DEVAM: 32- KABİR
ÜZERİNDE NAMAZ KILMAK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
هشيم.
حَدَّثَنَا
عثمان بْن حكيم.
حَدَّثَنَا
خارجة ابن زيد
بْن ثابت، عَن
يزيد بْن
ثابت، وكان
أكبر من زيد.
قَالَ:
-
خرجنا مع
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ.
فلما ورد
البقيع فإذا
هو بقبر جديد.
فسأل عنه.
فقالوا:
فلانة. قال
فعرفها وقال:
((ألا
آذنتموني
بها)) قالوا:
كنت قائلاً صائماً.
فكرهنا أن
نؤذيك. قال:
((فلا تفعلوا. لا
أعرفن ما مات
منكم ميت،
ماكنت بين
أظهركم، إلا
آذنتموني به.
فإن صلاتي
عليه له رحمة))
ثم أتى القبر،
فصففنا خلفه،
فكبر عليه
أربعاً.
Zeyd bin Sabit'in
büyük kardeşi Yezid bin Sabit (r.a.)'dan; şöyle demiştir: (Bir gün) Biz, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber (dışarı) çıktık. Efendimiz Baki'a
varınca yeni bir kabirle karşılaştı ve kime ait olduğunu sordu. Dediler ki:
Falan kadınındır. Efendimiz, o kadını tanıdı ve:
«Neden onun
cenazesinden bana haber vermediniz?» buyurdu. Dediler ki: Sen gündüzün ortasında
uyuyordun. Oruçlu idin. Bu sebeple sana haber vermekten hoşlanmadık. Efendimiz:
«Yapmayınız (bir
daha böyle bir şey) bilmiyeyim. Ben aranızda olduğum müddetçe sizden herhangi
bir kimse öldüğünde mutlaka Onu bana haber veriniz. Çünkü üzerinde kıldığım
namaz, onun için rahmettir." buyurdu. Sonra kabrin yanına vardı. Biz de
Onun arkasında saf olduk. Kabir üzerinde dört tekbir aldı (cenaze namazı
kıldı.)»
Diğer tahric: Bunu
Ahmed, Nesai ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA
1533’te