6- VEDİA (HIFZ EDİLMEK
ÜZERE BIRAKILAN EMANET) BABI
حدّثنا
عُبَيْدُ
اللهِ بْنُ
الْجَهْنَمِ
الأَنْمَاطِيُّ.
ثنا أَيُوبُ
بْنُ
سُوَيْدٍ،
عَنِ
المُثَنَّى،
عَنْ عَمْرِو
ابْنِ شُعَيْبٍ،
عَنْ
أَبِيهِ، عَنْ
جَدِّهِ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مَنْ
أَوِدَعَ
وَدِيْعَةً،
فَلاَ ضَمَانَ
عَلَيْهِ)). هذا
إسناده ضعيف.
لضعف المثنّى
والراوي عنه.
Amr bin Şuayb'm
dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs (r.a.)'den rivayet edildiğine göre:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), şöyle buyurdu, demiştir: «Bir mal
hıfz edilmek üzere kimin yanına emaneten bırakılırsa o kimse üzerine tazminat
yükleme yoktur.»
Not: Ravi
el-Müsenna ve onun ravisi zayıf oldukları için bu sened zayıftır.
AÇIKLAMA: Vedia: Yukarda da belirttiğim gibi hıfz edilmek üzere emanet edilen mala
denilir. Bunun ariye'den farkı açıktır. Çünkü ariye, bundan önceki babta
belirttiğim gibi kullanılıp yararlanılmak üzere karşılıksız ve geçici olarak
verilen mala denilir. Amaç, onu kullanmak ve ondan yararlanmaktır. Vedia ise
sırf hıfzedilmek için verilir .
Onu kullanmak
veya ondan yararlanmak caiz değildir.
Hadis, vedianın
telef olması halinde değerinin emanetçiden tahsil edilemiyeceğine, ona tazmin
ettirilemiyeceğine delalet eder. Şevkani'nin beyanına göre bu hususta icma
bulunduğu söylenmiştir. Ancak emanetçi vediada hiyanet edip bile bile telak
ederse bu takdirde bedeli ve kıymeti kendisine ödettirilir. Gene Şevkani'nin
beyanına göre emanetçi, kendisine teslim edilen emanetin muhafazasında kusurlu
olursa kendisine ödettirilir. Çünkü kusur işlernek de hiyanetin bir türü
sayılır