SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-TİCARAT

<< 2238 >>

DEVAM: 41- GÜNDÜZÜN İLK VAKTİNDE BULUNDUĞU UMULAN BEREKET BABI

 

حدّثنا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ. حدّثنا إِسْحَاقُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمنِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ الْجَدْعَانِيِّ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ؛ أَنّ ضالنبَ صلى الله عليه وسلم قَالَ:  ((اللّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا)).

 

في الزوائد: إسناده ضعيف لضعف عَبْدُ الرحمن.

 

(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan rivâytt «dediğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dua etmiştir: «Allahım! Ümmetim için gündüzün ilk zamanını (yâni bu vakitte yaptıkları işi) bereketli eyle.»

 

Not: Bunun senedinde bulunan ravi Abdurrahman'ın zayıflığı Zevaid'de bildirilmiştir.

 

AÇIKLAMA: Hadiste geçen "Bükür" kelimesini "Gündüzün ilk vakti" diye tercem e ettim. Bu kelime, sabah namazı ile güneşin dogması arasındaki zamana denilir. El-Münziri böyle tarif etmiştir.

 

EI-Müncid'e göre Bükre, fecir ile güneşin doğması arasındaki vakte ve günün ilk zamanlarına denilir. Gudüv kelimesi de bu manalara gelir. Bu kelimeler sabahın erken vakti, sabahın ilk zamanları ve kuşluk vakti anlamlarında da kullanılır. Burada, sabahleyin erken işe başlamaya teşvik buyurulmuş ve bu vakitte yapılan işlere bereket verilmesi için dua buyurulmuştur.

Seriyye: Düşmanla savaşmaya gönderilen ve azami sayısı 400 kişilik olan askeri birliktir.

Ceyş: Askeri kuvvet demektir. Bu hadiste Seriyye ve Ceyş kelimelerinin ikisi de kullanılmıştır ve ifade tarzı "Bir seriyye veya bir ceyş" şeklindedir. Bu ifadede kullanılan "Veya" sözünün ravinin tereddüdünden geldiğine dair bir kayda raslamadığım için Ceyş kelimesi ile seriyyeden daha büyük askeri kuvvet anlamının kasdedildiği kanaatına vardım. Bu nedenle Ceyş kelimesi yerine ordu kelimesini kullandım.

 

Resul-i Ekrem (s.a.v.) küçük veya büyük bir askeri kuvveti savaşa gönderirken, sabahın erken vaktinde yollardı. Ravi bunu ifade etmek istemiştir.

 

Resul-i Ekrem (s.a.v.) mü'minlerin sabahın erken saatlerinde yapacakları işlerin bereketli ve verimli olması için dua etmiştir. O'nun dualarının makbul ve müstecab olduğunda mü'minler şüphe etmezler. Nitekim hadisin ravisi Sahr (r.a.), Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu duasına mazhar olmak için ticaret mallarını sabahın erken saatlerinde yolladığı ve bu sayede servet sahibi olduğu ifade edilmiştir.

 

El-Münziri bu hadisin sahabilerden bir cemaat tarafından rivayet edildiğini ifade ettikten sonra, ravilerinin bir kısmının şu zatlar olduğunu söylemiştir: Ali, İbni Abbas, İbni Mes'ud, İbni Ömer. Ebu Hureyre, Enes bin Malik, Abdullah bin Selam, imran bin Husayn, Cabir bin Abdillah, Büreyde, Evs bin Abdillah ve Aişe (r.anhum). Beyhaki'nin rivayet ettiğine göre, "Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in kızı Fatime (r.anha) şöyle demiştir: "Bir gün sabahleyin (gün doğmadan önce) ben uzanmış idim. (Babam) Resulullah (s.a.v.) bana uğradı ve mübarek ayağı ile bana dokundu. Sonra: ''Kızcağızım! Kalk ve Rabbinin rızık taksiminde hazır bulun, gafillerden olma. Çünkü Allah fecir ile güneşin doğması arasındaki vakitte insanların rızkını taksim eder.'' buyurdu." Yine Beyhaki'nin rivayetine göre "Ali bin Ebi Talib (r.a.) şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) (bir gün) sabah namazından olan Fatime (r.anha)'nin odasına girdi. Fatime uyuyordu. Resul-i Ekrem (s.a.v.) onu uyandırdı ve şöyle buyurdu ... " diyerek yukardaki hadisin mislini nakletti.

 

Sahr (r.a.) hakkındaki bilgi şudur: Tuhfe yazarının beyanına göre Zehebi, Tezkire'de: Sahr, yalnız bu hadisin rivayeti ile tanınmış bir zattır ve ancak bu hadisi rivayet etmiş olması ile sahabi olduğu söylenmiştir. Kendisinden bu hadisi rivayet eden zat da Umare'dir. Bu ravi ise mechuldür, demiştir.