SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-TİCARAT

<< 2177 >>

DEVAM: 15- ŞEHİRLİNİN (KOMİSYONCU OLARAK) KÖYLÜNÜN MALINI (ONUN HESABINA) SATMASININ YASAKLlĞI BABI

 

حدّثنا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ الْعَنْبَرِيُّ حدّثنا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنبأَناَ مَعمرٌ عَنْ ابنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيِه عَنْ ابْنِ عبَّاسٍ قاَلَ

 - نَهَى رَسُولُ اللّهِ صلى اللّه عليه وسلم أَنْ يَبيعَ حَاضِرٌ لِبادٍ قُلْتُ لاِبْنِ عَبَّاسٍ : مَا قَوْلُهُ حَاضِرٌ لِبَادٍ قاَلَ : لاَ يَكُونُ لَهُ سِمْسَاراً

 

Tavus'un rivayetine göre İbn-i Abbas (r.a.) şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bir şehirlinin bir köylü hesabına (onun malını)  satmasını yasakladı.

 

(Tavus demiştir ki:) Ben İbn-i Abbas'a : Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: «Bir şehirlinin bir köylü hesabına.» sözünün manası nedir ? diye sordum. İbn-i Abbas: Şehirli, köylü'ye simsar olamaz, diye cevap verdi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai

 

AÇIKLAMA: Sindi: Bu hadisler, satışlarla menfaat karşılığı aracılığı yasaklar. Çünkü aracılık toplumun zarannadır. Şöyle ki, malını satmaya gelen köylü kendi haline bırakılırsa malını günün rayicine göre satıp gider. Toplum da normal fiyatla satın almış olur. Bir kavle göre hadislerden kasdedilen mana şudur: «Şehirli, malını (yalnız) köylüye satmasın.» Bu da şöyle olur: Şehirli, malını şehirlilere satmaz. Çünkü şehirliler günün rayicini bildikleri için fazla fiyatla satınalmazlar. Bu nedenle şehirli, malını yalnız köylülere satar. Sebebi de, köylünün günün rayicini bilmemesi ve işini bir an önce bitirip köyüne dönmesi arzusudur. Dolayısıyla köylü pahalı almış olur. Ancak bu yorum, hadislerin zahir manalarından uzaktır, diye bilgi vermiştir.

 

Nevevi de şöyle der: "Bu hadisler, şehirlinin, köylünün malını satmaya aracı olmasının haramlığına delalet ederler. Şafii ve alimlerin ekserisi böyle hükmetmişlerdir. Bizim arkadaşlarımız şöyle yorumlamışlardır: Bu hadislerden maksat şudur: Yabancı adam köyden veya başka şehirden bir satılık mal getirir. Umumun ihtiyaç duyduğu bu malı günün rayici ile satmak ister. Bir şehirli ona: Bu malı benim yanıma bırak. Ben azar azar ve yüksek fiyatla satarım, der. İşte bu şartlarla satış yasaktır. Bir de o şehirlinin böyle yapmasının haram olduğunu bilmesi şarttır. Şayet bunun haram olduğunu bilmezse veya o mal ihtiyaç duyulan bir mal değil ise, ya da getirilen mal az olduğu için ihtiyacı karşılamaktan uzak ise, böyle yapmak haram değildir. Yukarda anılan şartlar tahakkuk ettiğinde şehirlinin aracılık etmesi haram olduğuna rağmen böyle yapıp satarsa, yapılan satış akdi geçerlidir. Ama geçerli olmakla beraber haram ve günah bir satış olmuş olur. Bizim mezhebimiz budur. Maliki'lerden ve başka alimlerden bir cemaatın görüşü de böyledir.

 

Malikiler'in bir kısmına göre yapılan satış feshedilir. Ancak satılan mal geri verilemiyecek durumda değişmiş ise satış feshedilmez.

 

Ata, Mücahid ve Ebu Hanife'ye göre şehirlinin köylünün hesabına malını satması her durumda caizdir. Bunun yasaklanmasına ait hadis mensuhtur.

 

Bazıları da: Hadislerdeki yasaklama tenzihen mekruhluk içindir, demişlerdir.

 

Nevevi yukardaki görüşleri naklettikten sonra: Sıhhatlı olan görüş ilk görüştür. Delilsiz iddia ile ne nesih durumu ne de yasaklığın tenzihen mekruhluğu için olma durumu kabul olunur, demiştir."

 

Avnü'l-Mabüd yazarının beyanına göre Buhari, hadisteki aracılığın yasaklığını, bir ücret karşılığı olan aracılığa tahsis etmiştir. Ücretsiz ve menfaatsiz aracılık ve simsarlık bu yasağın dışında kalır.

 

Hattabi: Hadis, aracının satmasını yasakladığı gibi satın almasını da yasaklar. Çünkü «Bey' kelimesi satın alma anlamında da kullanılır, demiştir.