SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1308 >>

DEVAM: 165- KADINLARIN BAYRAMLARDA NAMAZA ÇIKMALARI HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْنُ الصَّبَّاح. أَنْبَأَنَا سُفْيَان، عَن أيوب، عَن ابن سيرين، عَن أم عطية؛ قالت:

 - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ((أخرجوا العواتق وذوات الخدور. ليشهدن العيد ودعوة المسلمين. ليجتنبن الحيض مصلى الناس)).

 

Ümmü Atiyye (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

 

«Atik (yetişkin) kadınları ve örtülü kadınları (evden) çıkarınız. Bayram (namazın) da ve müslümanların davetinde bulunsunlar. Hayız (ay başı adeti) halindeki kadınlar cemaatin (bayram namazı kıldıkları) musallasından uzak dursunlar.»

 

 

AÇIKLAMA: Kütüb-i Sitte sahipleri Ümmü Atiyye (r.anha)'nın hadisini benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir. Bu hadiste geçen bazı kelimeleri açıklayalım;

 

Fıtır günü: Ramazan bayramıdır. Bu gün münasebetiyle fıtır sadakası çıkarıldığı için bu isim verilmiştir.

 

Nahr günü: Kurban bayramı günüdür. Nahr kelimesinin lügat manası boğazlamaktır. Bu gün münasebetiyle kurban kesildiği için bu isim verilmiştir.

 

Cilbab: Bu kelime çeşitli şekillerde tarif edilmiştir. Tuhfetü'l-Ahvezi yazarı şöyle der:

"El-Cezeri, 'Cilbab: İzar ve ridadır. (Yani belden aşağı ve belden yukarı giyilen iki parçadan ibaret bir kat elbisedir. Bu katlık eski Arap kıyafetine göredir. Bazıları: Cilbab, çarşaftır, demiştir. Bazıları: Cilbab, kadının başını ve belden yukarı vücudunu örten elbisedir, demiştir. Cilbab'ın çoğulu Celabib'dir, demiştir.'

 

Kamus sahibi: Cilbab kadının çarşaf altında giydiği geniş gömlek ve benzeri elbisedir. Yahut elbiseyi örtmek için üstte giydiği çarşaf ve baş örtüsü gibi bir şeydir, demiştir.

 

Avatık: Atık'ın çoğuludur. Atık: Erginlik çağına varmak üzere olan veya erginlik çağına yeni varan kadındır. Bazıları: Atık, evli genç kadındır, demiştir. Başka tür tarif edenler de vardır.

 

Hudur: Hıdr'ın çoğuludur. Hıdr, örtü demektir. Başka manaları var ise de burada bu mana kastedilmiştir.

 

Huyyad: Haid'in çoğuludur. Haid, ay başı adeti halindeki kadındır. Bazen bu adeti görme çağına gelmiş olan kadın anlamında kullanılır. Yani temizlik halinde de ona bu kelime kullanılır.

 

Hadisin manası: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) kadınların örtülü olarak bayram namazı için musallaya ve müslümanların davetlerine çıkmalarını emretmiştir. Ümmü Atiyye (r.anha) cilbabı olmayan kadının durumunu sormuş, efendimiz, o kadının arkadaşı olan başka kadının kendi cilbabından ona giydirmesini emretmiştir. Buna ait: فلتلبسها أختها من جلبابها cümlesi iki tür manalandınlabilir:

 

Birincisi: Başka kadının onu da kendi cilbabının altına geçirerek beraberce bir cilbabın altında örtünmeleridir

 

İkincisi: Birden fazla cilbabı olan başka kadın bir cilbabını emaneten o kadına giydirsin. Ebu Davud'un; "Onun kadın arkadaşı elbisesinin bir kısmını ona giydirir.'' rivayeti birinci manayı te'yid eder. İbn-i Huzeyme'nin rivayetindeki: "Onun cilbablarından bir tanesini...'' ifadesi ikinci manayı teyid eder.

 

Hadis, hayız adeti halindeki kadınların musallaya yaklaşmamalarını emretmiştir: Bunun hikmeti, musalla'nın kanla kirletilmesini önlemek ve cemaatı kan kokusu eziyetinden korumaktır. Bu emir cumhura göre mendubluk içindir. Çünkü musalla mescid hükmünde değildir. Yani hayızlı kadının mescide girmesi haram ise de musalla'ya girmesi haram değildir. Zayıf bir kavle göre emir vücub içindir.

 

Hadis bütün kadınların bayram namazını kılmak üzere musallaya gitmelerinin meşruluğuna delalet eder. Bu hususta bakire, dul, genç, yaşlı ve evli kadınlar arasında bir fark yoktur. Tabii, kadınların musalla'ya gitmelerinde bir sarkıntılık ve benzeri bir sakıncanın bulunmaması şarttır. Aksi takdirde gitmeleri meşru değildir.

 

KADINLARIN BAYRAM NAMAZINA GİTMELERİ HAKKINDA ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ

 

EI-Menhel yazarı bu konuda özetle şöyle der:

 

Sevri, İbnü'l-Mübarek ve Hanefiler'den Ebu Yusuf kadınların namaz için evden çıkmaları mekruhtur, demişlerdir Malik'ten bir rivayet de böyledir.

 

Yahya bin Said ve Nehai'nin de böyle söyledikleri naklolunmuştur. Hanefiler'den ibnü'l-Humam: Yaşlı kadınlar bayram namazına çıkarlar genç kadınlar çıkmaz, demiştir. EI-Mirkat'ta: Bu kavil, mutedildir. Ancak şu kayıtları eklemek gerekir. Yaşlı kadınlar, şehvet çekici durumunda olmayacak, süs elbisesini giymemiş olacak, eşinin müsaadesini almış olacak, bir kötülük endişesi olmayacak, ziynet eşyasını üstünde bulundurmayacak, güzel koku sürünmeyecek, açılmayacak, İslami hükümlere göre iyice örtünmüş olacak ve buna benzer tedbirleri almış olacaktır. Ebu Hanife demiştir ki: Kadınlar evlerinde oturmalı, namaza çıkmamalıdır,' diye malumat vardır.

 

Şafiiler: Genç kadınların ve güzel kadınların namaza çıkmaları mekruhtur. Çünkü onlar için bir fitne korkusu vardır. Fakat diğer kadınların çıkmaları müstehabtır. Süs takınmayan yaşlı kadınların vakit namazlarına gitmelerini, bilhassa bayram namazına çıkmalarını müstahab görüyorum, demiştir.

 

Malikiler'in ,görüşü Şafiiler'in görüşüne yakındır. Ancak onlar yaşlı kadınların gitmelerini müstahab değil, caiz görmüşlerdir.

 

Hanbeliler: Güzel koku sürünmeden, ziynet ve şuhrat elbisesini giymeden kadınların namaza çıkmalarında bir beis yoktur, demişlerdir. Onların sözlerinin zahirine göre yaşlı kadınla genç kadın arasında bir fark yoktur.

 

En-Neyl'de: Kadi iyaz'ın dediğine göre Ebu Bekir, Ömer, Ali ve  İbn-i Ömer (r.a.) : "Kadınların bayram namazına çıkmaları onların üzerinde bulunan bir haktır, demişlerdir" denilmiş. En-NeyI yazarı daha sonra:  Kadınların bayram namazına çıkmaları kayıtsız şartsız mekruhtur, demek tutarsız görüşlerle sahih hadisleri reddetmek olur. Genç kadınları ayırmak da hadislerin sarahatına aykırıdır, demiştir.

 

EI-Menhel yazarı, en-Neyl'in kavlini naklettikten sonra: Kadınların bu devirde çıkmalarında ve erkeklerle toplanmalarında bulunan sakıncalar açıktır, der."

 

BAYRAM NAMAZININ HÜKMÜ :

 

1- Hanefi alimlerinin en sahih kavline göre, Cuma namazı kendilerine farz olanlara bayram namazı vacibtir.

2- Hanbeliler'e göre bayram namazı erkeklere farz-ı kifayedir.

3- Cumhur'a göre sünnet-i müekkededir.

 

EI-Menhel'de her grubun delilleri zikredilmiştir.