DEVAM: 110- AKŞAM
FARZINDAN ÖNCEKİ İKİ REK'AT HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار.
حَدَّثَنَا مُحَمَّد
بْن جعفر.
حَدَّثَنَا
شعبة؛ قَالَ: سمعت
علي بْن زيد
ابن جدعان؛
قَالَ: - سمعت
أَنَس بْن
مَالِك يقول:
أن كان المؤذن
ليؤذن على عهد
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
فيرى أنها
الإقامة، من
كثرة من يقوم
فيصلي
الركعتين قبل
المغرب.
Enes bin Malik
(r.a.)'den. şöyle demiştir:
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken (akşam farzı için) müezzin gerçekten
ezan okurdu. (Ama) kalkıp akşam farzından önceki iki rek'at (nafileyi)
kılanların çokluğu nedeni ile okunanın ikamet olduğu sanılırdı.
AÇIKLAMA: Tercemede işaret ettiğim gibi -iki ezan,.dan
maksat, ezan ve kamettir. Kamete de ezan denmiştir. Çünkü ezan vaktin girdiğini
ilam olduğu gibi kamet de namaza başlamanın ilamıdır,
Hadisin
zahirine göre manalandırmak doğru değildir. Zira her iki ezan arasında farz.
namaz vardır. Halbuki hadisin sonundaki:
''Dileyen için; kaydı bu namazın vacip olmadığına delalet eder. Şu halde
hadisteki namazdan maksat nafile namazdır.
Hadis, emir
mahiyetindedir, Yani her ezan ile kamet arasında bir nafile namaz kılınız.
Hadisin:
"İki ezan'' ifadesini zahirine göre bırakmak mümkündür. Bu takdirde şöyle
yorum yapmak gerekir: Her iki ezan arasında (Farzdan başka) bir nafile namaz
kılınız.
Hadis,
umumiliği ile her farzdan önce bir nafile namazın kılınmasının müstahablığına
delalet eder. Bu genel hükmün içine akşam namazından önceki nafile de girer.
Bundaki hikmet'de ezan sesini işiten ve hazır olmayan kimselerin cemaata
yetişmesine bir nafile ile fırsat vermektir. Ezan'dan hemen sonra kamet
edilirse orada bulunmayanların cemaata yetişmesi güçleşir. Bu hikmetin yanında
başka hikmet ve faydaların mevcudiyeti malumdur.
Enes (r.a.)'in
hadisi Buhari, Müslim ve Nesai'nin kübrasında başka lafızlarla rivayet
edilmiştir. Müslim'in rivayeti mealen şöyledir: "Enes (r.a.) demiştir ki:
Biz Medine'de idik. Müezzin akşam ezanını okuduğu zaman sahabiler acele
direklere doğru durup iki rek'at (nafile) kılarlardı. Öyle ki, namaza
duranların çokluğu nedeni ile yabancı adam mescide girdiğinde farzın kılınmış
olduğunu sanırdı,"
Hadis; akşam
farzından önce iki rek'at nafile kılmanın müstahablığına delalet eder.
BU HUSUSTAKİ
ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ :
EI-Menhel
yazarı şöyle der: "Sahabilerden, Tabiilerden ve fıkıhçılardan bir cemaat
bu namazın müstahablığına hükmetmişlerdir. Abdurrahman bin Avf, Ubeyy bin Ka'b,
Enes, Cabir, Abdurrahman bin Ebi Leyla, Hasen-ı Basri, Ahmed ve İshak (r.a.),
böyle diyenlerdendirler. Müstahablığına dair Malik'in de bir kavli vardır.
Başka bir
cemaat bunun müstahab olmadığına hükmetmişlerdir.
Maliki ve
Hanefi mezhebIerinin meşhur kavli budur. Şafiiler'in bir kavli de böyledir.
Hulefa-i Raşidin'den de bu kavil nakledilmiştir.
Nahai: Ne Ebu
Bekir, ne Ömer, ne Osman (r.anhum) kılmıştır. Ali, İbn-i Mes'ud, Ammar, Huzeyfe
ve Ebu Mes'ud (r.anlıum) gibi seçkin sahabiler Kufe'de idiler. Bunların hepsini
gören bir zat bana haber verdi ki bunların hiç birisinin akşam farzından önceki
sünneti kıldığını görmemiştir."
EI-Menhel
yazarı iki grubun delillerini ayrıntılı olarak beyan ettikten sonra şöyle der:
Bu ma'lumatı
edindikten sonra, bilmiş oldum ki hak, bu namazın müstahablığına hükmedenlerin
elindedir. Çünkü bu namaz Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emri, fiili ve takriri ile
sabittir. Nitekim İbn-i Hibban'ın, İbn-i Muğaffel (r.a.)'dan rivayet ettiğine
göre Nebi (s.a.v.) akşam farzından önce iki rek'at (namaz) kılmıştır.
El-Hafız,
Fethul Bari'de: Delillerin toplamı, sabah sünnetinde olduğu gibi bu namazın da
hafif kılınmasının müstahablığına delalet eder, demiştir."