DEVAM: 81- CUMA ĞUSLÜNÜ
YAPMAMAK HAKKINDAKİ RUHSAT'A AİT GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
نصر بْن علي
الجهضمي.
حَدَّثَنَا
يزيد بْن
هارون.
أَنْبَأَنَا
إسماعيل بْن مسلم
المكي، عَن
يزيد القاشي،
عَن أَنَس بْن
مَالِك،
-
عَن النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قال ((من توضأ
يوم الجمعة،
فبها ونعمت.
يجزئ عنه
الفريضة. ومن
اغتسل فالغسل
أفضل)).
فِي
الزَوائِد:
إسناده ضعيف
لضعف يزيد بْن
أبان الرقاشي.
وقد جاء في
غير ابن ماجة.
من حديث عائشة
وسمرة بْن جندب
من غير زيادة
((ويجزئ عنه
الفريضة))
Enes bin Malik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur :
«Cum'a günü
abdest alan kimse bu (abdest ruhsatı) ile yetinmiş olur, fazilet kazanmış olur.
Bu (ruhsat) ne güzeldir. Farzı yeterince yapmış olur. Kim de guslederse gusül
daha faziletlidir.»
Not: Ravi Yezid
bin Eban er-Rakkaşi zayıf olduğu için isnadın zayıflığı Zevald'de
bildirilmiştir. Diğer hadis kitablarında bu hadis metni; ويجزئ
عنه الفريضة cümlesi
müstesna Aişe ve Semure bin Cündüb (r.a.) tarafından rivayet edilmiştir.
AÇIKLAMA: Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Müslim, Ebu Davud
ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir .
•• Güzelce
abdest almak"tan maksat şartlarına ve adabına riayet etmektir .
•• Çakıl
taşlarını ellemek''ten maksat çakıl taşları ile oynamak veya secde yerindeki
çakİlları düzeltmek veya gidermektir. Cuma namazı kılınan o zamanki camiierin
tabanı döşeli olmadığı ve çakıl taşları üzerinde namaz kılındığı için çakıl
'taşları ifadesi vardır. Toprakla meşgul olan veya cami döşemesi ile meşgul
olan. bununla eğlenen de aynı durumda düşünülür. Çünkü bütün mesele hutbeyi
dinlemeyip malayani şeylerle meşgul olmaktır.
Hadisteki
'Lağa' fiİli 'I.ağıv' kökünden alınmadır. Lağıv: Muteber olmayan söz ve
işlerdir, abesle iştiğaldir.
Nihaye'de:
Hadisteki cümlenin manası şudur: "Çakıl taşları ile oynayan kimse konuşmuş
sayılır.''' (Hutbe esnasında konuşan kimse ise Cuma için va'd edilen sevabtan
mahrum kalır) Bazılarına göre mana şöyledir: "..... kişi. doğru yoldan
sapmış olur." Bir kısım alimler de şöyledir, demiştir: "..... kişi.
dilediği sevabı kaçırmış olur." Asıl mana, birincisidir, denilmiştir.
Enes (r.a.)'ın
hadis metni ise bir çok yoldan Semure bin Cündüb, Aişe, Abdurrahman bin Semure,
Ebu Said-i Hudri ve Cabir (r.a.)'den rivayet edilmiştir. Müellifimizin
rivayetinde bulunan: يجزئ
عنه الفريضة
ziyadesi diğer rivayetlerde yoktur. En meşhur rivayet. Ebu Davud, Tirmizi ve
Nesai'nin Semure (r.a.)'den ettikleri rivayettir.
Hadisin: فبها
lafzındaki zamir mercii ve
car ile mecrurun bağlandığı mukadder fiil hakkında değişik yorumlar vardır.
EI-Menhel yazarı şöyle der:
Zamirin mercii
abdest almakla yetinme ruhsatıdır. Mukadder fiil de; َينأل
ألفضل = FaziIete kavuşur fiilidir.
Manası şöyledir:
"Cuma günü
abdest alan kişi abdest almakla iktifa etmek ruhsatı ile Cuma'nın faziletine
kavuşmuştur," Bazıları; Zamirin mercii
'Sünnet' lazfıdır. Mukadder fiil de: اخذ = ''tuttu''
fiilidir ve cümlenin manası: ''... abdest alan kişi sünneti tutmuştur,"
şeklindedir, demiş ise de bu mana uygun değildir. Çünkü sünnet olanı abdest
almak değil gusül etmektir. Abdest almak farzdır.
Hattabi: Hadis,
Cuma günü gusletmenin vacip olmayıp faziletli olduğuna ve abdest almakla
yetinmenin caizliğine açık bir delildir, demiştir ..