DEVAM: 9- (BORÇLU’YA)
KEFİL OLMAK BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ.
ثنا عِبْدُ
العَزِيْزِ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
الدَّارَوَرْدِيُّ،
عَنْ عَمْرِو
بْنِ أَبِي
عَمْرٍو،
عَنْ
عِكْرِمَةَ،
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ؛
أَنَّ رَجُلاً
لَزِمَ
غَرِيماً
لَهُ
بِعَشْرَةِ
دَنَانِيرَ،
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم.
فَقَالَ:
مَاعِنْدِي
شَيْءٌ أُعْطِيْكَهُ.
فَقَالَ:
لاَوَاللهِ!
لاَ أُفَارِقُكَ
حَتَّى
تَقْضِيْنِي
أَوْ تَأْتِيْني
بِحَمِيلٍ.
فَجَرَّهُ
إِلَى
الْنَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم. فَقَالَ
لَهُ
الْنَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم:
((كَمْ
تَسْتَنْظِرَهُ؟))
فَقَالَ: شَهْرَاً.
فَقَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم:
((فَأَنَأ
أَحْمِلُ
لِهُ))
فَجَاءَهُ فِي
الوَقْتِ
الَّذِي
قَالَ
الْنَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم فَقَالَ
لَهُ الْنَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم ((مِنْ
أَيْنَ أَصَبْتَ
هَذَا؟))
قَالَ: مِنْ
مَعْدَنٍ.
قَالَ: ((لاَخَيْرَ
فِيهَا))
وَقَضَاهَا
عَنْهُ.
(Abdullah)
bin Abbâs (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
hayatta iken bir adam 10 dinar alacaklı olduğu borçlusunun yakasına sarıldı.
Borçlu şahıs (alacaklısına): Benim yanımda (mülkiyetimde) sana vereceğim hiç
bîr şey yoktur, dedi. Alacaklı adam da (borçlusuna): Hayır! Vallahi sen
alacağımı ödeyinceye veya bir kefil bana getirinceye kadar senden
ayrılmıyacağım, dedi. Sonra onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzuruna
çekip götürdü. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) borçluya: «Sen alacaklından
ne kadar mehil istersin?» buyurdu. Borçlu: Bir ay, dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «O halde ona ben kefil olurum.»
buyurdu. Sonra borçlu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dediği vakitte
huzura geldi (veya borcunu getirdi). Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ona: «Bu (altını) nereden elde ettin?» buyurdu. Adam: Bir madenden,
diye cevab verdi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bunda hayır
yoktur,» buyurdu ve onun yerine borcunu ödedi.