DEVAM: 42- PAZARTESİ VE
PERŞEMBE GÜNLERİ ORUCU BABI
حَدَّثَنَا
العباس بْن
عَبْدُ
العظيم العنبري.
حَدَّثَنَا
الضحاك بْن
مخلد، عَن
مُحَمَّد بْن
رفاعة، عَن
سهيل بْن أبي
صالح، عَن أبيه،
عَن أبي هُرَيْرَة؛ - أن
النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم
كان يصوم
الاثنين
والخميس.
فقيل: يا رسول
اللَّه! إنك
تصوم الاثنين
والخميس؟
فقال ((إن يوم
الاثنين
والخميس يغفر
اللَّهُ
فيهما لكل مسلم.
إلا متهاجرين.
يقول: دعهما
حتى يصطلحا)).
فِي
الزَوائِد:
إسناده
صَحِيْح،
ومحمد بْن
رفاعة ذكره
ابن حبان في
الثقات، تفرد
بالرواية عنه
الضحاك ابن
مخلد. وباقي
إسناده على
شرط الشيخين.
وله شاهد من
حديث أسامة
بْن زيد، رواه
أبو داود
والنسائي.
وروى الترمذي
بعضه في
الجامع، وقال:
حسن غريب.
Ebu Hureyre
(r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Pazartesi ve
Perşembe (günleri) oruç tutardı. Kendisine: Ya Resulallsh! Sen Pazartesi ve
Perşembe oruç tutarsın, diye hikmeti soruldu. O buyurdu ki: «Pazartesi ve
Perşembe günleri Allah Teala her müslümanı mağfiret eyler. Küs olanlar
müstesna. Allah: 'Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları bırak'
buyurur.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih-garibtir, Ravi Muhammed bin Rifaa'yı
İbn-i Hibban sıkalar arasında zikretmiştir. Ondan yalnız Dahhak bin Mahled
rivayet etmiştir, Senedin kalan ravileri Buhari ve Müslim'in şartı
üzerinedirler. Ebu Davud ve Nesai'nin rivayet ettikleri Usame bin Zeyd'in
hadisi, bu hadis için şahid durumundadır. Tirmizi de bu hadisin bir parçasını
kendi süneninde rivayet ederek hasen - garib olduğunu söylemiştir.
AÇIKLAMA: Pazartesi ve Perşembe günleri orucunun faziletine
ait ilk hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir.
Bu hadiste
geçen Tahard: En liyakatlısını ve en uygununu taleb etmektir. Bir kavle göre
sevap istemek ve bir şeyi normalin üstünde bir iştiyakla taleb etmektir.
İkinci hadis,
Zevaid türünden olup Darimi tarafından da rivayet edilmiştir. Notta işaret
edildiği gibi Tirmizi de bunun bir kısmını rivayet etmiştir. Tirmizi'deki
merfu' rivayet şöyledir: "Nebi (s.a.v.) buyurdu ki; ''Ameller. Pazartesi
ve Perşembe günleri (Allah'a) arzedilir. Ben. oruçlu iken amelimin
arzedilmesini severim.''
Sindi:
Amellerin bu iki günde Allah'a arzedildiği hadislerIe sabittir. Bana öyle
geliyor ki; Ameller arzedildiği zaman Allah müslümanlara mağfiret eyler. Bu
mağfiretten, meşru' bir neden' yokken birbirine küs olan kişiler istifade
edemezler. Din uğrunda veya aile fertlerinin te'dibi için küs kalmak caizdir.
Böyle bir nedene dayalı olarak başkasına küsenler o mağfiretten yararlanırlar.
Küs olanlar hakkında
Allah Teala: ''Bunları barışıncaya kadar bırak'' buyurur. Allah'ın muhatabı
amelleri arz eden melek olabilir. Bu takdirde ''.... bırak'' emrinden maksad,
onların amellerini arzetmemektir. Şöyle de olabilir: Allah birisine mağfiret
eylediği zaman melek Onun hatalarını örter veya defterinden siler. Bu ihtimale
göre " ... bırak'' emrinden maksad, böylelerin günahlarını örtme veya
silme işini bırak demektir, demiştir.
Bu hadis için
şahit durumunda olan ve Ebu Davud ile Nesai'nin rivayet ettikleri Usame b.
Zeyd'in hadisi mealen şöyledir: "Bir yolculukta Usame bin Zeyd, Pazartesi
ve Perşembe günleri oruç tutardı. Beraberinde yolculuk eden mevlası kendisine;
Sen çok yaşlı olduğun halde niye Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutuyorsun,
demiş; kendisi de: Peygamber (s.a.v.) Pazartesi ve Perşembe günleri oruç
tutardı. Kendisine bunun sebebi soruldu. O buyurdu ki:
''Kulların
amelleri Pazartesi ve Perşembe günleri Allah'a arzedilir.'' demiştir."
Mezkür hadisler,
amellerin sabah akşam yükseltildiğine dair hadise ters düşmez. Çünkü
yükseltilmek ve arzedilmek ayrı şeylerdir. Keza amellerin Şa'ban ayında
yükseltildiğine veya arzedildiğine dair hadislere de ters düşmez. Çünkü
haftalık amellerin mezkur günlerde ve yıllık amellerin Şaban ayında toplu halde
arzedilmesi mümkündür.