SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1303 >>

DEVAM: 163- BAYRAM GÜNÜ TAKLİS (DEF ÇALMAK VE NACME İLE SÖZ SÖYLEMEK) HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن يحيى. حَدَّثَنَا أبو نعيم، عَن إسرائيل، عَن أبي إِسْحَاق، عَن عامر، عَن قيس بْن سعد؛ قَالَ:

 - ما كان شيء على عهد رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ إلا وقد رأيته. إلا شيء واحد. فإن رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ كان يقلس له يوم الفطر.

قال أبو الحسن بْن سلمة القطان: حَدَّثَنَا ابن ديزيل. حَدَّثَنَا آدم. حَدَّثَنَا شيبان، عَن جابر، عَن عامر. ح وحَدَّثَنَا إسرائيل عَن جابر. ح وحَدَّثَنَا إبراهيم بْن نصر. حَدَّثَنَا أبو نعيم. حَدَّثَنَا شريك، عَن أبي إِسْحَاق، عَن عامر، نحوه.

 

فِي الزَوائِد: إسناد حديث قيس صَحِيْح، ورجاله ثقات.

 

Kays bin Sa'd (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken ne oldu ise ben muhakkak hepsini gördüm. Yalnız bir şey görmedim. (O da şudur:) Fıtır (bayramı) günü O'na taklis yapılırdı.

 

Taklis: Def çalarak nağmeli sözler söylemektir.

 

Not; Kays'ın bu hadisinin senedinin sahih ve ricaIinin sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir,

 

AÇIKLAMA: Bu babtaki hadisler zevaid türündendir.

 

Taklis: Def çalgısı eşliğinde nağıne ile söz söylemektir. Sindi bu hususta şöyle der:

"Taklis: Def çalmak ve tağanni etmektir. (Nağme ile söz söylemektir.) Emir şehre girdiği zaman Onun önünde oynayan kişiye mukallis, taklis de çeşitli oyunlarla emiri karşılamaktır, diyenler vardır.

 

Suyuti'nin söylediğıne göre hadis ravilerinden Yusuf bin Adiyy: Taklis, cariyelerle çocukların yol ağzında oturup def çalarak eğlenmeleridir, demiştir.

 

Ferah ve sevinçlerini açıklamak üzere bazılarının Nebi (s.a.v.)'in huzurunda def çalarak şiir söyledikleri ve Nebi (s.a.v.)'in bunu menetmediği anlaşılıyor. Nitekim, Efendimizin huzurunda def çalmayı adayan cariye adağını yerine getirmiş, Efendimiz de bunu reddetmemiştir. Aişe (r.anha)'nın yanında şiir söyleyen iki cariyeyi de Efendimiz durdurmamıştır,"

 

Müslim'in Aişe (r.anha)'dan rivayeti şöyledir:

 

"Ensar'ın cariyelerinden ikisi, Buas (savaşı) günü ile ilgili olarak Ensar'ın söylemiş oldukları şiirleri benim yanımda tağanni ederken (= nağme ile söylerken) Ebu Bekir (r.a.) odama giriverdi. Bu iki cariye şarkıcı değillerdi. Ebu Bekir (r.a.) : Resülullah (s.a.v.)'in odasında şeytan muzmuru mu? diye azarladı. Bu durum bir bayram gününde oldu. Resulullan (s.a.v.) :

 

''Ya Eba Bekir! Her kavrnin bir bayramı vardır. Bu (gün) de bizim bayramımızdır.'' buyurdu."

 

Hadisler bayram günü def çalmanın mübahlığına dehllet ederler. Nevevi: Bayram, sünnet düğünü ve evlenme gibi neş'e ve sevinç günlerinde def çalmanın mübahlığı Nebi (s.a.v.)'in sözkonusu hadisindeki: ''Bu, bizim bayramımızdır.'' buyruğundan anlaşılır. Def: Daire şeklinde olup bir yüzü kapalı olan ve genellikle dervişlerin çaldığı bir alettir. Davuldan farklı yönü, davulun iki tarafının da deri ile kaplı oluşu, defin yalnız bir tarafının deri ile kaplı oluşudur. Def bazen pullu bazen pulsuz olur. Arabana da denir.

 

Tağanni; yani nağme ile şiir söylemeye gelince, içki, kumar, ve fuhuş gibi kötülüklere teşvik edici veya şehveti uyandırıcı nitelikte olduğu takdirde mübah değildir. Söylenmesi ve dinlenmesi yasaktır. Ahlak bozucu olmayan ve bir fitneye sebebiyet vermeyen tağanni mubahtır.

 

EI-Fıkıh Ala'l-Mezahib adlı eserin "Kitabü'l-Hazar ve'l-libaha" bölümünde def ve benzeri eğlence aletlerini çalmak ve tağanni ile şiir ve benzeri söz söylemek hakkındaki alimlerin görüşleri nakledilmiştir. Orada verilen bilgilerin bir kısmını özetliyerek buraya aktarmayı uygun buldum. Şöyle ki :

 

Hanefi alimleri demişler ki: Haram olan tağanni, hayatta olan muayyen bir kadının güzelliklerini, içkilere teşvik edici özelliklerini anlatan veya kişileri tahkir edici sözler gibi söylenmesi mübah olmayan cümlelerle yapılan tağannidir. Suların, denizlerin, dağların, çiçeklerin ve benzeri şeylerin güzelliklerini ve özelliklerini anlatan ve söylenmesi mÜbah olan başka konular hakkındaki sözlerle tağanni etmek caizdir.

 

Şu halde, tağanni'nin mekruhluğu ve onu dinlemenin günah sayıldığı yolunda Ebu Hanife'den nakledilen fetva, haram olan tağanni nevine aittir. Zar, satranç ve benzeri aletlerle oynamak,

tanbur, kanun, zurna, borazan ve benzeri aletleri çalmak Hanefi alimlerince tahrimen mekruh sayılmıştır. Bazıları haram saymışlardır.

 

(Hanefi alimlerinden el-Hasan. evlenme düğününde pulsuz def çalmayı mübah saymıştır. Diğer Hanefi alimleri düğünde def çalmaya ait rivayetleri, düğünü ilan etmekten kinayedir, diye yorum yapmışlardır. Hanefi alimlerinin delillerinden birisi; "Adem oğlunun her çeşit oyun ve eğlencesi haramdır." hadisidir. Bir rivayette bu hadisin sonunda şu ilave vardır: ''Ancak kişinin, eşi ile oynaşması, atını eğitmesi ve ok atışı yarışması haram değildir.''

 

Şafii alimleri: Fitne ve harama yol açmayan ve söylenmesi haram olmayan sözleri teğanni ile söylemek ve evlenmek, çocukları sünnet etme ve bayram gibi sevinç günlerinde def çalmak mübahtır, demişlerdir.

 

Maliki alimlerinin kavli de Şafiiler'in kavline benzer.

 

Hanbeli alimleri her türlü çalgiyı yasak görmüşlerdir. Teğanniyi de yukarda belirtilen şartlar dairesinde mübah saymışlardır.

 

Alimler, Kur'an-ı Kerim'i tağanni ile okurken harfleri tebdil edecek, harfler ilave edecek veya buna benzer hallere yol açacak şekildeki tağanniyi haram saymışlardır.