SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’S-SİYAM

<< 1740 >>

DEVAM: 42- PAZARTESİ VE PERŞEMBE GÜNLERİ ORUCU BABI

 

حَدَّثَنَا العباس بْن عَبْدُ العظيم العنبري. حَدَّثَنَا الضحاك بْن مخلد، عَن مُحَمَّد بْن رفاعة، عَن سهيل بْن أبي صالح، عَن أبيه، عَن أبي هُرَيْرَة؛  - أن النَّبي صلَّى اللَّه عليه وسلَّم كان يصوم الاثنين والخميس. فقيل: يا رسول اللَّه! إنك تصوم الاثنين والخميس؟ فقال ((إن يوم الاثنين والخميس يغفر اللَّهُ فيهما لكل مسلم. إلا متهاجرين. يقول: دعهما حتى يصطلحا)).

 

فِي الزَوائِد: إسناده صَحِيْح، ومحمد بْن رفاعة ذكره ابن حبان في الثقات، تفرد بالرواية عنه الضحاك ابن مخلد. وباقي إسناده على شرط الشيخين. وله شاهد من حديث أسامة بْن زيد، رواه أبو داود والنسائي. وروى الترمذي بعضه في الجامع، وقال: حسن غريب.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Pazartesi ve Perşembe (günleri) oruç tutardı. Kendisine: Ya Resulallsh! Sen Pazartesi ve Perşembe oruç tutarsın, diye hikmeti soruldu. O buyurdu ki: «Pazartesi ve Perşembe günleri Allah Teala her müslümanı mağfiret eyler. Küs olanlar müstesna. Allah: 'Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları bırak' buyurur.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih-garibtir, Ravi Muhammed bin Rifaa'yı İbn-i Hibban sıkalar arasında zikretmiştir. Ondan yalnız Dahhak bin Mahled rivayet etmiştir, Senedin kalan ravileri Buhari ve Müslim'in şartı üzerinedirler. Ebu Davud ve Nesai'nin rivayet ettikleri Usame bin Zeyd'in hadisi, bu hadis için şahid durumundadır. Tirmizi de bu hadisin bir parçasını kendi süneninde rivayet ederek hasen - garib olduğunu söylemiştir.

 

AÇIKLAMA: Pazartesi ve Perşembe günleri orucunun faziletine ait ilk hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir.

 

Bu hadiste geçen Tahard: En liyakatlısını ve en uygununu taleb etmektir. Bir kavle göre sevap istemek ve bir şeyi normalin üstünde bir iştiyakla taleb etmektir.

 

İkinci hadis, Zevaid türünden olup Darimi tarafından da rivayet edilmiştir. Notta işaret edildiği gibi Tirmizi de bunun bir kısmını rivayet etmiştir. Tirmizi'deki merfu' rivayet şöyledir: "Nebi (s.a.v.) buyurdu ki; ''Ameller. Pazartesi ve Perşembe günleri (Allah'a) arzedilir. Ben. oruçlu iken amelimin arzedilmesini severim.''

 

Sindi: Amellerin bu iki günde Allah'a arzedildiği hadislerIe sabittir. Bana öyle geliyor ki; Ameller arzedildiği zaman Allah müslümanlara mağfiret eyler. Bu mağfiretten, meşru' bir neden' yokken birbirine küs olan kişiler istifade edemezler. Din uğrunda veya aile fertlerinin te'dibi için küs kalmak caizdir. Böyle bir nedene dayalı olarak başkasına küsenler o mağfiretten yararlanırlar.

Küs olanlar hakkında Allah Teala: ''Bunları barışıncaya kadar bırak'' buyurur. Allah'ın muhatabı amelleri arz eden melek olabilir. Bu takdirde ''.... bırak'' emrinden maksad, onların amellerini arzetmemektir. Şöyle de olabilir: Allah birisine mağfiret eylediği zaman melek Onun hatalarını örter veya defterinden siler. Bu ihtimale göre " ... bırak'' emrinden maksad, böylelerin günahlarını örtme veya silme işini bırak demektir, demiştir.

 

Bu hadis için şahit durumunda olan ve Ebu Davud ile Nesai'nin rivayet ettikleri Usame b. Zeyd'in hadisi mealen şöyledir: "Bir yolculukta Usame bin Zeyd, Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı. Beraberinde yolculuk eden mevlası kendisine; Sen çok yaşlı olduğun halde niye Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutuyorsun, demiş; kendisi de: Peygamber (s.a.v.) Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunun sebebi soruldu. O buyurdu ki:

 

''Kulların amelleri Pazartesi ve Perşembe günleri Allah'a arzedilir.'' demiştir."

 

Mezkür hadisler, amellerin sabah akşam yükseltildiğine dair hadise ters düşmez. Çünkü yükseltilmek ve arzedilmek ayrı şeylerdir. Keza amellerin Şa'ban ayında yükseltildiğine veya arzedildiğine dair hadislere de ters düşmez. Çünkü haftalık amellerin mezkur günlerde ve yıllık amellerin Şaban ayında toplu halde arzedilmesi mümkündür.