SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 1802 >>

DEVAM: 11- ZEKAT MEMURUNUN ALACAĞI DEVE (DURUMUNUN BEYANI) BABI

 

حَدَّثَنَا علي بْن مُحَمَّد. حَدَّثَنَا وَكِيع، عَن إِسْرائيل، عَن جابر، عَن عامر، عَن جرير بْن عَبْد اللّه؛ قَالَ:

 - قال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ: ((لا يرجع المصدق إلا عن رضاً)).

 

Cerir bin Abdillah (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Zekat memuru (mal sahiplerinden) ancak razı olarak döner (dönmelidir.)»

 

 

Diğer tahric: Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai de bunu benzer lafızIarla rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Tirmizi'nin şerhi Tuhfe yazarı şöyle der: "Tıybi: Hadisteki emir zahiren zekat memuruna ise de aslında zekat sahiplerinedir. Yani: Ey zekat sahipleri! Zekat memurunu iyi karşılayın ve mallarınızın zekatını ödeyiniz ki, sizden razi ve memnun olarak ayrılsın, demiştir.

 

Suyuti'nin naklen beyan ettiğine göre Şafii: Peygamber (s.a.v.)'in maksadı, Allah'u alem şudur: Mal sahipleri, zekat memurlarını iyi karşılamalı ve gönül hoşluğu ile mallarının zekatını tam olarak ona teslim etmelidirler. Maksad mal sahiplerinin ödemekle mükellef olmadıkları mallarını zekat memuruna vermeleri değildir. Neyi ödemeleri gerekirse onu verecekler, fazlasını vermeleri emredilnıemiştir, demiştir"