DEVAM: 44- KÖLENİN
UHDESİ (YANİ ALICISININ MUHAYYERLİĞİ VEYA SATICISININ ZİMMETİNDE OLDUĞU SÜRE)
BABI
حدّثنا
عَمْرُو بْنُ
رَافِعٍ.
حدّثنا هُشَيْمٌ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ
عُبَيْدٍ،
عَنِ الْحَسَنِ،
عَنْ
عُقْبَةَ
ابْنِ
عَامِرٍ؛
أَنَّ
رَسُولَ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ: ((لاَعُهْدَةَ
بَعْدَ
أَرْبَعٍ)).
Ukbe bin Âmir
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Dört günden sonra uhde yoktur.»
AÇIKLAMA: Semure (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud, bu sahabiden
değil, Ukbe (r.a.)'den merfu' olarak rivayet etmiştir. Ahmed de buradaki ikinci
hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Müellifimizin rivayet ettiği her iki
hadisin senedinde bulunan ravi Hasan-i Basri'nin Semure'den hadis işittiği
hususu notta da belirtildiği gibi ihtilaflıdır. Onun Ukbe (r.a.)'den de hadis
işitmesinin sabit olmadığı İbnü'l-Medini ve Ebu Hatim er-Razi tarafından ifade
edilmiştir. Bu itibarla her iki sened de şüphelidir.
Uhde: Bu kelime
Arab dilinde, sened, andlaşma, emanet şey, taahhüd, mes'uliyet, zimmet ve kusur
gibi manalara gelir. Burada kasdedilen mana zimmet ve mes'uliyettir,
denilebilir. Muhayyerlik manasına da yorumlanabilir .
''Kölenin
uhdesi üç gündür'' mealindeki hadisi Hattabi şöyle açıklamıştır: "Yani
adam cariye veya köle satın alır. Satıcı bunun kusursuz olduğunu satış akdinde
şart etmez. İşte böyle bir satıştan sonra üç güne kadar müşteri, bir kusur
görmesi halinde, kusurlu köleyi veya cariyeyi satıcıya geri verebilir. Gördüğü
kusurun eski olduğunu ispatlaması için kendisinden şahid istenemez. Eğer üç
günden sonra bir kusur görürse, bu kusurun, satıcının yanında iken de köle de
veya cariyede bulunan eski bir kusur olduğunu şahid ile ispatlamak zorundadır.
Ebu Davud'un rivayetine göre ravi Katade de mezkur hadis metnini böyle
yorumlamıştır.
Malik bin Enes
bu hadisIe amel etmiş ve: Satıcı, köleyi satarken kusursuz olduğunu şart
etmemiş ise hüküm budur, demiştir.. İbnü'l-Müseyyeb ve Zühri gibi Medine
alimlerinin görüşü de budur.
Şafii ise satın
alınan bir malda bir kusurun görülmesi halinde satış üzerinden geçen süreye
bakmaz ve şöyle der: Görülen kusur, satış tarihi ile dava tarihi arasındaki
süre içinde beliren yeni bir kusur olması muhtemel ise, kusurun satış tarihinden
sonra meydana geldiğini söyleyen satıcının yeminli ifadesi müteberdir. Şayet
görülen kusurun bu süre içinde meydana gelmiş olması mümkün olmayan eski bir
kusur ise mal satıcıya geri verilir, demiştir.
Ahmed bin
Hanbel de bu hadisi zayıf görmüş ve bu konuda sabit bir hadis yoktur, Hasan-i
Basri, Ukbe (r.a.)'den hiç bir hadis işitmemiştir, bu hadis şüphelidir. Çünkü
Hasan-i Basri bir defa Ukbe'den işittiğini, başka bir defasında Semure'den
işittiğini söylemiştir, demiştir." (Hattabi'nin sözü burada bitti.)
El-Münziri de:
Hasan-i Basri'nin Ukbe bin Amir'den hadis işittiğinin sahih olmadığını
İbnü'i-Medini ve Ebu Hatim er-Razi söylemişlerdir. Bu itibarla (2245 nolu)
hadis munkatidir. İbni Mace de bu hadisi yine Hasan-i Basri aracılığı ile
rivayet etmiştir. Burada da Hasan-i Basri bir tarafta Ukbe bin Amir'den, diğer
tarafta Semure'den rivayet ettiğini söylemiştir, Hadisin metinleri de
farklıdır. Senedde muztariblik mevcuttur, demiştir.
Beyhaki de,
Hasan-i Basri'nin Semure'den olan rivayetinin hıfzedilmiş durumda olmadığını
söylemiştir. (Bu izah Avnü'l-Mabüd'dan naklen verilmiştir,)