DEVAM: 49- EVLENDİRME
İŞİNDE ARACI OLMAK BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
شريك عن
العباس بن
ذريح، عن البهي،
عن عائشة؛
قالت: عثر
أسامة بعتبة
الباب. فشج في
وجهه. -
فقال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَم
((أميطي عنه
الأذى))
فتقذرته. فجعل
يمص عنه الدم
ويمجه عن
وجهه. ثم
قَالَ ((لو كان
أسامة جارية
لحليته
وكسوته حتى
أنفقه)).
فِي
الزَوَائِد:
إِسْنَاده
صحيح إن كان
البهي سمع من
عائشة. وفي
سماعه كلام.
وقد سئل عنه
أحمد فقال: ما
أرى في هذا
شيئا، إنما
يروى عن
البهي. قَالَ
العلاء في
المراسيل:
أخرج مسلم
لعبد اللَّه
عن عائشة
حديثا.
Aişe
(r.anha)'dan: Şöyle demiştir: (Bir gün) Usame (r.a.)'ın ayağı kaydı ve kapının
eşiği üstüne düşüp yüzü yaralandı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de
(bana) : «Onun kanını sil,» buyurdu. (Fakat tiksinmem nedeni ile) ben onun
kanını silmekten hoşlanmadım. Bunun üzerine Efendimiz onun (yarasının) kanını
emip yüzünden atmaya başladı. Sonra şöyle buyurdu: «Eğer Usame kız olsaydı, onu
evlendirmek için kendisini süsleyip (güzel) giydirecektim.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Eğer ravi Behi, Aişe'den hadis işitmiş ise bu hadisin senedi
sahihtir. Behi'nin Aişe'den hadis işitmesi üzerinde konuşulmuştur. Bu husus
Ahmed'e sorulmuş kendisi: Ben bu hususta bir şey göremiyorum, ancak Behi'den
rivayet ediliyor, diye cevap vermiştir. El-Ala, el-Merasil'de: Müslim, Abdullah
el-Behi'nin Aişe'den rivayet ettiği bir hadisi almıştır, demiştir.
AÇIKLAMA: Bu babtaki iki hadis de Zevaid türündendir.
Birinci hadis bir erkek ile bir kadının birbirleri ile evlenmeleri için aracı
olmanın faziletini ifade eder. Taraflardan birisi veya ikisi istekli ve arzulu
olmadığı halde baskı şeklindeki tavassut bu hadisin şümulüne girmez. Çünkü
tarafların rızası, nikah akdinin sıhhat ve geçerliliğinin şartıdır. Rızasız ve
baskı etkisi ile yapılan evlendirmelerin sakıncaları günümüzde görülmektedir.
Aişe
(r.anha)'nın hadisinde anılan Usame (r.a.)'ın hangi Usame olduğu hususunda bir
kayda rastlamadım. Bu isimde dört sahabinin bulunduğu Hülasa'dan anlaşılıyor.
Kuvvetli ihtimal bu zatın Usame bin Zeyd bin el-Harise olduğudur. Çünkü babası
Zeyd (r.a.) Peygamber (s.a.v.)'in azadlısıdır. Baba ile oğul, Efendimizin özel
sevgisine mazhar olan bahtiyar sahabilerdendir. Usame'nin anası Ümmü Eymen
(r.anha) da Efendimizin çocukluğunda O'na hizmet etmek ve bakıcılık etmek
şeretine, hatta bazı rivayetıere göre O'na süt emzirme nimetine kavuşmuş
hatunlardandır.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ :
1. Yara1ıya
yardımcı olmak ve tedavisi ile meşgulolmak sevabtır.
2. İrade ve
istek dışı tiksinme elde olmadığı için suç sayılmaz.
3. Peygamber
(s.a.v.) vefat ettiğinde anılan Usame 20 yaşlarında olduğuna göre bu yaralanma
olayının anılan Usame (r.a.)'ın çocukluk döneminde olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Kadının erkek çocuğun yüzündeki yaranın kanını silmesinin meşruluğu hadisten
çıkarılabilir. şayet Usame (r.a.) erginlik çağına varmış iken bu yaralanma
olmuş ise İslami örtüye riayet etmek kaydı ile ve kocasının huzurunda ve onun
rızası ile gerektiğinde ve acil durumda kadının, erkeğin yüzündeki yaranın
kanını silmesinin caizliği hükmü çıkarılabilir. Ancak bu hadisin sahihliği
kesin değildir. Notta bu duruma işaret edilmiştir.
4. Hadis
Efendimizin üstün merhametini ve yüce tavazuunu ifade eder. Ayrıca yaralının
yardımına koşmanın sevabına işaret eder.
S. Erginlik
çagına varan kızı evlendirmeye çalışmak meşrudur.