DEVAM: 40- ÇARŞILAR VE
ORALARA GİRMEK BABI
حدّثنا
بِشْرُ بْنُ
مَعَاذٍ
الضَّرِيرُ.
حدّثنا
حَمَّادُ
بْنُ زَيْدٍ،
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
دِينَارٍ،
مَوْلَى آلِ
الزُّبَيْرِ،
عَنْ سَالِمِ
بْنِ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
عُمَرَ، عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّهِ؛ قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم: ((مَنْ
قَالَ حِينَ
يَدْخُلُ
السُّوقَ:
لاَإِلهَ
إِلاَّ اللهُ
وَحْدَهُ
لاَشَرِيكَ
لَهُ. لَهُ
الْمُلْكُ
وَلَهُ
الْحَمْدُ يُحْيِ
وَيُمِيتُ،
وَهُوَ حَيٌّ
لاَ يَمُوتُ.
بِيَدِهِ
الْخَيْرُ
كُلُّهُ
وَهُوَ عَلَى
كُلِّ شَيْءٍ
قَدِيرٌ
كَتَبَ اللهُ
لَهُ أَلْفَ أَلْفِ
حَسَنَةٍ،
وَمَحَا
عَنْهُ
أَلْفَ أَلْفِ
سَيِّئَةٍ.
وَبَنَى لَهُ
بَيْتاً فِي الْجَنَّةِ)).
Sâlim'in dedesi
(Ömer bin el-Hattâb) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir; «Kim çarşıya girdiği zaman :
لاَإِلهَ
إِلاَّ اللهُ
وَحْدَهُ
لاَشَرِيكَ
لَهُ. لَهُ
الْمُلْكُ
وَلَهُ
الْحَمْدُ يُحْيِ
وَيُمِيتُ،
وَهُوَ حَيٌّ
لاَ يَمُوتُ.
بِيَدِهِ
الْخَيْرُ
كُلُّهُ
وَهُوَ عَلَى كُلِّ
شَيْءٍ
قَدِيرٌ (meali): «Allah'tan başka ibadete layık hiç bir
ilah yoktur. O, birdir hiç bir ortağı yoktur. Mülk ve saltanat ancak O'nundur
ve hamd O'na mahsustur. 0, yaşatır ve 0, öldürür. O, daima diridir, ölmez. Her
türlü hayır ancak O'nun elindedir ve 0, dilediği her şeye kadirdir.» zikrini okursa Allah ona bir milyon hasene (sevab)
verir, onun bir milyon seyyie (küçük hatâ) sini siler ve onun için cennette bir
köşk yaptırır.»
Diğer tahric.
Tirmizi, Hakim.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk iki hadisi Zevaid türündendir. Bu
hadisi Tirmizi ve Hakim de rivayet etmişlerdir.
Çarşılarda
genellikle, çok yemin edilir, ayıplı mal sağlam gibi satılır, sağlam mal
kötülenir, hiyle, aldatma ve kandırına eksik olmaz, verilen sözlerden cayılır,
emanete hiyanet edilir, yalan konuşulur. İhtikar, karaborsacılık, faizcilik ve
tefecilik gibi hatıra gelebilen türlü türlü günah ve masiyetler işlenir. İnsan
oğlunun işlediği günah ve masiyetlerin çoğunda şeytan aleyhi la'ne'nin tahriki,
vesvesesi ve aldatması vardır. Bu itibarla çok günahların işlenmesine sahne
olan çarşı ve pazarlar, şeytanların bir nevi başarı alanları ve faaliyetlerinin
yoğun olduğu önemli yerlerdir. Bu nedenledir ki, çarşıya giren kimse çok
dikkatli hareket etmelidir. Alıcı olsun satıcı olsun şeytana yem olmaması için
uyanık olmalı ve Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in burada buyurduğu gibi şeytan
bayrağını çeken gafiller arasında yer aImamalıdır.
Çarşıya
girerken yukarda anılan zikri okuyan bir kimsenin çok sevab kazandığı, küçük
günahları varsa çok sayıda bağışlandığı ve cennet'te bir köşk nimetine hak
kazandığı son hadiste müjdelenmektedir. Sindi'nin dediği gibi adamın hiç hatası
yok ise hataların bağışlanması yerine sevabları artırılır.
Anılan zikrin
okunmasının bu yüce mükafatının çarşıya girmeye bağlanmasının hikmeti hakkında
Tıybi: Çünkü çarşı ticaretle iştigal olunan ve bu nedenle Allah'tan gafil
olmaya müsaid bir yerdir. Bu yüzden şeytan özellikle burada müslümanlara
musallat olur, şeytanın yardımcıları burada toplanır. Bu gaflet yerinde Allah'ı
anan bir müslüman şeytanla savaşır ve grubunu yener ve böylece anılan mükafata
layık olur, demiştir.