SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 422 >>

DEVAM: 48- ABDESTTE İKTİSAD VE BUNDA İSRAF'IN KERAHETİ HAKKINDA GELEN HADİSLER

 

حَدَّثنَا عَلِيّ بْن مَحَمَّد. حَدَّثنَا خالي يعلي، عَن سُفْيَان، عَن موسى بْن أَبِي عَائِشَة، عَن عمرو بْن شعيب، عَن أَبِيْهِ، عَن جده؛ قَالَ:  - جَاءَ أعرابي إِلَى الْنَّبِيّ صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَمْ فسأله عَن الوضوء. فأراه ثلاثا ثلاثا. ثُمَّ قَالَ ((هَذَا الوضوء. فمن زاد عَلَى هَذَا، فقد أساء أَو تعدى أَو ظلَمْ)) .

 

Amr bin Şuayb'ın dedesi (baba babası Abdullah bin Amr bin el-As) (Radiyallahu anhum)'den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:

 

Bir a'rabi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek abdestin nasıl alınacağını sordu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (abdest uzuvlarını) üçer defa (yıkayarak) ona abdest almayı gösterdi. Sonra buyurdu ki:

 

«Abdest budur. Bundan fazla yapan kimse, isae etmiş veya taaddi etmiş veya zulüm etmiş olur.»

 

Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, Ahmed, Beyhaki, Tahavi ve İbn-i Huzeyme

 

 

AÇIKLAMA :

 

Resul-i Ekrem'e gelen adamın ismi bildirilmemiştir. Burada ve Nesai'nin rivayetinde a'rabi diye geçmekte; Ebu Davud ve diğer bazı rivayetlerde 'recul = adam' diye geçer. Adamın a'rabi yani bedevi olması muhtemeldir. Adam'ın, abdest nasıl alınır? sorusu da rivayetlerde değişik cümlelerle ifade edilmiş ise de mana bakımından bir farklılık teşkil etmez.

 

Soru üzerine Resul-i Ekrem (s.a.v.) uygulamalı olarak abdest almayı öğretmiştir. Abdest uzuvlarını üçer defa yıkadığı anlaşılıyor ise de bunun tafsilatı anlatılmıyor. Fakat Ebu Davud'un rivayetinde şöyle tafsilat var;

 

«Resulullah (s.a.v.) önce iki elini bileklerle beraber üçer defa yıkadı, sonra yüzüriü üç defa, daha sonra iki kolunu (dirseklerle beraber) üçer defa yıkadı. Bundan sonra başına meshetti. Bunu takiben şahadet parmaklarını (n uçlarını) kulaklarına sokarak baş parmakları ile kulaklarının dışını (= arkasını) ve içini (= önünü) meshetti. Sonra ayaklarını (aşık kemikleriyle birlikte) üçer defa yıkadl. .. »

 

El-Menhel yazarı diyor ki; Hadiste mazmaza ve istinşaktan bahsedilmiyor. Resul-i Ekrem. (s.a.v.} bunları yapmamanın caiz olduğunu beyan etmek için bırakmış olabilir. Yahut O, bunları da yapmış olup ravi yüz yıkamayı anlatmak ile. yetinmiş olabilir.

 

Sindi, Buhari'nin şarihlerinden İbn-i Hacer el-Askalani'den naklen beyanına göre hadisteki üçer defa tabiri yıkamaya aittir. Mesh işi böyle değildir. Nitekim Said bin Mansur'un rivayetinde meshin bir defa yapıldığı belirtilmiştir. Şayet mesh'in üçer defa yapıldığı subut bulursa delillerin uzlaştırılması için üç mesh'ten maksad başın her tarafının meshedilmesidir.

 

Hadisin «Bundan fazla yapan ... » fıkrasına gelince, El-Menhel müellifi şunu söyler:

Mesela, uzuvları üçer defa'dan fazla yıkamak veya yıkanması emrolunan uzuvlardan başka uzuvları da yıkamak bu parça ile yasaklanıyor.

 

Parçadaki İsae ve zulüm kelimelerinin açıklaması hususunda El-Menhd'in beyanına göre El-Ayni şöyle demiştir:  İsae etti. Yani şer'i şerifin adabına karşı teedüb ve sünneti's-seniyyeyi terk etmekle kötü yaptı.

 

Zulüm etti. Yami meşru sayıdan fazla yapmak sebebi ile sevabını azaltarak nefsine zulmetti. Bazılarına göre «zulmetti» tabirinden maksad şudur: Üçer defa yıkamakla sünnetin hasıl olmadığını itikad etmekle zulmetmiş, haksızlık etmiştir.

 

EI-Menhel yazarı da: İsae ve zulümü birleştirerek şöyle manalandırır: O kimse, Resul-i Ekrem'e muhalefet etmekle, sevapsız yere fazla yıkamak süretiyle nefsini yormakla ve faydasız olarak suyu zayi etmekle kötü yapmış, haksızlık etmiştir.

 

«Taaddi etti» cümlesine gelince, bu cümle Ebu Davud' un rivayetinde yoktur. Taaddi etmek sınırı aşmak demektir. Böyle yapan kimse meşru sayıdan fazla yıkamakla sınırı aşmış olur. Nesai'nin rivayetinde bu cümle vardır. Şunu da belirteyim: Nesai'nin rivayetinde bu fiiller; ve iledir. Yani « İsae etmiş ve taaddi etmiş ve zulmetmiştir.» Halbuki kitabımızda .... = ev ile

geçtiği, için tercemede«isae etmiş veya taaddi etmiş veya zulm etmiş ... » dedik. Sindi diyor ki, musannef'in rivayetinin zahirine göre ''veya ... veya ... " tabiri ravinin tereddüdünü ifade eder.

 

EI-Menhel müellifi. Peygamber'in böyle yapanı kınaması, onun bu işten vazgeçirilmesİ içindir, dedikten sonra EI-Mirkat'a atfen verdiği malumat'a göre İmam Nesei: Şüphe halinde kalbin tatmin olması için üçten fazla yıkamakta beis yoktur, demiştir. Fakat EI-Menhel yazarı diyor ki, üçer defa yıkadıktan sonra doğacak şüpheye mahal kalmaz. Bu vesvesenin kapısını açabilir.

 

Bunun için İbnü'i-Mubarek hadisin zahirini tutarak: Üçer defa'dan fazla yapanın günah işlediğinden emin değilim, demiştir. Ahmed ve İshak da: Deli'den başkası üçten fazlasını yapmaz, demişlerdir. İbn-i Hacer de: Elini yüzlerce defa yıkadıgı halde, abdestsizliğinin kalkmadığını itikad eden vesveselileri gerçekten, müşahede ettik, demiştir.

 

 

HADİsTEN ÇıKARıLAN HÜKÜMLER

 

1. Kişi bilmedigi hususları bilenlere sormalıdır.

2. Bilenler bilmeyenlere anlıyacakları şekilde anlatmalı ve gerekirse uygulamalı olarak göstermelidirler.

3. Yıkanacak abdest uzuvları üçer defa yıkanmalıdır.

4. Baş ve kulaklar birer defa meshedilmeli ve kulağın her tarafı meshedilmelidir.

5. Abdest alınırken sünnete uyulmalı, fazla veya eksik yapılmamalıdır.

6. Sünnet olana muhalefet etmek kötü, sınırı aşmak ve zulümdür. Kınanmayı müciptir.