DEVAM: 52- KADININ
SAÇINI BAŞKA SAÇ İLAVESİYLE ÇOĞALTAN VE DÖVÜNLEYEN KADIN (HAKKINDA GELEN
HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
أبو عمر، حفص
بن عمر، وعبد
الرحمن بن
عمر. قالا:
حَدَّثَنَا
عبد الرحمن بن
مهدي.
حَدَّثَنَا
سفيان عن
منصور، عن
إبراهيم، عن علقمة،
عن عبد
اللَّه؛
قَالَ: - لعن
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم
الواشمات
والمستوشمات
والمتنمصات
والمتفلجات
للحسن،
المغيرات لخلق
اللَّه. فبلغ
ذلك امرأة من
بني أسد، يقال
لها أم يعقوب.
فجاءت إليه. فقالت:
بلغني عنك عنك
أنك قلت كيت
وكيت. قَالَ: ومالي
لا ألعن من
لعن رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم. وهو
في كتاب اللَّه؟
قالت: إني لا
أقرأ ما بين
لوحيه فما
وجدته. قَالَ:
إن كنت قرأته
فقد وجدته.
أما قرأت: وما
آتاكم الرسول
فخذوه، وما
نهاكم عنه فا
نتهوا؟ قالت:
بلى. قَالَ:
فإن رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم قد
عنه. قالت:
فإني لأظن
أهلك يفعلون.
قَالَ: اذهبي
فانظري. فذهبت
فنظرت فلم ترى
من حاجتها
شيئا. قالت: ما
رأيت شيئا.
قَالَ عبد
اللَّه: لو
كانت كما تقولين
ما جمعتنا.
Abdullah (bin Mes'ud)
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), güzellik
için dövme yaptıran, dövünlenen, yüzünün kıllarını yolduran ve ön dişlerini
(eğe gibi aletlerle) aralayan ve bu suretle Allah'ın yarattığı tabii güzelliği
değiştiren kadınları Ianetlemiştir. Beni Esed kabilesinden Ümmü Yakub isimli
bir kadın (İbn-i Mes'ud'un) bu hadisini duyunca İbn-i Mes'ud'a gelerek: Senin
böyle böyle söylediğini haber aldım, dedi. İbn-i Mes'ud (r.a.): Söylediğim şey
Allah'ın kitabında bulunduğu halde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
lanetlediği kimseleri niçin ben de lanetlemiyeyim? dedi. Kadın: Ben şüphesiz
Allah'ın kitabının tamamını okurum. (Onda) senin dediğin bu hususu bulamadım,
dedi. İbn-İ Mes'ud: Eğer sen Kur'an'ı okudu isen şübhesiz dediğim hususu
bulmuşsun. Sen:
وما
آتاكم الرسول
فخذوه، وما
نهاكم عنه فا
نتهوا
"Rasul size ne
getirdi ise onu alın, sizi neden nehyetti ise de derhal vazgeçin"[Haşr 17]
ayetini okumadın mı? diye
cevap verince, kadın : Evet. (Ben bu ayeti okudum) dedi. Ibn-i Mes'ud:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dediğim şeyi şübhesiz yasakladı. (Bu
kere) kadın: Sanırım senin aile ferdlerin (yasaklandığını haber verdiğin şeyi)
yaparlar, dedi. İbn-i Mes'ud: Git de bak, dedi. Kadın gidip baktı da aradığını
bulamadı. (Sonra döndü ve) bir şey göremedim, dedi. Abdullah (ibn-i Mes'ud)
kadına: Eğer benim ailem senin dediğin gibi olmuş olsaydı bizimle yaşıyamazdı
(yani onu boşardık), dedi.
Diğer tahric: Buhari,
Libas: Müslim, Libas: Nesaî, Ziyne: Tirmizî Edep: Ebu Davud, tetreccül (4169)
AÇIKLAMA: İbni Ömer (r.anh)'ın
hadisini Kütüb-i Sitte sahibIerinin hepsi, Esma (r.anha)'nın hadisini Buhari ve
Müslim de rivayet etmişlerdir.
İbni Mes'ud'un
hadisini de Kütüb-i Sitte sahibIerinin hepsi rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetlerdeki
ifade değişikliği manayı değiştirmez.
Bu hadislerde geçen
bazı kelimeleri açıkhyalım: Vasıla: Kadının saçını çoğaltmak maksadı ile başka
saçı ilave eden kadındır. Kendi saçına ilave yapana da, başka kadının saçına
ilave yapan kadına da bu isim verilir. Şu halde bir kadın başka saç eklemek
suretiyle ne kendi saçını çoğaltabilir, ne de başka kadının saçını
çoğaltabilir. Böyle bir iş yaparsa ona Vasıla ismi verilir.
Vaşime: Dövünleyen
diye terceme ettiğim bu kelime Veşm'den alınmadır. Veşm ise elin arkasına,
kola, yüze veya vücudun görülen veya görülmeyen her hangi bir yerine iğne
batırıp kanattıktan sonra üzerine çivit gibi bir şey döküp o yere renk
vermektir. Buna dövün ve na'l denilir.
----------
Mahir: Günümüzde bu iş
için üretilmiş makine ve farklı renklerdeki mürekkplerle yapılıyor. Hind
mürekkebi çokça kullanılıyor. Artık kolayca satın alınan setlerle kişiler kendi
kendilerine bunu yapabilmekteler. Ciddi deri enfeksiyonları insanları bundan
alıkoymuyor. Çeşitli simge, hayvan ve farklı dillerde yazılar dövme olarak
kullanılıyor. Dövmenin kendisinin yasaklığı bir yana insanlar kendilerini başka
inanışlara sokan ikon yada yazıları vücutlarına kalıcı şekilde ekliyorlar. Uzak
doğu yada hindu dinlerinin ikonları, şeytan'a tapanların sembol yada mesajları
ne olduğunu üzerinde ne taşıdığını bilmeyen insanların üzerinde. Mesaj vermek
yada yaradılışını beğenmemek, kendini sevmemek sebep olarak ortada.
------------------
Bu şey Araplar
arasında yaygın bir adet idi. Hıristiyanlardan Kudüs şehrine gidip sözde hacı
olanlar da kollarını ve ellerini dövdürürler. Memleketimizin bazı yörelerinde
bulunan mıtrıblar ve çingeneler arasında da bu adet var.
Mütenemmisa: Yüzünün
kıllarını yolduran kadına denir. Namısa; Yüzün kıllarını yolan kadına denilir. Mütefellice:
Genç görünmek için eğe gibi bir aletle ön dişlerini aralayan kadına denilir.
Yukarda açıkladığım bu
kehmelerle ifade edilen ve anılan işleri yapan veya yaptıran kadınlar Allah ve
Resulünün lanetine müstehak olmuş olurlar.
Müslim Libas kitabının
33. babında bu hadisleri rivayet etmiş ve Nevevi bu hadislerin şerhinde şöyle
demiştir: "Bu babtaki hadisler, kadının saçına başka saçın eklenmesinin
haramlığına ve bunu yapan kadın ile yaptıran kadının lanetlendiğine delalet
ederler. Takılacak saç insan saçı olsun, eti yenen hayvan saçı olsun, kadının
mahremi olan bir adamın saçı olsun, yabancı bir adamın saçı olsun, hüküm
aynıdır. Hadisler umumi olduğu için açık ve seçik hüküm budur. Fakat bizim
arkadaşlarımız takılacak saç insan saçı olursa hüküm ayrıdır, başka saç olursa
hüküm değişiktir, diye şöyle bir ayırım yapmışlardır: Eğer takılacak saç insan
saçı olursa aIimlerin ittifakı ile haramdır. Takılacak saç erkek saçı olsun,
kadın saçı olsun fark etmez. Keza takılacak saç kadının kocasının saçı veya
kadının babası, kardeşi gibi bir mahreminin saçı olsun, yabancıların saçı olsun
hüküm aynıdır. Çünkü hadisler umumidir. Keza, insanın saçından veya başka
uzuvlarından yararlanmak caiz değildir. İnsan uzuvlarını kullanmak sahibine
ihanet sayılır. İnsandan kesilen saç, tırnak ve sair uzuvlarının gömülmesi
gerekir.
Takılacak saç bir
murdar hayvandan veya eti yenilmeyen diri hayvandan kesilen saç ise yine
haramdır. Çünkü böyle bir saç necistir. Böyle bir saçı takan kadın namaz içinde
ve dışında bile bile necis bir maddeyi takmış olur.
Yukarda anılan iki
çeşit saçın takınılmasının haramIığı husüsunda erkek ile kadın arasında bir
fark yoktur. Kadın evli olsun bekar veya. dul olsun fark etmez.
Takılacak saç insan
saçından başka, temiz bir saç ise bunu takınan kadın kocasız ise yine haramdır.
Şayet kocalı bir kadın ise üç kavil var.
1. Kocalı kadının,
insan saçından başka, temiz olan bir saçı takınması da haramdır. Çünkü
hadislerin zahiri bunu gerektirir.
2. Birinci maddede
durumu belirtilen saçın kocalı kadın tarafından takınılması haram değildir.
3. En sıhhatlı olan
kavle göre kadın, kocasının izni ile takmışsa haram değildir. Aksi halde
haramdır. (Yabancı erkeklere karşı başının bir kısmını bile açan kadın için
mutlaka haramdır) Arkadaşlarımızın bu mesele hakkında söyledikleri sözlerin
özeti budur,
Kadı iyaz da şöyle
demiştir; Alimler bu mes'ele hakkında ihtilaf etmişlerdir. Şöyle ki:
Malik, Taberi ve
alimlerden çok zatlar veya bunların ekserisine göre kadının saçına her türlü
saç, yün ve bez parçası gibi bir şeyi eklemek yasaktır.
El-Leys bin Sa'd'a
göre yasaklarna, saç takmaya mahsustur. Yün, bez parçası ve benzeri bir şeyi
takmakta sakınca yoktur.
Bir rivayete göre saç
takmanın caiz olduğunu söyleyenler olmuş ise de bu söz geçerli sayılmamıştır.
Çünkü dayanakları zayıftır.
Kadı iyaz daha sonra
şöyle der: Renkli ipekten mamul ipliklerin ve saça benzemeyen diğer maddelerin
saça takılması ve bağlanması bu yasağın dışında kalır. Çünkü bunlar VasıI değil
ve Vasıl amacını taşımaz. Bu. sadece bir süslenme ve güzelleştirme amacını
taşır.
Hadisler, anılan saç
takma işinin büyük günahlardan olduğuna ve haram bir işe yardım etmenin de
haram olduğuna delalet ederler,"
Nevevi daha sonra
dövün vurmak mes'elesine geçip bu hususta da şöyle der; "Dövün vurmak ve
istiyerek vurdurmak haramdır. Bazen küçük yaştaki kızlara dövün vurulur. Kız
çocuk olduğu ve henüz mükelleflik çağına varmadığı için ona mes'uliyet yok ise
de bunu yapan haram işlemiş olur.
Arkadaşlarımız demişler
ki, dövün vurulan yer pis ve necis Sayılır. Eğer o dövün lekesini bir ilaçla
gidermek mümkün ise giderilmesi gerekir. Şayet ilaçla giderilemeyip ameliyatla
giderilebilirse bunu yapmak gerekir. Ancak ameliyat edildiği takdirde o organın
sakatlanması, yararının yitirilmesi veya yüz, el gibi açıkta olan bir uzuv olup
çirkin bir iz görülmesine sebebiyet verilirse bundan vazgeçilir. Aksi takdirde
o dövünün çıkarılması gerekir ve geciktirilmesi günahtır. Dövün mes'elesinde
kadın ile erkeğin farkı yoktur Yani erkek için de haramdır
Namisa ve Mütenernmisa
yani yüzün kıllarını yolan ve yolduran kadınlara. gelince bu da haramdır. Ancak
kadının sakalı veya bıyığı çıkarsa bunu gidermek yasak değil, bilakis
müstehabtlf.
İbni Cerir'e göre
kadının sakalını ve bıyığını traş etmesi caiz değildir Kadının kaşlarını
inceltmesi de bizce haramdır.
Kadının ön dişlerinİn
aralarını eğe gibi bir aletle açmak da haramdır. Genç kız ve kadınların ön
dişlerinin arası genellikle hafifçe açık olur. Yaş ilerleyince dişler arasındaki
boşluk kaybolur. Yaşlanan veya buna yakın yaşa gelen bazı kadınlar genç
görünmek için Ön dişlerinin arasını eğe ve benzeri alet ile açarlar, böylece
dişlerinin genç görünmesini ve kendilerinin genç sanılmasını sağlamaya
çalışırlar. Yapmakta yaptırmakta haramelır. Bu babta varid olan hadisler bu
hükmü ifade eder. Çünklı bu hareket hem Allah Teala'nın yarattığı tabii şekli
değiştirmektir, hem de bir nevi aldatmadır. Hadis bu hareketin güzelleşmek için
olmasını yasaklamıştır. Şu halde tedavi için veya dişteki çürüğü gidermek için
böyle bir şey yapmak haram degildir."
---Nevevi'nin sözü burada bitti ----
İkinci hadiste geçen
Hasba kelimesinin lügat manası kızamık hastalığıdır, Bazılarına göre çiçek
hastalığının bir nevidir. Sindi bu kelimeyi bir çeşit salgın hastalık, diye
yorumlamıştır. Hadisten anlaşılıyor ki sözü edilen gelin yakalandığı Hasba
hastalığından dolayı saçları dökülmüştür.
Allah'ın bir kimseyi
lanetlemesi, onu rahmetinden uzaklaştırması, demektir. Peygamber (s.a.v.)'in
bir kimseyi Ianetlemesi ise O kimsenin Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmasını
dilemesi, demektir.
Son hadiste İbni
Mes'ud (r.anh), Peygamber (s.a.v.)'in hadiste anılan hareketlerde bulunan
kadınları Ianetlediğini ve bu hükmün Kur'an'da bulunduğunu ifade etmiş, Ümmü
Yakub isimli kadın böyle bir hükmü Kur'an'da bulunmadığını söyleyince İbni
Mes'ud, Haşır suresinin 7. ayetinden şu mealdeki bölümü okuyor ve kadına sen
bunu okumadın mı diyor? ''Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden
menederse ondan sakının.''
Bu nazm-ı celil ,
Peygamber (s.a.v.)'in her emrine uymanın ve her yasağından sakınmanın Kur'an-ı
Kerim emri olduğunu tevsik eder. Şu halde hadiste anılan fiiller Kur'an ile
yasaklanmıştır, denilebilir. İbni Mes'ud bunu söylemek istemiştir.
İbni Mes'ud:
"Eğer ailem senin dediğin gibi olmuş olsaydı bizimle yaşıyamazdı",
sözü ile şunu demek istemiştir: Eğer ailem bu hadisle yasaklanmış fiilleri
işleseydi onu boşardım, onunla yaşamazdım. Nevevi, alimlerin eumhürunca bu
cümlenin böyle açıkIandığını belirttikten sonra: Namaz kılmamak, bu hadisle
yasaklanan fiillerden birisini işlemek veya başka bir günahı işleyip, ikaza
rağmen de günah işlemesine devam eden bir kadını boşamanın uygunluğu bu
hadisten anlaşılıyor.
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA