SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-TİCARAT

<< 2217 >>

DEVAM: 32- YAŞ MEYVALARI (YENİLMEYE) ELVERİŞLİLİĞi BELİRMEDEN ÖNCE (AĞACı ÜSTÜNDE VE AĞAÇTAN AYRI) SATMANIN YASAKLIĞI BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بن المثنى حدّثنا حجاج حدّثنا حماد عَنْ حميد عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللّهِ صلى اللّه عليه وسلم  - نهى عَنْ بيع الثمرة حتى تزهو و عَنْ بيع العنب حتى يسود و عَنْ بيع الحب حتَّى يشتد

 

Enes bin Mâlik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), meyvayı, kızanncaya veya sararıncaya kadar (ağacı üstünde ve ağaçtan ayrı) satmayı, yaş üzümü yenilebilirliği belirtisi görülünceye kadar (ağacı üzerinde ve ağaçtan ayrı) satmayı ve hububata, taneleri sertleşip kuvvetleninceye kadar satmayı yasakladı.

 

 

AÇIKLAMA: Bu hadisin yaş meyvanın satılması ile ilgili ilk cümlesini Buhari ve Müslim de, yaş üzüm ve hububatın satılmasına ait kısmını Ebu Davud ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir.

 

Bu babta rivayet edilen hadislerin zahirine göre ağaç üstündeki meyvalar sararmak veya kızarmak sureti ile yenilebilirliğinin alameti görülmedikçe ağaçtan ayrı olarak satılamaz. satmalınamaz. Ağaçla beraber satılmasına ait hükümler ise bundan önceki babta geçen hadisler bölümünde geçmiştir. Meyvalar kızarınca veya sararınca yirre bu hadislerin zahirine göre alınır ve satılır. Çünkü bu durumdaki meyvanın alıcısının malı zayi edilmiş sayılmaz. Ama meyva, nevine göre kızarmadan veya sararmadan satılırsa satıcı, batıl yolla müslüman kardeşinin malını yemiş, müşteri de malını zayi etmiş olur. Hadislerde geçen "Salah" kelimesinin buradaki manası meyvanın kızarmak veya sararmak sureti ile yemeye yaramasıdır. Büduv kelimesi de bu halin belirmesi ve görülmesidir. Meyvaya bu halden önceki durumunda koruk dersek, Büduvv-i Salah hali, onun korukluk halinden çıkıp olgunlaşmaya yüz tutması halidir, diyebiliriz. Müslim'in rivayetine göre hadisin ravisi İbni Ömer (r.a.)'a "Meyvanın salah'ı nedir?" diye sorulmuş ve kendisi: "Meyvanın Metinin gitmesidir," diye cevap vermiştir. Yani meyva kuvvetlenmiş ve dolu. şiddetli rüzgar gibi bir tabii afetle dökülmesi tehlikesi pek kalmamıştır. Meyvanın bu haline Salah hali denilir.

 

Aşağıda bu hadislerin hükümlerini ve alimlerin konu ile ilgili görüşlerini anlatırken Büduvv-i salah ifadesi yerine "Olgunlaşma alameti görülmesi" ifadesini kullanacağım.

Avnü'I-Mabüd yazarı bu hadislerin şerhi bölümünde şöyle der: ''İbni Ömer'in hadisine göre, meyvalarda olgunlaşma alameti görüldükten sonra ağaç üstünde iken satılması caiz ve sahihtir. Bu satış yapılırken meyvaların hemen kesilmesi veya tam olgunlaşıncaya kadar ağaç üstünde kalması şartı konulsun veya hiç söz konusu edilmesin hüküm budur. Meyvaların Olgunlaşma alametinin görülmesi kaydının hikmet ve anlamı şudur: Bu durumdan sonra afetlerden korunması nisbeten mümkündür. Bundan önceki durumda afetlerden çabucak etkilenir. Cumhur yukarda anlattığım hükmü vermiştir.

 

Ebu Hanife'ye göre ağaç üstünde ipka edilmesi şartı koşulduğu takdirde meyvaların, olgunlaşma alameti görülmeden önce veya sonra satılması batıl ve geçersizdir. Satıştan hemen sonra kesilip toplatılması şartı koşulmadığı takdirde ise her iki durumda da satışı sahihtir. Yani ister olgunlaşma alameti görülmüş olsun ister görülmemiş olsun fark etmez ..

 

Bir ağacın üstündeki meyvalardan yalnız bir tanede olgunlaşma alametinin görülmesi kafidir. O bahçede bulunan o nevi meyva'ların hepsinin satışı için aranan olgunlaşma alarnetinin görülmesi şartı gerçekleşmiş sayılır. Allah Teala uzun süre yararlanmamızı sağlamak hikmetine binaen meyvanın tamamını bir arada olgunlaştırmıyor peyderpey olgunlaştırıyor. Bu itibarla meyvanın tamamının olgunlaşmasını satış için şart koşarsak, bu şart gerçekleşmeden satış cihetine gidilemez. Bundaki sakınca ve güçlük ise malumdur.

 

Meyvada olgunlaşma alameti görülmeden önce kesildiği takdirde ondan yararlanmak mümkün ise satılması icma ile sahihtir. Buna örnek üzüm koruğudur. Kastalani, Buhari'nin şerhinde bu hükmü anlatmıştır."

 

Tuhfe yazarı ise konu hakkında şöyle nakiller yapar: "Meyvalarda olgunlaşma alameti görülmeden önce satılması hususunda el-Hafız, el-Fetih'te: Bu hususta alimler değişik görüşler beyan etmişlerdir. Şöyle ki:

 

1. İbni Ebi Leyla ve Sevri'ye göre satış mutlaka batıldır. (Yani meyvaların hemen kesilmesi veya ipka edilmesi şart edilsin edilmesin hüküm budur. Ancak bu hususta icma vardır, diyenler yanılmışlardır.

 

2. Yezid bin Ebi Habib'e göre meyvaların ibkası şartı bile konsa satışı sahihtir. Bu hususta icma vardır, diyenler de yanılmıştır .

 

3. Şafii, Ahmed, Cumhur ve bir rivayetinde Malik'e göre hüküm şöyledir: Eğer meyvaların satıştan hemen sonra kesilmesi şart edilirse, satış batıl değildir. Aksi takdirde batıldır.

 

4. Hanefiler'in ekserisi: Satış akdi yapılırken, meyvaların tam olgunlaşıncaya kadar ibkası şartı konmamış ise satış sahihtir. Hadislerdeki yasaklama henüz mevcud olmayan meyvalar hakkında yorumlanır, demişlerdir. Bir kavle göre hadisler zahirine göre manalandırılır. Ancak bunlardaki yasaklama tenzihen mekruhluk manasınadır, diye bilgi vermiştir. (eI-Fetih'ten alınan bilgi bitti.)

 

Şevkani de en-Neyl'de: Bilmiş ol ki, bu babta rivayet olunan hadisler ve benzeri hadislerin zahirine göre olgunlaşma alameti görülmeyen meyvaların bu durumda iken satılması yasaktır ve yapılan satış akdi batıldır. Çünkü yasaklama o satışın geçersizliğine delalet eder. Meyvalar anılan durumda iken; kesilmesi şartı ile satılabilir, diyenler, yasaklayıcı hadislerin manalarını hususileştirmeye ve kısıtlamaya elverişli delil göstermek durumundadırlar. Bu hususta icma vardır. diyenlerin sözü de sıhhatlı değildir. Çünkü yukarda görüldüğü gibi ilk görüş sahibIeri bu durumdaki satışın mutlaka batıl olduğunu söylemişlerdir. Kesmek şartı ile bu durumdaki meyvaların satılmasının caizliğini savunanlar birtakım illetler (sebebIer) göstermişler ise de bunlar, nass olan buradaki hadisler karşısında geçerli değillerdir. Hak olan ilk görüştür. Yani kesme şartı olsa bile meyvalarda olgunlaşma alameti görülmedikçe yapılacak satış geçersizdir.

Yine bu hadislerin zahirine göre meyvalarda olgunlaşma alameti görülünce yapılacak satış sahihtir. Meyvaların ağaçta ibka edilmesi şartı konulsun veya konulmasın hüküm aynıdır. Çünkü Şari-i Hakim, satış yasağını, meyvaların olgunluk alametini göstermeye başlaması zamanı ile sınırlandırmıştır. Şu halde bu zamandan sonraki durumun hükmü ayrıdır.

Meyvalar olgunluk alametini göstermeye başlayınca, hemen kesmek şartı ile satılması caizdir, fakat ibka edilmesi şartı ile satılması caiz değildir, diyenler davalarını delil ile ispatlamak durumundadırlar, diye bilgi vermiştir." (Tuhfe'den yapılan nakil bitti.)

 

Enes {r.a.)'ın hadisinden şu hüküm de çıkarılıyor: Buğday, arpa ve bunlar gibi hububat nevinin taneleri sertleşip kuvvetlenince başak halinde iken satılabilir. Malik; Kufe'liler ve alimlerin ekserisi böyle hükmetmişlerdir. Nevevi'nin Müslim'in şerhinde beyan ettiğine göre Şafii mezhebindeki hüküm şöyledir: Arpa ve darı gibi taneleri açıkta bulunan hububat başak halinde iken taneleri sertleştikten sonra satılabilir. Fakat buğday gibi taneleri başak içinde gizli olan hububat nevi başak halinde iken satılamaz. Ancak harman etmek gibi bir yolla kabuğu giderildikten sonra satılabilir.

 

Hububatın, taneleri sertleşmeden önce satılması ise yukarda geçen Büduvv-i salah, yani olgunlaşma alametinin görülmesi meselesinin hükmüne tabidir. Yani olgunlaşma alameti görülmeyen meyvaların satılmasının caiz olup olmadığı hususunda yukarda geçen ihtilaf, taneleri henüz sertleşmemiş hubübat nevinin satılması hakkında da mevcuttur. Mühim olan bir noktasını belirteyim: Ebu Hanife'ye göre, taneleri olgunlaşıncaya kadar ibkası şartı ile başakların satışı sahih değildir. Böyle bir şart koşulmadan yapılan satış sahihtir. Başaklardaki taneler sertleşmemiş iken yapılan hubübat satışında, hemen kesilmesi şart edilirse satış sahihtir, diyen alimler ekseriyeti teşkil ederler.

 

Çıkan hulasa: Ekilen buğday, arpa ve darı gibi hubübat henüz başaklanmamış iken veya başaklanıp da taneleri sertleşmemiş iken, tam olgunlaştıktan sonra biçilmek kaydı ile yapılan satışlar Cumhür'a göre batıl ve geçersizdir. Memleketimizde bazı zamanlarda bu tür satışlar yapılmaktadır. Bu gibi satışlardan kaçınmak gerekir. Satıcı da alıcı da mes'uldür.