DEVAM: 9- ADAM BİR
KADINLA EVLENMEK İSTEYİNCE ONA,BAKMASI (NIN MEŞRULUĞUJ BABI
حَدَّثَنَا
الحسن بن أبي
الربيع.
أنبأنا عَبْدُ
الرزاق، عَن
معمر، عَن
ثابت
البناني، عَن
بكر بن عَبْد
اللّه
المزني، عَن
المغيرة بن
شعبة؛ قَالَ:
-
أتيت النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم،
فذكرت له
امرأة أخطبها
فقال ((اذهب
فانظر إليها.
فإنه أجدر أن
يؤدم بينكما))
فأتيت امرأة
من الأنصار.
فخطبتها إلى
أبويها.
وأخبرتهما بقول
النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم.
فكأنهما كرها
ذلك. قال
فسمعت ذلك
المرأة، وهي
في خدرها،
فقالت: إن كان
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ
أمرك أن تنظر،
فانظر. وإلا
فأنشدك. كأنها
أعظمت ذلك.
قال فنظرت
إليها
فتزوجتها. فذكر
من موافقتها.
فِي
الزَوائِد: في
إسناده صحيح.
وقد روى الترمذي
وغيره بعضه.
El-Muğire bin
Şu'be (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanına vararak, nikahlamak istediğim bir kadını O'na anlattım. Buyurdu ki:
«Git o kadına
bak. Çünkü bakman, (evlendiğinizde) aranızda ülfet ve sevginin devam etmesi
için daha uygundur.» Bunun üzerine ben Ensar (R.A.)'dan olan bir kadına gidip
onu babası ile anasından istedim. Ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
(kızı görmekliğimle ilgili) buyruğunu onlara haber verdim. Bana öyle geliyor ki
kızın babası ve anası kızı görmek teklifinden hoşlanmadılar. El-Muğire (r.a.)
demiştir ki: Kız Örtüsü içinde olduğu halde (yapılan) konuşmayı işitti ve bana
hitaben:
"Eğer
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) senin (bana) bakmanı emir etmiş ise,
(bana) bak. Aksi takdirde, Allah'a yemin ederek senin bana bakmamanı isterim,
dedi. Bana öyle geliyor ki kız benim ona bakmamı izam etti. El-Muğire (r.a.) :
Sonra ben ona baktım ve onunla evlendim, demiştir.
Ravi demiş ki:
(El-Muğire bu kızla evlendikten) sonra aralarındaki ittifak ve anlaşmadan
(tarifi güç memnuniyetini) anlattı.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahihiir. Tirmizi ve başkası bu hadisin bir
kısrmını rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisi Zevaid türündendir. Eldeki
sünenin üç çeşit baskısının hepsinde hadisin ilk ravisi Muhammed bin Seleme
olarak yazılıdır .. Araştırmalarıma rağmen sahabiler arasında Peygamber
(s.a.v.)'den. hadis rivayet etmiş bu isimli bir sahabinin adına rast!ıyamadım.
Sonra Tirmizi'nin Nikah Kitabının "İstenilecek kadına bakmak hakkında
gelen hadisler" babındaki;
.....
ifadesinin şerhinde Tuhfe'de bu hadisin Peygamber (s.a.v.)'e ait metin aynen
rivayet edildikten sonra bu hadisin Ahmed, İbni Mace, İbni Hibban ve Hakim
tarafından rivayet edildiği" ve İbni Hibban ile Hakim'in bu hadisin sahih
olduğunu söyledikleri. .. ifadesine rastladım. Bu nedenle ravi'nin Muhammed bin
Mesleme (r.a.) olduğu kanısına vardım. Ve Tercemede böyle yazdığım gibi eldeki
Sünenin 'Seleme' kelimesini 'Mesleme' olarak düzelttim. İnşaaIlah hataya
düşmüşimdir. Bu sahabi'nin baba babasının adı 'Seleme' olduğu için senedde
Sahabinin, dedesine izafeten 'Muhammed bin Seleme' ifadesi kullanılmış,
denilebilir ise de bu ihtimal uzaktır. Matbaa hatasıdır, demek daha yakın
ihtimaldir.
Hadisteki
"Hıtba" evlenme talebinde bulunmaktır. Hadiste fiili geçen
"Tahabbü"i gizlenmek ve saklanmak, demektir.
Hadis, erkeğin
evlenmek istediği kız veya dul kadına bakmasının meşruluğuna ve bunu gizlice
yapmakta da sakınca bulunmadığına delalet eder. Bu husustaki geniş bilgi son
hadisin izahı bölümünde verilecektir.
Bu babın ikinci
hadisi olan Enes (r.a.)'in hadisini notta belirtildiği gibi İbni Hibban da
rivayet etmiştir. Tuhfe'de beyan edildiğine göre bunlarla beraber, Darekutni ve
Hakim de bu hadisi Enes (r.a.)'den rivayet etmişlerdir.
Yine notta.
belirtildiği gibi bu hadisi Tirmizi, Muğire (r.a.)'den rivayet etmiştir. Bundan
sonraki müellifimizin hadisinin notunda da bu hadisin bir kısmının Tirmizi de
rivayet edildiği ifade edildiği için Tirmizi de mevcut kısmı buraya almayı
uygun buldum. Oradaki farklı bir senedIe rivayet edilen hadis şöyledir:
Bekir bin
AbdiIlah el-Müzeni'den O da el-Muğire bin Şu'be (r.a.)'den rivayet ettiğine
göre Muğire bir kadınla evlenmek istemiş, Peygamber (s.a.v.) O'na: ''Kadına
bak. Çünkü aranızda ülfet ve mahabbetin devamlılığı için bakman daha
uygundur.,,"
Enes (r.a.) ve
Muğire (r.a.)'ın hadislerinde bulunan ve Peygamber (s.a.v.)'in buyruğuna ait
metin içinde geçen; .... cümleleri aynı manayı ifade ederler. Tirmizi bu
cümleyi: "Çünkü senin kadını görmen, aranızda mahabbetin devamı için daha
uygun ve layıktır." diye yorumladığı için tercemede bu manayı seçtim.
Tuhfe yazarı da en-Nihaye'den naklen beyan ettiği mana, Tirmizi'nin verdiği
manaya uygundur.
Sindi de:
Cümledeki; .... fiilinin masdarı 'Edm' veya 'İdam' tevkif ve telif, demektir.
Yani "Senin kadına bakman aranızda ülfet ve anlaşmanın sağlanması için
daha uygundur." demek kastedilmiştir, demiştir. Görüldüğü gibi iki yorum
arasında bir fark yoktur, denilebilir.
Notta Nesai'nin
Muğire'den rivayet ettiği bildirilen hadis metni Tirmizi'deki metne benzer. Ebu
Hureyre (r.a.)'ın hadisi de mana bakımından Muğire (r.a.)'ın Tirmizi'deki hadis
metnine benzer.
Sindi'in
beyanına göre Muğire'nın son hadisindeki; "Ve kadın örtüsü !çinde olduğu
halde ... " cümlesinden o kadının kız olduğu manası çıkar. Muğire (r.a.)
bu cümle ile bunu demek istemiş, demiştir.
EVLENMEK
MAKSADI İLE KADINA BAKMAK İLE İLGİLİ BİLGİLER
Gerek yukarda
rivayet edilen hadisler ve gerekse benzer hadisler, evlenmek maksadı ile
erkeğin kadına bakmasının meşruluğuna delalet ediyorlar. Bu hususta alimler
müttefiktir.
Müsllif'in bu
babın benzer başlığı altındaki hadislerinin şerhi bölümünde Nevevi şöyle der:
"Hadisler,
nikahlanmak istenen kadının yüzüne bakmanın müstehablığına delalet ederler.
Bizim, (yani Şafii mezhebi) Ebu Hanife ve diğer Kufeliler'in mezhebi, Malik ve
Ahmed'in mezhebIeri ve alimlerin cumhurunun mezhebi budur.
Kadı iyaz. bazı
alimle,rin bunun mekruh olduğunu söylediklerini nakletmiş ise de bu görüş
hatalıdır. Çün!\ü hadislerin açık hükmüne muhaliftir. Ayrıca alış - veriş ve
benzeri işler için ihtiyaç duyulduğunda kadının Y'üzüne bakmanın caizliğine
Ümmet icma etmiştir. Bu bakımdan da mezkür görüş hatalıdır.
Evlenilmek
istenen kadının yalnız bileklerine kadar ellerine ve yüzüne bakılır. Başka
uzuvlarına bakılmaz. Bizim mezhebimiz ve alimlerin çoğunun mezhebi budur.
Yine bizim
mezhebimiz ile Malik, Ahmed ve Cumhur'un mezhebIerine göre bu maksatla kadına
bakmanın caizliği için kadının rızası şart değildir. Ona haber verilmeden de
bakılabilir. Malik'ten yapılan zayıf bir rivayete göre, kadının izini olmadan
ona bakmak caiz değildir. Ama bu görüş birçok nedenle zayıftır. Çünkü Peygamber
(s.a.v.) bakma tavsiyesinde bulunurken bir kayıt koşmamıştır. Diğer taraftan
kadın bakire ise bakılmasına müsaade vermekten utanabilir. Müsaade istemek iki
taraf için de icabında sakıncalar ve aldanmalar doğurabilir. Örneğin: Erkek onu
beğenmediği takdirde, o kırılır ve üzülür. Bunun içindir ki kızı istemeden ona
bakmak müstehabtır.
Adamın kadına
bakması imkansız olduğu takdirde adamın güvendiği bir kadını bu iş için
gönderip bilgi toplaması müstehabtır."
EI-Menhel'in
Tekmile yazarı Nevevi'nin yukardaki sözlerini nakletmekle beraber, İbni
Kudame'den de aynı konu etrafında geniş bilgi aktarmaktadır:. Ben bunun bir
bölümünü buraya aktarmayı yararlı görüyorum: "Adam evlenmek istediği
kadına ihtiyaç duyulduğunda mükerrer bakabilir. Fakat erkek ile kadın yalnız
olarak bir yerde bulunamazlar. Çünkü bir erkekle, mahremi olmayan bir kadının
başbaşa durmaları haramdır. Şer'i şerif, bakmaktan başka bir şeye cevaz
vermemiştir. Bu itibarla müstakbel eşlerin yalnız başlarına buluşmaları,
görüşmeleri, genel yasak hükmün içinde kalır. Aynı zamanda sakıncalı bir
durumun doğmasından emin olunamaz. Bir erkek yabancı bir kadınla yalnız
duramazlar. Çünkü bu halde onların üçüncü arkadaşı şeytan olur, manasını ifade
eden hadis vardır."
ERKEĞİN
EVLENMEK İSTEDİĞİ KADINA BAKMASIYLA İLGİLİ DÖRT MEZHEBİN GÖRÜŞLERİ
Abdurrahman
el-Ceziri'nin dört mezhebin Fıkhına ait kitabının dördüncü cildindeki
"Nikah Kitabının baş kısmında şöyle der:
1. Hanefi
mezhebine göre nikah akdinden önce, erkeğin, evleneceği kadına bakması
mendubtur. Ancak, kadının kendisine verilebileceğini bilmesi şarttır. İstediği
takdirde, isteğinin reddedileceğini bilen erkeğin o kadına bakması helal
değildir. Bunun hikmeti şudur: Evlenme niyeti ve tarafların birbirine razı
olmasının gerçekleşmesi amacıyla erkeğin kadına bakması girişimi doğru ve
sıhhatlı bir girişim olur. Evlenme kasdı olmaksızın sırf kadınlara bakmak
gayesi ile girişilen bakmak işi haramdır.
2. Şafii
mezhebine göre bir kadınla evlenmek isteyen adamın, onun yüzüne ve bileklerine
kadar ellerine bakması caizdir. Bu bakış şehvetle de olsa veya ona aşık olmaya
sebebiyet verse bile caizdir. Çünkü bu duygular, evlenmelerine vesile olabilir.
Amaç da buna yöneliktir. Kadına gelince o da erkeğin avret sayılan diz kapağı
ile göbek arası hariç, bedenin başka yerlerine bakmak fırsatını bulursa bakması
sünnettir. Çünkü onun da erkeğin vücudundan beğenip beğenmiyeceği kısımlar
olabilir. Şayet erkek, kadına bakma fırsatını bulamaz veya bundan sıkılırsa,
kadını görüp durumunu anlatacak emin bir kimseyi gönderebilir. (Göndereceği
kimse kadına namahrem sayılmayan bir erkek veya herhangi bir kadın olabilir,)
Çünkü bakmak veya baktırmaktan gaye, eşler arasında ülfet ve sevgi ile
uyuşmanın sağlanması ve devam ettirilmesidir. Bu gaye hangi yolla temin
edilebilirse bu meşru yol normaldir. Bu hükmün delili Muğire bin Şu'be (r.a.)'ın
hadisidir. (Hadis bu babta geçtiği için bunu burada tekrarlamaya lüzum
görmedim.)
3. Malikiler'e
göre istenecek kadının bileklerine kadar ellerine ve yüzüne bakmak onunla
evlenmek isteyen erkek için mendubtur. Ta ki kadının güzelliğinin matluba uygun
olup olmadığını erkek anlasın. Bu bakmanın meşruluğu birtakım şartlara
bağlıdır. Bu şartlardan birisi, erkeğin lezzet ve şehvet kasdı ile
bakmamasıdır. İkincisi: Kadın erginlik çağına varmış ise kendisinin, varmamış
ise velisinin, bu erkeğin evlenme talebine razı olduklarının erkek tarafından
muhakkak bilinmesi şarttır. Bilinmez ise bakmak, bir fitneye sebebiyet verdiği
takdirde, haram, sebebiyet vermediği takdirde mekruhtur. Üçüncüsü; Erkeğin
bakacağının kadın tarafından bilinmesi şartıdır. Kadın habersiz ise erkeğin ona
bakması helal değildir.
4. Hanbeli
mezhebine göre, istenilecek kadının yüzüne, boynuna ve eline bakmak istekli
erkek için mübahtır. Ancak, isteğin kadın tarafından reddedilmemesinin erkek
tarafından kuvvetle sanılması ve bakılırken erkek ile kadının başbaşa
olmamaları şarttır. Çünkü bir erkekle yabancı bir kadının yalnız iken bir yerde
bulunmaları sakıncalıdır. Erkeğin evlenmek niyeti ile bir kadına bakmasının
mübahlığı için onun kadından veya velisinden izin istemesi şart değildir. Hatta
kadının haberi olmadan erkek bakabilir ve gerek duyarsa defalarca
bakabilir."
Bu konuda daha
geniş izahat için Fıkıh kitabıarına müracaat etmek gerekir .