DEVAM: 28- (NAMAZ'DAN
ÇIKMAK İÇİN) SELAM VERMEK BABI
حَدَّثَنَا
عَبْد اللّه
بْن عامر بْن
زرارة. حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ عياش،
عَن أبي إِسْحَاق،
عَن يزيد عَن
أبي مريم، عَن
أبي موسى؛
قَالَ: - صلى بنا
علي، يوم
الجمل، صلاة
ذكرنا صلاة رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ.
فإما أن نكون
نسيناها. وإما
أن نكون تركناها.
فسلم على
يمينه وعلى
شماله.
فِي
الزَوائِد:
إسناده
صَحِيْح
ورجاله ثقات. إلا
أ، أبا
إِسْحَاق كان
يدلس، واختلط
بآخر عمره.
Ebu Musa
(el-Eş'ari) (r.a.)'den şöyie demiştir: Ali (r.a.), Cemel olayı günü bize öyle
bir namaz kıldırdı ki, onunla bize Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
namaz kılışını hatırlattı. Artık biz, ya O (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
namazını unutmuş oluyoruz. Ya da terk etmiş oluyoruz. Çünkü Ali (r.a.), (namazdan çıkarken) sağına
da soluna da selam verirdi."
Not: Zevaid'de:
İsnadı sahihtir, ricalı da sıkadır, Ancak ravilerinden Ebu İshak, tediis ederdi
ve ömrünün son zamanlarında ihtilat'a düştü, denilmiştir.
Tedlis:
Ravi'nin Hadis'i kendisine rivayet eden en yakın ravisini sebepli yada sebepsiz
olarak söylememesi. Bunu yapan kişi güvenilir ise sorun yoktur. Ayrıntılı bilgi
için Hadis terimleri sözlüğüne bakın.
İhtilat:
Hastalık, şok yada ihtiyarlık sebebiyle hafıza sorunu yaşamak, hadislerde
karışıklık yaşamak.
AÇIKLAMA(914, 915, 916 ve 917): Bu babta rivayet olunan hadisler, namazdan
çıkarken sağa ve sola başı dönderip iki defa selam vermenin meşruluğuna delalet
ederler. Bu hususta imam, cemaat ve tek olarak namaz kılanlar arasında bir fark
yoktur. Sahabilerin cumhurunun kavli budur, Ebu Bekir-i Sıddik, Ali bin Ebi
Talib, İbn-i Mes'ud, Ammar bin Yasir ve Nafi' bin el-Haris (r.anhum) böyle
hükmeden sahabilerdendirler. Tabiilerden de Ata' bin Ebi Rabah, Alkama, Şa'bi
ve başkaları ile re'y ehli, Sevri, Ahmed, İshak, Ebu Sevr böyle
hükmetmişlerdir. Hanefi, Hanbeli ve Şafiiler'in mezhebi de budur. Delilleri ise
bu babtaki hadislerdir.
Bir selamın
meşruluğuna hükmeden alimler ve görüşleri, bundan sonraki babta anlatılacaktır.
İnşaallah
EI-Menhel
yazarı iki selam'ın meşruluğuna hükmedenlerle delillerini ve bir selam'ın
meşruluğuna hükmeden alimlerle delillerini zikrettikten sonra şöyle der:
''İmam olsun,
cemaat olsun, tek olsun, namaz kılan herkesin, namazdan çıkarken sağına ve
soluna iki defa selam vermesinin meşruluğuna hükmeden alimlerin dayandıkları
deliller kuvvetli olduğundan bu görüş kuvvetlidir. Er-Ravda sahibi: 'Yalnız bir
selamın verilmesine dair varid olan hadisler, iki selam'ın meşruluğuna delalet
eden hadislere ters düşmez. Çünkü bilindiği gibi, çelişki arzetmeyen
rivayetteki fazlalığın kabulü vacibtir. İki selam la hükmetmek, varid olan
bütün hadislerle amel etmek demektir. Fakat bir selamla hükmetmek böyle
değildir. Çünkü bununla hükmetmek gereksiz olarak delillerin çogunu heder etmek
demektir.' demiştir.
EI-Hedy sahibi:
'Nebi (s.a.v.)'in namazdan çıkarken sağına ve soluna ''Es-Selamu aleyküm ve
rahmetullah.. diyerek selam verdiğini on-beş sahabi kendisinden rivayet
etmiştir. EI-Hedy sahibi bunları ismen zikrediyor. Nebi (s.a.v.)'in namazdan
çıkarken önüne bir defa selam verdiği de kendisinden rivayet edilmiştir. Lakin
sahih bir yolla bu hususta her hangi bir rivayet sabit olmamıştır. En iyi
delil, Aişe (r.anha)'nın (919 nolu) hadisidir ki O da ma'luldur. Sünenlerde
mevcut ise de gece namazı hakkındadır.' demiştir. EI-Hedy yazarı bir selamın
meşruluğuna dair hadislerin zayıflık sebeplerini uzunca izah etmiş, el-Menhel
yazarı da bunu nakletmişse de buraya aktarmaya gerek görmüyorum.
EI-Hedy yazarı
daha sonra şöyle der: 'Bir selamın meşrüluğuna hükmeden alimlerin elinde Medine
halkının uygulamasından başka tutarlı bir delil yoktur. Medine halkının amelini
delil göstermek sahihtir. Çünkü büyük zatlar, bu şehrin tatbikatını birbirinden
miras olarak almışlardır. Fakat bir selam ile ilgili tatbikat hususunda,
genellikle fıkıh alimleri muhalefet etmişlerdir. Doğrusu da fıkıh alimlerinin
görüşüdür. Çünkü Nebi (s.a.v.)'in sabit olan sünneti, kim olursa olsun, hiç bir
şehir halkının ameliyle reddedilmez. Nitekim Medine'deki ve başka şehirlerdeki
bazı emirler, namazda birtakım şeyler ihdas etmişler, bu yoldaki uygulama süre
gelmiştir. Fakat fıkıhçılar buna iltifat atmemişlerdir. Hulafa-i Raşidin
devrindeki Medine halkının ameli, delil sayılırdı. Fakat onların vefatndan
sonra ve oradaki sahabiler tükendikten sonra Medine halkının tatbikatı ile
başka şehir halkının tatbikatı arasında değer bakımından bir fark yoktur. Halk
arasında hakemlik yapan kaynak, Nebi (s.a.v.)'in sabit sünnetidir. Onun ve dört
halife'nin vefatından sonra hiç bir kimsenin ameli hüküm kaynağı olamaz.'
Maliki
mezhebinin meşhur kavline göre namaz kılan şahıs imam ve münferid ise bir selam
verir ve bununla namazdan çıkmaya niyet eder. Eğer imama uymuş durumda ise, sağ
tarafına selam verir ve bununla namazdan çıkmayı kasdeder. Soluna da selam
verir bununla da imam'ın selamını cevaplamak ister.
SELAM'IN ŞER'İ
HÜKMÜ:
Fıkıhçılar ilk
selamın vacibliği hususunda müttefiktirler. Ikinci selam ise, cumhur'a göre
sünnettir. Tahavi, el- Kadı ve başkalarının dediğine göre Hasan bin Saiih,
vacibliğine hükmetmiştir. Ahmed bin Hanbel'den yapılan bir rivayet de böyledir.
Malik'in bazı arkadaşları da böyle demişlerdır. Zahiriye mezhebine mensub bazı
alimlerin de böyle dediklerini İbn-i Abdi'l-Berr nakletmiştir.
Hadislerin
zahirine göre selam lafzı ''Es-Selamu aleykum ve rahmetullah,.dır .
Hanefi
mezhebine göre böyle selam vermek sünnettir. Kişi eğer yalnız ''Es-Selamu
aleyküm,.'' veya ''Selamun aleyküm,.'' derse kafidir. Fakai sünneti terk etmiş
olur.
Şafii mezhebine
göre de böyle selam vermek sünnettir. Şayet ''Es-Selamu aleyküm,''. veya
''Aleykumu's-Selam" derse en sıhhatli kavle göre farz ifade edilmiş olur .
Malikiler'e
göre' vaoib olan yalnız ''Es-Selamu aleyküm"dır. ''Ve rahmetullah,.''
lafzı ilave edilmez.
Hanbeli
mezhebine göre ''Es-Selamu aleyküm ve rahmetuliah,.'' lafzı ile selam vermek
farzdır.
Hadislerin
zahirine göre selam verilirken sağa ve sola başı iyice döndürmek meşrudur. Öyle
döndürmelidir ki onun arkasında oturan kişi yanağını görebilmelidir. Hanefi,
Şafii, Hanbeli alimlerinin kavli budur. Malik'ten yapılan bir rivayete göre
imam veya tek olarak namaz kılan için hüküm budur. İbn-i Kasım'ın Malik'ten
yaptığı rivayete göre imam veya tek ola.rak namaz kılan kişi önüne selam verir
ve başını hafifçe sağa döndürür. İmam'a uyan kişi ise yine İbn-i Kasım'ın
rivayetine göre ilk selamı verirken hafifçe sağa bakar. İkinci selamı önüne
verir ve imam'a işaret eder. Eğer solunda kimse varsa ona da üçüncü bir selam
verir.
Bu babtaki
hadisler İbn-i Kasım'ın rivayetini reddederler.