DEVAM: 163- BAYRAM GÜNÜ
TAKLİS (DEF ÇALMAK VE NACME İLE SÖZ SÖYLEMEK) HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا أبو
نعيم، عَن
إسرائيل، عَن
أبي
إِسْحَاق، عَن
عامر، عَن قيس
بْن سعد؛
قَالَ:
-
ما كان شيء
على عهد
رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ إلا
وقد رأيته.
إلا شيء واحد.
فإن رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ كان
يقلس له يوم
الفطر.
قال أبو
الحسن بْن
سلمة القطان:
حَدَّثَنَا ابن
ديزيل.
حَدَّثَنَا
آدم.
حَدَّثَنَا
شيبان، عَن
جابر، عَن
عامر. ح
وحَدَّثَنَا
إسرائيل عَن
جابر. ح
وحَدَّثَنَا
إبراهيم بْن
نصر.
حَدَّثَنَا أبو
نعيم.
حَدَّثَنَا
شريك، عَن أبي
إِسْحَاق،
عَن عامر،
نحوه.
فِي
الزَوائِد:
إسناد حديث
قيس صَحِيْح،
ورجاله ثقات.
Kays bin Sa'd (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
hayatta iken ne oldu ise ben muhakkak hepsini gördüm. Yalnız bir şey görmedim.
(O da şudur:) Fıtır (bayramı) günü O'na taklis yapılırdı.
Taklis: Def çalarak nağmeli sözler söylemektir.
Not; Kays'ın bu hadisinin senedinin sahih ve ricaIinin
sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir,
AÇIKLAMA: Bu babtaki hadisler zevaid türündendir.
Taklis: Def çalgısı eşliğinde nağıne
ile söz söylemektir. Sindi bu hususta şöyle der:
"Taklis: Def çalmak ve tağanni
etmektir. (Nağme ile söz söylemektir.) Emir şehre girdiği zaman Onun önünde
oynayan kişiye mukallis, taklis
de çeşitli oyunlarla emiri karşılamaktır, diyenler
vardır.
Suyuti'nin söylediğıne göre hadis ravilerinden Yusuf bin Adiyy: Taklis, cariyelerle çocukların yol ağzında oturup def
çalarak eğlenmeleridir, demiştir.
Ferah ve
sevinçlerini açıklamak üzere bazılarının Nebi (s.a.v.)'in huzurunda def çalarak
şiir söyledikleri ve Nebi (s.a.v.)'in bunu menetmediği anlaşılıyor. Nitekim, Efendimizin huzurunda def çalmayı adayan cariye
adağını yerine getirmiş, Efendimiz de bunu reddetmemiştir. Aişe
(r.anha)'nın yanında şiir söyleyen iki cariyeyi de
Efendimiz durdurmamıştır,"
Müslim'in Aişe (r.anha)'dan rivayeti
şöyledir:
"Ensar'ın cariyelerinden ikisi, Buas
(savaşı) günü ile ilgili olarak Ensar'ın söylemiş
oldukları şiirleri benim yanımda tağanni ederken (=
nağme ile söylerken) Ebu Bekir (r.a.) odama
giriverdi. Bu iki cariye şarkıcı değillerdi. Ebu
Bekir (r.a.) : Resülullah (s.a.v.)'in odasında şeytan
muzmuru mu? diye azarladı.
Bu durum bir bayram gününde oldu. Resulullan (s.a.v.)
:
''Ya Eba Bekir! Her kavrnin bir
bayramı vardır. Bu (gün) de bizim bayramımızdır.'' buyurdu."
Hadisler bayram
günü def çalmanın mübahlığına dehllet
ederler. Nevevi: Bayram, sünnet düğünü ve evlenme
gibi neş'e ve sevinç günlerinde def çalmanın mübahlığı Nebi (s.a.v.)'in sözkonusu
hadisindeki: ''Bu, bizim bayramımızdır.'' buyruğundan anlaşılır. Def: Daire
şeklinde olup bir yüzü kapalı olan ve genellikle dervişlerin çaldığı bir
alettir. Davuldan farklı yönü, davulun iki tarafının da deri ile kaplı oluşu,
defin yalnız bir tarafının deri ile kaplı oluşudur. Def bazen pullu bazen
pulsuz olur. Arabana da denir.
Tağanni; yani nağme ile şiir söylemeye gelince, içki, kumar, ve fuhuş gibi kötülüklere teşvik edici veya şehveti
uyandırıcı nitelikte olduğu takdirde mübah değildir.
Söylenmesi ve dinlenmesi yasaktır. Ahlak bozucu olmayan ve bir fitneye
sebebiyet vermeyen tağanni mubahtır.
EI-Fıkıh Ala'l-Mezahib adlı eserin "Kitabü'l-Hazar ve'l-libaha" bölümünde def ve benzeri eğlence aletlerini
çalmak ve tağanni ile şiir ve benzeri söz söylemek
hakkındaki alimlerin görüşleri nakledilmiştir. Orada
verilen bilgilerin bir kısmını özetliyerek buraya
aktarmayı uygun buldum. Şöyle ki :
Hanefi alimleri demişler ki: Haram olan tağanni,
hayatta olan muayyen bir kadının güzelliklerini, içkilere teşvik edici
özelliklerini anlatan veya kişileri tahkir edici sözler gibi söylenmesi mübah olmayan cümlelerle yapılan tağannidir.
Suların, denizlerin, dağların, çiçeklerin ve benzeri şeylerin güzelliklerini ve
özelliklerini anlatan ve söylenmesi mÜbah olan başka
konular hakkındaki sözlerle tağanni etmek caizdir.
Şu halde, tağanni'nin mekruhluğu ve onu dinlemenin günah sayıldığı
yolunda Ebu Hanife'den nakledilen fetva, haram olan tağanni nevine aittir. Zar, satranç ve benzeri aletlerle
oynamak,
tanbur, kanun, zurna, borazan ve benzeri aletleri çalmak
Hanefi alimlerince tahrimen
mekruh sayılmıştır. Bazıları haram saymışlardır.
(Hanefi alimlerinden el-Hasan. evlenme
düğününde pulsuz def çalmayı mübah saymıştır. Diğer
Hanefi alimleri düğünde def çalmaya ait rivayetleri,
düğünü ilan etmekten kinayedir, diye yorum yapmışlardır. Hanefi alimlerinin delillerinden birisi; "Adem oğlunun her çeşit
oyun ve eğlencesi haramdır." hadisidir. Bir rivayette bu hadisin sonunda
şu ilave vardır: ''Ancak kişinin, eşi ile oynaşması, atını eğitmesi ve ok atışı
yarışması haram değildir.''
Şafii alimleri: Fitne ve harama yol açmayan ve söylenmesi haram
olmayan sözleri teğanni ile söylemek ve evlenmek,
çocukları sünnet etme ve bayram gibi sevinç günlerinde def çalmak mübahtır, demişlerdir.
Maliki alimlerinin kavli de Şafiiler'in
kavline benzer.
Hanbeli alimleri her türlü çalgiyı yasak
görmüşlerdir. Teğanniyi de yukarda belirtilen şartlar
dairesinde mübah saymışlardır.
Alimler, Kur'an-ı Kerim'i tağanni ile okurken harfleri tebdil edecek, harfler ilave
edecek veya buna benzer hallere yol açacak şekildeki tağanniyi
haram saymışlardır.