DEVAM: 91- CUMA
NAMAZINDAN (YALNIZ) BİR REK'ATE YETİŞEN HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة،
وهِشَامُ
بْنُ
عَمَّارٍ.
قالا:
حَدَّثَنَا
سُفْيَان بْن
عيينة، عَن
الزهري، عَن
أبي سلمة، عَن
أبي
هُرَيْرَة؛
قال:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ ((من
أدرك من
الصلاة ركعة
فقد أدرك)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir :
«Namazın bir
rek'atine yetişen kimse, (o namaza) yetişmiş olur.»
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan ilk hadisi Darekutni ve
Beyhaki de rivayet etmişlerdir. EI-Menhel yazarının nakline göre bunların
rivayetlerinde şu fazlalık vardır:
''Eğer kişi, Cuma namazı cemaatına teşehhüdde yetişirse, dört rek'at
kılsın.''
Bu ziyade ile
beraber düşünülürse hadisten çıkarılan hüküm şu olmuş olur: Cuma namazına geç
kalan kişi mescide vardığında cemaat Cuma namazının bir rek'atını kılmış ise,
gelen şahıs hemen imam'a uyar, cemaatla beraber bir rek'at kılar. İmam selam
verdikten sonra kalkar bir rek'at daha kılar ve selam verir. Şayet cemaat iki
rek'atı kılmış ve teşehhüd için oturmuş iken, cemaata yetişirse, imam selam
verdikten sonra kalkar dört rek'at öğle namazını kılar.
Ebu Hureyre
(r.a.)'in ikinci hadisini Tirmizi, Ebu Davud. Nesai. Beyhaki ve Darekutni de
rivayet etmişlerdir. Ebu Davud'un rivayetinde hadisin ikinci cümlesinde; ''O
namaza yetişmiş olur.'' buyurulur. Yani; الصلاة kelimesi vardır. Bu
kelimenin anlamını tercemede parentez içine aldım.
Hadisin ilk
cümlesi olan; ''Namazın bir rek'atma yetişen'' cümlesindeki namazdan maksat
cuma namazı olabilir. Babımıza uygun olanı budur. Ebu Hureyre (r.a.)'ın ilk
hadisi, cuma namazına ait olduğu için ona mutabakat gerçekleşmiş olur.
Namaz kelimesi
genel olarak yorumlanabilir. Yani cuma namazı qlsun vakit namazı olsun,
hepsinin hükmü aynıdır. Umumi manada düşünülünce cuma namazını da kapsamına
almış olur. Ve hadis, yine bu baba mutabakat halindedir. EI-Menhel yazarının
naklen beyanına göre Zühri ikinci yorumun doğru olduğunu söylemiştir.
Hadisin ikinci
cümlesi olan : '' O namaza yetişmiş olur.'' ifadesi çeşitli şekillerde
yorumlanmıştır. Zahir olan yorum şudur;
Cuma namazının
bir rek'atine yetişen kimse cuma namazına yetişmiş olur. Yani imam selam
verince kalkar bir rek'at daha kıldıktan sonra selam verir. Cumanın bir
rek'atine de yetişemeyen, mesela teşebhüdde cemaata yetişen kimse cuma namazına
yetişmiş sayılmaz. Yani imam selam verince kalkıp dört rek'at namaz kılar. Bu
yorum bir önceki hadisin Darekutni ve Beyhaki'nin rivayetlerine uygun olur.
Şayet hadisteki
namaz vakit namazlarını da kapsıyan şekilde yorumlanırsa ikinci cümlesini
aşağıdaki şekillerde yorumlamak mümkündür:
1- Cemaatla
namaz kılınırken yalnız bir rek'atine yetişen kimse cemaatın faziletine
yetişmiş olur.
2- Henüz vakit
çıkmadan farz namazın bir rek'atine yetişen ve kalan rek'atleri vakit çıktıktan
sonra kılan kimse o namazı vaktinde kılmış olur, kazaya bırakmış sayılmaz.
CUMA NAMAZININ
BİR REK'ATİNE YETİŞEN HAKKINDAKİ ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ
1- Şafiiler,
Malikiler, Ahmed, Hanefi'ler'den Muhammed, ayrıca İshak, Ebu Sevr, Zühri,
Evzai, Sevri, İbn-i Mes'ud, İbn-i Ömer, Enes, Said bin El-Müseyyeb, El-Esved,
Alkame, Hasen-i Basri, Urve bin Zübeyr, Nahai ve İbnü'l-Münzir (r.anhum)'a göre
cuma namazının bir rek'atına yetişen kişi, imam'ın selamından sonra kalkar, bir
rek'at daha kılarak selam verir ve cuma namazına yetişmiş olur. Şayet
teşehhüdde cemaate. yetişirse imam'ın selamından sonra dört rek'at kılar ve
Cuma namazına yetişmiş sayılmaz. Kıldığı namaz o günkü öğle farzı yerine
geçmi:ş olur.
2- El-Hakem,
Hammad, Ebu Hanife ve Ebu Yusuf demişler ki: Teşehhüdde imama yetişen kimse
cuma namazına yetişmiş olur. İmam'ın selamından sonra kalkıp iki rek'at kılar
ve selam verir.
Bu grubun
delili Buhari, Müslim ve diğerlerinin rivayet ettikleri Efendimizin şu
hadisidir:
"Yetişebildiğinizi
(imamla) kılınız, kaçırdığınızı da (imam'ın selamından sonra) tamamlayınız.''
Ebu Hanife ve
Ebu Yusuf: Bu hadis umumi oluşu itibariyle henüz imam selam vermeden teşehhüdde
ona yetişen kimseye şamildir. Çünkü bu hadise göre teşehhüdde imama yetişen
şahıs niyet etmiş olduğu cuma namazını tamamlamak zorundadır. Hatta imama sehiv
secdesinde yetişen kişi de bu hükme tabidir,'demişlerdir.
Birinci grup,
Mezkur hadisin bu bab ta rivayet edilen hadislerle hususilik kazandığını yani
cuma namazının bu umumi hükümden istisna edildiğini söylerler.
CUM'A NAMAZININ
BİR REK'ATİNDEN DAHA BİR MİKTARINA YETİŞEN NASIL NİYET EDER?
1- Hanefi
alimlerine göre mesela teşehhüdde imama uyan kimse cuma namazına niyet ederek
namaza başlar ve imam'ın selamından sonra kalkıp iki rek'at kılarak selam
verir, kıldığı namaz cuma namazı sayılır.
2- Şafiiler ve
Hanbeliler'den Muhammed: İkinci rek'atın rükuundan sonra, imama uyan kimse cuma
namazı niyetiyile namaz'a başlar, imam'ın selamından sonra dört rek'at kılarak
selam verir, demişlerdir. Yani Cuma'ya niyet etmiş, fakat öğleyi kılmış olur.
3- Hanbeliler:
Durumu yukarıda anlatılan kimse, eğer öğleye niyet etmiş ise ve öğle vakti
girmiş ise, imam selam verince, adam dört rek'at kılar ve kıldığı öğle namazı
sayılır. Şayet niyet ederken Cuma'ya niyet etmiş ise veyahut henüz öğle vakti
girmeden cuma namazına başlamış ise kıldığı namaz nafile sayılır, demişlerdir.
4- Malikiler:
Anılan adam, Cuma'ya niyet edecek ve imam selam verince öğle namazı olarak
tamamlıyacak, demişlerdir.