DEVAM: 177- GECE
HİZBİNE UYANMAYAN HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
هارون بْن
عَبْد اللّه
الحمال. حَدَّثَنَا
الحسين بْن
علي الجعفي،
عَن زائدة،
عَن سليمان
الأعمش، عَن
حبيب بْن أبي
ثابت، عَن
عبدة بْن أبي
لبابة، عَن
سويد بْن
غفلة، - عَن أبي
الدرداء يبلغ
به النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَ
سَلَّمْ ((من
أتى فراشه،
وهو ينوي أن
يقوم فيصلي من
الليل،
فغلبته عينه
حتى يصبح، كتب
له ما نوى.
وكان نومه
صدقة عليه من
ربه)).
Ebu'd-Derda
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
«Geceleyin
kalkıp (nafile) namaz kılmak niyeti ile yatağına giren ve sabah (namazı
zamanın)'a kadar uyuyakalan kimse için niyet ettiği namaz dn sevabı) yazılır ve onun uykusu, Rabbı tarafından
kendisine (verilen) bir bağış olur.»
AÇIKLAMA: Geceleyin adet edindiği hizbinin tamamını veya bir
kısmını okuyamayıp uyuyakalan bir kimse okumadığı hizbinin tamamını veya kalan
kısmını sabah namazı ile öğle namazı arasındaki süre içinde okuyan kimsenin
geceleyin okumuşçasına sevap kazandığı müjdeleniyor. Bu sevap Allah Teala'nın
bir ikramıdır. Tabii bu ikram, uykusu ağır bastığı veya kalkmasına engelolan
bir özürün doğması nedeni ile hizbini okuyamayan ve yatağına girdiğinde
kalkmaya niyetli olana mahsustur.
Hadis, gece
hizbini itiyat etmenin ve uyuyakalmak veya başka bir mazeret dolayısıyla
hizbini kaçıran bir kimsenin bunu kaza etmesinin meşruluğuna delalet eder. Bu
hususta imamlar ihtilaf etmişlerdir. Şöyle ki;
1- Ebu Hanife
ve Ebu Yusuf'a göre gece namazını veya ratip nafileleri kaçıran kimsenin bunu
sabah namazı (güneş doğup bir mızrak boyu kadar yükseldikten sonraki vakit) ile
öğle vakti arasındaki süre içinde kaza etmesi müstahabtır. Bunların delili bu
hadistir.
2- Şafii,
Hanefiier'den Muhammed ve bir rivayete göre Ahmed bin Hanbel bunu gündüz kaza
etmenin müstahab olduğunu söylemişlerdir. Bunların delili Müslim'in Aişe
(r.anha)'dan rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: "Bir ağrı veya başka
nedenle Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gece namazını kılamadığı zaman
gündüz on iki rek'at nafile kılardı."
Bu hadiste
gündüz kelimesi mutlaktır. Yani öğle vaktinden önce veya sonra kaydı
koşulmamıştır. -
3- Malikiler'e
göre uykunun ağır basması gibi bir nedenle gece namazını kaçıran kimse sabah
namazından önce hatırlarsa hemen kılar. Sonra namazını kılar. Sabah namazından
sonra hatırlarsa veya daha önce hatırladığı halde sabah namazından önce
kılmazsa, sabah namazından sonra kaza etmez.
Ebu'd-Derda
(r.a.)'ın hadisini Nesai ve Hakim de rivayet etmişlerdir. Ayrıca Malik, Ebu
Davud, Nesai ve Beyhaki, Aişe (r.anha)'dan merfu' olarak ve şu metinle rivayet
etmişlerdir.
''Geceleyin
namaz kılmak adeti bulunan ve uyuyakalıp bunu kaçıran her kişi için o namazın sevabı
vardır. Ve onun uykusu ona bir sadaka olmuş olur.''
Yani gece
namazını itiyat edinen ve uykunun ağır basması yüzünden bunu kaçıran kimse
sonra kaza etmezse o namazın sevabını almış olur. Ancak her hayır en az on kat
arttırıldığı halde bu katlama sevabını alamaz. Şayet sonradan kaza ederse bu
artıştan da yararlanmış olur. Onun uykusu da Allah tarafından ona verilen bir
bağış olmuş olur.
Hadis gece
namazına kalkmaya ve buna niyetlenmeye teşvik eder. Bir hayra niyetlenip bir
dünya meşgüliyeti engeli olmaksızın başka bir mazeret dolayısıyla bu hayrı
gerçekleştiremeyen kimsenin onu gerçekleştirmiş gibi sevap kazandığı sonucu da
hadisten çıkarılır.