DEVAM: 27- FİYAT
TAHDİDİNİ MEKRUH GÖRENLERİN BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ زِيَادٍ
حدّثنا عَبْدُ
الأَْعْلَى
حدّثنا
سَعِيدٌ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَبِي
نَضْرَةَ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
قَالَ : غَلاَ
السِّعْرُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللّهِ
صَلَّى اللّهُ
عَلِيهِ
وَسَلَّم
فَقَالُوا :
لَوْ قَوّضمْتَ
يَا رَسُولَ
اللّهِ قَالَ -
((إِنِّي
لأََرْجُو
أَنْ
أُفَارِقَكُمْ
وَلاَ
يَطْلبَني
أَحَدٌ
مِنْكُمْ
بِمَظْلمَةٍ
ظَلَمْتُهُ ))
في
الزوائد:في
إسناده سعيد
بن أبي عروبة
اختلط بأخره
لكن عبد
الأعلى
الشاميّ روى
عنه قبل
الإختلاط
وخمد بن زياد
قال الذهبيّ
روى له البخاري
مقروناً
بغيره وقال
ابن حيان في
الثقات وربما
أخطأ وباقي
رجال الإسناد
ثقات
Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'den şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta
iken (bir ara) fiyatlar yükseldi. Bunun üzerine Sahabiler: Fiyatları tayin
buyurmanızı diliyoruz, Ya Resulallah!
Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Siz'den hiçbir kimse,
kendisine yaptığım bir zulmün karşılığını benden istemediği halde sizden
ayrılmamı şüphesiz umarım.» buyurdu.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Said bin Ebi Arube'nin hafızası son
zamanlarında bozulmuştur. Ukin Abdü'l-A'la eş-Şami, kendisinden bu halinden
önce rivayet etmiştir. Ravi Muhammed bin Ziyad'a gelince, Zehebi'nin beyanına
göre Buhari onun başka ravilerce te'yid edilmiş hadislerini rivayet etmiştir.
İbn-i Hibban da: O, sika zatlardandır, az hataya düşmüş, demiştir. Senedin
kalan ravileri sika zatlardır.
AÇIKLAMA: Enes (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud ve Tirmizi de
rivayet etmişlerdir. Tirmizi bunun hasen - sahih olduğunu söylemiştir.
Ebu Said
(r.a.)'ın hadisi ise Zevaid türündendir. Fiyat tayin ve tahdidi bakımından iki
hadisin hükmü aynıdır.
Tes'ir: Devlet
yetkilisinin, fiyatları tayin ve tahdid etmesi, demektir. Konulan fiyattan ucuz
veya pahalı alım satımlar yasaklanmış olur. En-NeyI yazarı bu kelimeyi böyle
açıklamıştır. Avnü'l-Mabud yazarı ilk hadisin şerhinde şöyle der: "Bu ve
benzeri hadisler delil gösterilerek fiyat tayin ve tahdidinin haramlığına ve
böyle yapmanın zulüm olduğuna hükmedilmiştir. Bunun gerekçesi şudur: Mal
sahipleri, mallarında tasarruf etmeye yetkilidir. Devlet yetkilileri
müslümanların yararlarına riayet etmekle mükelleftir. Alıcının yararına malı
ucuzlatmak, satıcının, malını değeri ile satabilme hak ve yararına gölge
düşürür. Devlet yetkilileri alıcmın yararını göz önünde bulunduracağı gibi
satıcının yararını da dikkata almak ve adilane hareket etmek durumundadır. Şu halde
satıcıyı da alıcıyı da baskı altında tutmamak gerekir. Mal sahibini, rızası
dışında malını satmaya zorlamak, alım satımlarda esas olan, tarafların
karşılıklı rızaları prensibine ters düşer. Bu nedenle alimlerin cumhuru böyle
hükmetmişlerdir. Fakat Malik: Devlet yetkilisi fiyatları tayin ve tahdid etmeye
yetkilidir, demiştir. Ancak bu konuda varid olan bu babtaki hadisler ve benzeri
hadisler Malik'in görüşünü reddeder."
Yukardaki
parağrafı Avnü'l-Mabud yazarı en-Neyl'den naklen almıştır.
Okuyucuların
hatırına şöyle bir soru gelebilir: Devlet yetkilileri fiyatları tayin ve tahdid
etmeye yetkili olmazsa mal sahibIeri ve satıcılar insafsız davranıp alıcıları
kandırabilirler. Fahiş fiyatla mal satabilirler. Fahiş fiyatla mal satmak,
alıcıyı aldatmak, ihtikar yapmak ve benzeri olumsuz tutum ve davranışların
yasaklığına dair hadisler mevcuttur. Devlet yetkilileri bu hadislerin
hükümlerine aykırı hareket edenlerle mücadele eder ve onlara gereken cezayı
verir. Kaldı ki müstahsilin malına belirli bir fiyat koymak, müstehliklerin
yararına ise de o malın istihsal oranını düşürebilir ve piyasada darlıkların
doğmasına sebebiyet verebilir. Bir mal çokça üretilirse piyasada bir bolluk
olur ve mal kendiliğinden ucuzlayabilir. Üretim az olduğu takdirde haliyle bir
fiyat yükselmesi olur. İslamiyet, ferdIerin yararlarını eşit tutmuştur.
Toplumun yararını ferdIerin yararından üstün tutmuştur. Bu konu ile ilgili
gerekli bilgi 2175 - 2180 nolu hadisler bölümünde geçmiştir. Oraya müracaat
edilebilir.