DEVAM: 20- RÜKU VE
SECDEDEKİ TESBİH BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ خلاد
الباهلي. حَدَّثَنَا
وَكِيع، عَن
ابن أبي ذئب،
عَن إسحاق بن
يزيد الهذلي،
عَن عون بْن
عَبْد اللّه بْن
عتبة، عَن ابن
مسعود؛ قَالَ:
-
قَالَ رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
((إذا ركع
أحدكم فليقل
في ركوعه:
سبحان ربي
العظيم،
ثلاثاً. فإذا
فعل ذلك فقد
تم ركوعه.
وإذا سجد
أحدكم فليقل
في سجوده:
سبحان ربي
الأعلى
ثلاثاً. فإذا
فعل ذلك فقد
تم سجوده.
وذلك أدناه)).
(Abdullah) İbn-i
Mes'ud (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu, demişUr
«Biriniz
rüku'a gittiği zaman rüku'unda üç defa 'Sübhanerabbiye'l-Azim' desin. Çünkü
böyle yaptığı zaman rüku'u tamamlanmış olur. Ve biriniz secde ettiği zaman
secdesinde üç defa 'Sübhane Rabbiye'l-A'la' desin. Çünkü bunu yaptığı zaman
secdesini tamamlamış olur. Bu (anılan) zikir, en azıdır.»
Avn'ın sıka
olduğu, Ahmed, İbn-i Muin, Nesai ve İcli tarafından bildirilmiştir. Buhari
hariç, Kütüb-i Sitte'de rivayetleri vardır.
Diğer tahric: Bezzar, Tirmizi ve Ebu Davud
AÇIKLAMA: Ebu Davud: Hadis mürseldir. Çünkü Avn bin AbdiIlah
bin Utbe bin Mes'ud, İbn-i Mes'ud (r.a.)'e yetişmemiş, demiştir. Buhari de
Tarih adlı kitabında Avn'ın İbn-i Mes'ud (r.a.)'e yetişmediğini bildirmiştir.
Ebu Davud, mürsel demekle munkati'i kasdetmiştir. Yahut, mürselin, meşhur
olmayan manasını kasdetmiştir. Ona göre mürsel. senedinin her hangi bir
yerinde, bir veya birden fazla ravi'nin düştüğü hadistir.
Hadis, rüku' ve
secdede tesbihin vacibliğine hükmedenler için bir delildir. Sübülü's-Selam
sahibinin anlattığı gibi, hadisin zahirine göre üç defadan eksik yapılan tesbih
kafi değildir. Hadisin: «Bu (anılan)
zikir, en azıdır.» cümlesinden maksad şu olabilir:
'Mükemmel tesbihin
en azı üçtür.' Bir cemaat cümleyi bôyle yorumlamıştır. Buna göre üç defadan
eksik tesbih yapan kimse, sünneti yerine getirmiş olmaz. Üç defa olunca, sünnet
yapılmış olur.
Birinci yoruma
göre mükemmel tesbihin en azı üç defadan fazla yapılan tesbihtir. Üç defa
yapılan tesbih, vacib olan tesbihtir. Üçten eksik olan tesbih, caiz değildir.
Her iki
yorumcuya göre tesbihin en mükemmel şekli ıçin belirli bir sayı yoktur.
Kıraatın uzunluk ve kısalığına göre bu sayı değişir. Çünkü namazdaki
rükünlerin, uzunluk ve kısalık bakımından birbirlerine yakın olmaları
sünnettir. Zira Nebi (s.a.v.)'in rüku' ve secdesinin uzunluk bakımından,
kıyamına yakın olduğu, hadislerle sabittir.
El-Maziri: En mükemmel
tesbih sayısı, onbir veya dokuzdur. Mükemmellik bakımından ortalama sayısı
beştir. demiştir.
Tirmizi'nin,
İbnü'l-Mübarek ile İshak bin Rahuye'den rivayet ettiğine göre, bunlar: İmam
için beş defa tesbih etmek müstehabtır, demişlerdir. Sevri de bununla
hükmetmiştir.
En-NeyI yazarı:
Mükemmel tesbihin belirli bir sayıya bağlanmasına dair hiç bir delil yoktur.
Uygun olanı, muayyen bir sayıya bağlanmadan namazdaki kıraatın uzunluğuna göre
tesbih sayısını çoğaltmaktır, demiştir.
DÖRT MEZHEBİN
TESBİH SAYISI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:
1- Hanefi
alimlerine göre rüku'da Sübhane Rabbiye'l Azim'i, secdede Sübhane Rabbiye'l
Ala'yı üçer defa söylemek sünnettir. Bundan az söylemekle sünnet hasıl olmaz.
2- Şafiiler'e
göre tesbih, her hangi bir lafızIa söylenirse. sünnetin aslı hasıl olur. Mezkur
lafızla tekrarlamaktır. İmam üç defa tekrarlamalıdır. Daha fazla tekrarlayamaz.
Ancak arkasında namaz kılan cemaat, muayyen kişiler olup, uzatmasına razı
olduklarını söylerlerse, imam da tesbihi onbir defaya kadar tekrarlayabilir.
3- Hanbeliler'e
göre anılan lafızlarla tesbih etmek vacibtir. Bunun tekrarlanması sünnettir .
4- Malikiler'e
göre rüku' ve secdede tesbih yapmak mendubtur. Bunun için muayyen bir lafız
yoktur. Anılan lafızlarla tesbih etmek, daha efdaldır.
HADİS'İN FIKIH
YÖNÜ :
Hadis, rüku' ve
secdedeki tume'ninenin en azının üç tesbih miktarı olduğuna ve bu iki yerde
tesbih etmenin vacibliğine delalet eder.
Daha önce de
anlattığım gibi Hanefi ve Şafii mezheblerine göre tume'ninenin en az süresi,
vücudun bir tesbih kadar hareketsiz kalmasıdır.