SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1976 >>

DEVAM: 49- EVLENDİRME İŞİNDE ARACI OLMAK BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا شريك عن العباس بن ذريح، عن البهي، عن عائشة؛ قالت: عثر أسامة بعتبة الباب. فشج في وجهه.  - فقال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم ((أميطي عنه الأذى)) فتقذرته. فجعل يمص عنه الدم ويمجه عن وجهه. ثم قَالَ ((لو كان أسامة جارية لحليته وكسوته حتى أنفقه)).

 

فِي الزَوَائِد: إِسْنَاده صحيح إن كان البهي سمع من عائشة. وفي سماعه كلام. وقد سئل عنه أحمد فقال: ما أرى في هذا شيئا، إنما يروى عن البهي. قَالَ العلاء في المراسيل: أخرج مسلم لعبد اللَّه عن عائشة حديثا.

 

Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: (Bir gün) Usame (r.a.)'ın ayağı kaydı ve kapının eşiği üstüne düşüp yüzü yaralandı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de (bana) : «Onun kanını sil,» buyurdu. (Fakat tiksinmem nedeni ile) ben onun kanını silmekten hoşlanmadım. Bunun üzerine Efendimiz onun (yarasının) kanını emip yüzünden atmaya başladı. Sonra şöyle buyurdu: «Eğer Usame kız olsaydı, onu evlendirmek için kendisini süsleyip (güzel) giydirecektim.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Eğer ravi Behi, Aişe'den hadis işitmiş ise bu hadisin senedi sahihtir. Behi'nin Aişe'den hadis işitmesi üzerinde konuşulmuştur. Bu husus Ahmed'e sorulmuş kendisi: Ben bu hususta bir şey göremiyorum, ancak Behi'den rivayet ediliyor, diye cevap vermiştir. El-Ala, el-Merasil'de: Müslim, Abdullah el-Behi'nin Aişe'den rivayet ettiği bir hadisi almıştır, demiştir.

 

AÇIKLAMA: Bu babtaki iki hadis de Zevaid türündendir. Birinci hadis bir erkek ile bir kadının birbirleri ile evlenmeleri için aracı olmanın faziletini ifade eder. Taraflardan birisi veya ikisi istekli ve arzulu olmadığı halde baskı şeklindeki tavassut bu hadisin şümulüne girmez. Çünkü tarafların rızası, nikah akdinin sıhhat ve geçerliliğinin şartıdır. Rızasız ve baskı etkisi ile yapılan evlendirmelerin sakıncaları günümüzde görülmektedir.

 

Aişe (r.anha)'nın hadisinde anılan Usame (r.a.)'ın hangi Usame olduğu hususunda bir kayda rastlamadım. Bu isimde dört sahabinin bulunduğu Hülasa'dan anlaşılıyor. Kuvvetli ihtimal bu zatın Usame bin Zeyd bin el-Harise olduğudur. Çünkü babası Zeyd (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'in azadlısıdır. Baba ile oğul, Efendimizin özel sevgisine mazhar olan bahtiyar sahabilerdendir. Usame'nin anası Ümmü Eymen (r.anha) da Efendimizin çocukluğunda O'na hizmet etmek ve bakıcılık etmek şeretine, hatta bazı rivayetıere göre O'na süt emzirme nimetine kavuşmuş hatunlardandır.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

1. Yara1ıya yardımcı olmak ve tedavisi ile meşgulolmak sevabtır.

2. İrade ve istek dışı tiksinme elde olmadığı için suç sayılmaz.

3. Peygamber (s.a.v.) vefat ettiğinde anılan Usame 20 yaşlarında olduğuna göre bu yaralanma olayının anılan Usame (r.a.)'ın çocukluk döneminde olduğu kuvvetle muhtemeldir. Kadının erkek çocuğun yüzündeki yaranın kanını silmesinin meşruluğu hadisten çıkarılabilir. şayet Usame (r.a.) erginlik çağına varmış iken bu yaralanma olmuş ise İslami örtüye riayet etmek kaydı ile ve kocasının huzurunda ve onun rızası ile gerektiğinde ve acil durumda kadının, erkeğin yüzündeki yaranın kanını silmesinin caizliği hükmü çıkarılabilir. Ancak bu hadisin sahihliği kesin değildir. Notta bu duruma işaret edilmiştir.

 

4. Hadis Efendimizin üstün merhametini ve yüce tavazuunu ifade eder. Ayrıca yaralının yardımına koşmanın sevabına işaret eder.

S. Erginlik çagına varan kızı evlendirmeye çalışmak meşrudur.