l Ala'yı üçer defa söylemek sünnettir. Bundan az söylemekle sünnet hasıl olmaz.

 

2- Şafiiler'e göre tesbih, her hangi bir lafızIa söylenirse. sünnetin aslı hasıl olur. Mezkur lafızla tekrarlamaktır. İmam üç defa tekrarlamalıdır. Daha fazla tekrarlayamaz. Ancak arkasında namaz kılan cemaat, muayyen kişiler olup, uzatmasına razı olduklarını söylerlerse, imam da tesbihi onbir defaya kadar tekrarlayabilir.

 

3- Hanbeliler'e göre anılan lafızlarla tesbih etmek vacibtir. Bunun tekrarlanması sünnettir .

 

4- Malikiler'e göre rüku' ve secdede tesbih yapmak mendubtur. Bunun için muayyen bir lafız yoktur. Anılan lafızlarla tesbih etmek, daha efdaldır.

 

HADİS'İN FIKIH YÖNÜ :

 

Hadis, rüku' ve secdedeki tume'ninenin en azının üç tesbih miktarı olduğuna ve bu iki yerde tesbih etmenin vacibliğine delalet eder.

 

Daha önce de anlattığım gibi Hanefi ve Şafii mezheblerine göre tume'ninenin en az süresi, vücudun bir tesbih kadar hareketsiz kalmasıdır.