SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1244 >>

DEVAM: 145- SABAH NAMAZINDAKİ KUNUT HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا سُفْيَان بْن عيينة، عَن الزهري، عَن سعيد بْن المسيب، عَن أبي هُرَيْرَة؛ قَالَ:

 - لما رَفَعَ رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ رَأسه من صلاةِ الصبح قال ((اللهم أنج الوليد بْن الوليد، وسلمة بْن هشام، وعياش بْن أبي ربيعة، والمستضعفين بمكة. اللهم اشدد وطأتك على مضر، واجعلها عليهم سنين كسني يوسف)).

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den:  şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sabah namazın (ın ikinci rükuun)dan başını kaldırınca:

 

«Allahım! El-Velid bin el-Velid'i, Seleme bin Hişam'ı, Ayyaş bin Ebi Rabia'yı ve Mekke'de bulunan zayıf mu'minleri kurtar. Allah'ım! Mudar kabilesine şiddetli baskı yap (= helak et, azap ver.) Yusuf (a.s.)'ın kıtlık seneleri gibi onların başına kıtlık yıllarını getirmekle tazip et.» diye dua etti.

 

 

AÇIKLAMA: Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Beyhaki de bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir.

Bazı rivayetlerde, mezkur Kunut ve beddua'nın yatsı namazında okuduğu belirtilmiştir. Müslim'in rivayetinde yatsı veya sabah namazı kaydı yoktur. Yani oradaki rivayette: 'Namaz kelimesi umumi olarak geçmektedir. Kurtuluşları için dua edilen zatlardan:

 

El-Velid bin el-Velid (r.a.), Halid bin Velid (r.a.)'ın kardeşidir. Bedir savaşında müşriklerden yana savaşa katılmış ve esir edilmişti. Dört bin dirhem vermekle serbest bırakılmıştı. Bunun akabinde müslümanlığı kabul edince kendisine: Fidye ödemeden önce müslüman olsaydın daha iyi olmaz mıydı? denilmiş, kendisi de: Esirlikten kurtulmak için müslümanlığı kabul ettiğimi sanacaktınız da ondan dolayı, diye cevap vermiştir. Müşrikler kendisini Mekke'de yakalayıp hapsetmişlerdi. Hadiste isimleri geçen diğer iki zat ile sözleşip Mekke'den kaçmayı başarmışlar, Nebi (s.a.v.) de onların kaçtıklarına muttali olunca kurtuluşları için dua etmiştir. Nisaburi'nin Cabir (r.a.)'den rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.) Ramazan ayının 15. günü dua etmeye başlamıştır.

 

Seleme bin Hişam (r.a.), Ebu Cehil'in kardeşidir. İlk MüsIümanlardan olup Habeşistan'a hicret edenlerdendir. Mekke'ye döndükten sonra Ebu Cehil onun kurtuluşu için dua ederdi. Bedir savaşından sonra iki arkadaşıyla birlikte kaçmayı başarmıştı. Mute savaşında bulunmuş ve Resul-i Ekrem (s.a.v.) vefat edinceye kadar, Medine'den ayrılmamıştır. Ebu Bekir (r.a.) devrinde Şam dolaylarında Bizanslılarla yapılan savaşlara katılmış ve nihayet Ömer (r.a.) devrinde Şam dolaylarında sürdürülen savaşta, hicretin 14. yılı Muharrem ayında şehid olmuştur.

 

Ayyaş bin Ebi Rabia Amr bin el-Muğire El-Mahzumi (r.a.) de Mekke müşriklerinden çok işkence ve eziyet gören ilk müslümanlardandır. Habeşistan'a hicret etmiş zatlardandır. Bir kaç hadisi vardır. Enes ve Abdurrahman bin Sabit (r.a.) kendisinden rivayette bulunmuşlardır, Yermuk veya Yemame savaşında şehid olmuştur.

 

Nebi (s.a.v.) Mekke'de bulunan zayıf mü'minler için de dua etmiştir. Çünkü Mekke müşrikleri nüfuzlu olmayan bazı mü'minlerin Medine'ye göç etmelerine imkan vermemiş ve insanlık dışı. zulüm ile işkence yapmayı reva görmüşlerdir. Ammar, babası Yasir, anası Sümeyye ve Bilal-i Habeşi (r.a.), Mekke müşriklerinin zulümlerine uğrayanlardandırlar. Bunlara ve arkadaşIarına yapılan işkenceleri anlatmak ciltIerce kitap doldurur.

 

Nebi (s.a.v.)'in bu hadiste beddua ettiği bildirilen Mudar ise bir müşrik kabilenin adıdır. Dedeleri Mudar ismi ile tanınırdı. Kureyş müşrikleri anılan Mudar'ın torunlarıdır. Nebi (s.a.v.) Mekke'nin Kureyşli müşriklerine beddua ederdi. Çünkü işkencelerin çoğu onlardan geliyordu.

 

Hadiste geçen "Vafat" kelimesinin lügat manası ayak la basmaktır. Burada helak ve tazip etmek manası kasdedilmiştir.

 

"Sinin" kelimesi "Sene"nin çoğuludur. Sene: Yıl, Sinin de yıllar demektir. Senenin asıl manası kıtlıktır. Yusuf (a.s.)'ın seneleri ile; "Sonra o bolluk yılların ardından yedi şiddetli - kıtlıkla dolu yıl- gelir ki [Yüsuf: 48]. ayetinde geçen yedi kıtlık yılları kasdedilmiştir. Kastalani:  Bu yıllara Yusuf (a.s.)'un yılları demenin sebebi Yusuf'un bu süre boyunca halkın işleri ve ihtiyaçları ile meşgul olmasıdır, demiştir.

 

Efendimizin, Mekke müşriklerinin başına böyle kıtlığın gelmesi için yaptığı beddua kabul olmuştur. Nitekim Buhari. İbn-i Mes'ud (r.a.)'den şunu rivayet etmiştir: "Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke müşriklerinin İslamiyet'e sırt çevirdiklerini görünce:  "Allah'ım! Yusuf'un yedi (kıtlık) yılı gibi bunların başına yedi (kıtlık) yılı gönder." diye beddua etti. Bunun üzerine Kureyş'i öyle bir kıtlık yakaladı ki her türlü bitkiyi götürdü. Hatta öyle (bir durum) oldu ki halk derileri, murdar hayvan etlerini ve laşeleri yemeye başladılar. Açlıktan gözleri kararmış olan halk göğe baktıkları zaman duman görürlerdi..."

 

Nebi (s.a.v.) kurtuluşları için dua buyurduğu zat!ar da kurtularak salimen Medine'ye vardılar. Nitekim Ebu Davud'un rivayetinde bu hadisin sonunda şu ilave vardır: "Ebu Hureyre (r.a.), demiştir ki: Nebi (s.a.v.) bir gün sabah namazında bu zatların kurtuluşu için dua etmedi. Ben bunu O'na anlattım bunun üzerine bana buyurdu ki: "Sen onları görmüyor musun? Onlar geldiler.,."