DEVAM: 36- (ALIM
SATIMLARDA) HİYLE VE ALDATMADAN NEHİY BABI
حدّثنا
أَبُو بكر بن
أَبِي
شَيْبَةَ
حدّثنا أَبُو
نعيم حدّثنا
يونس بن
اللّهِ
إِسْحَاقُ
عَنْ اللّهِ
إِسْحَاقُ
عَنْ اللّهِ
داود عَنْ
اللّهِ
الحمراء
قاَلَ : رأيت
رَسُولَ
اللّهِ صلى اللّه
عليه وسلم مر بجنبات
رجلٍ عنده
طعام في وعاء
فأدخل يده فيه
فَقَالَ
-((لَعَلَّكَ
غَشَشْتَ
مَنْ غَشَّنَا
فَلَيْسَ
مِنَّا))
في الزوائد :
في سنده أبو
داود وهو
نُفَيع بن الحارث
الأعمى أحد
الضعفاء
المتروكين
وقال ابن عمر:
أبو الحمراء
اتفقوا على
ضعفه وكذّبه
بعضهم
وأجمعوا على
ترك الرواية
عنه ونسبه ابن
معين إلى
الوضع نعم
للمتن شاهد
تقدم
Ebu'I-Hamra'
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i
gördüm: Kendisi, yanında bir kab içinde bir mikdar (satılık) zahire bulunan bir
adam'ın yakınlarından geçti ve mübarek elini o zahirenin içine soktu. Sonra
adama: «Sen galiba hile etmişsin. Kim bize hile eder — aldatır —sa, o bizden
değildir,» buyurdu.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Ebu Davud künyeli bir ravi vardır. Bu adam,
Nüfey' bin el-Haris el-Ama olup terkedilmiş zayıf ravilerden birisidir. İbn-i
Ömer: Alimler, Ebu'l-Hamra'nın zayıflığı üzerinde ittifak etmişler. bazıları da
onu tekzib etmişler ve ondan rivayet etmeyi bırakmak için icma etmişlerdir,
demiştir. İbn-i Main de onun mevzu hadisleri rivayet ettiğini söylemiştir. Ama
buradaki hadisini teyid eden yukardaki hadis mevcuttur. O hadis bu hadisin
şahididir.
AÇIKLAMA: Ebu Hureyre (r.a.)'ın (2224.) hadisini Müslim, Ebu
Davud ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Tirmizi ve Ebu Davud'un
rivayetlerindeki metin uzuncadır. Tirmizi'dekinin meali şöyledir:
"ResUluIlah (s.a.v.) (satılık) bir küme zahirenin yanından geçti de elini
kümenin içine soktu. Parmakları ıstandı. Bunun üzerine: "Ey zahire sahibi!
Bu (ıslaklık) nedir?'' buyurdu. Zahire sahibi: Yağmurdan ıslandı, diye cevab
verdi. Resul-i Ekrem (s.a.v.): ''O halde, ıslak kısmı niçin kümenin üstüne
koymadın ki herkes görebiısin'' buyurduktan sonra: ''Kim hiyle ederse -
aldatırsa - o bizden değildir,'' buyurdu."
Tirmizi bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.
''Hiyle edip
aldatan kimse bizden değildir," buyurulmuştur. "Bizden değildir"
ifadesi ile kasdedilen mana ile ilgili olarak Avnü'l-Mabud yazarı şu nakilleri
yapar: Hattabi: Yani bizim yolumuz ve ahlakımız üzerinde değildir. Çünkü din
kardeşine hiyle eden onu aldatan bir kimse bana uymayı ve yoluma sarılmayı terk
etmiştir. Bazı alimlere göre bunun manası; Böyle davranan kimse müslüman
değildir, denilmiş ise de bu yorum sıhhatlı değildir. Cümlenin sıhhatlı yorumu
benim dediğim yorum şeklidir, demiştir.
Nevevi de
Müslim'in rivayetindeki ''Benden değildir,''. buyruğun şerhinde: Yani böyle
davranan kimse benim ilmime, amelime ve güzel yoluma uyup gösterdiğim hidayet
prensibine riayet edenlerden değildir. Nasıl ki evladının hareketlerini
beğenmeyen adam, evladına: Sen benden değilsin, der. Süfyan bin Uyeyne bu tür
yorumlamadan hoşlanmazdı ve şöyle derdi: Bu nevi yorumlama iyi değildir,
buyurulan tehdidin daha etkili olması açısından böyle yorum yapmayıp olduğu
gibi bırakmak gerekir, diye bilgi vermiştir.
Avnü'l-Mabud
yazarı yukardaki nakilleri yapar ve bu arada: Bu hadis, alım satımlarda hiyle
etmenin, bir müslümanı aldatmanın haramlığına delalet eder. Bu hüküm hakkında
icma vardır, der."