DEVAM: 10- (ZİNA EDEN)
YAHUDİ ERKEK VE KADINI RECMETME BABI
حدذثنا
عَلِيُّ بْنُ
محمد. ثنا
أَبُو مُعَاوِيَةَ،
عَنْ
الأَعْمَشِ،
عَنْ عَبْد
اللهِ بْنُ
مُرَّةَ،
عَنْ
البَرَاءِ
بْنُ عَازِبٍ؛
قَالَ: مَرَّ
النَّبِّي
صلى الله عليه
وسلم بِيَهُودِيٍّ
مُحَمَّمٍ
مَجْلُودٍ.
فَدَعَهُمْ
فَقَالَ: ((هَكَذا
تَجِدُونَ
فِي
كَتَابِكمْ حَدَّ
الزَّانِي؟))
قَالُوا :
نَعَمْ.
فَدَعَا رَجُلاً
مِنْ
عُلَمَائِهمْ
فَقَالَ:
((أَنْشُدُكَ
بِاللهِ
الَّذِي
أَنْزَلَ
التَّورَاةَ
عَلَى مُوسى،
أَهكَذَا
تَجِدُونَ
حَدَّ الزَّانِي؟))
قَال: لاَ.
وَلَوْ لاَ
أَنَّكَ
نَشَدْتَنِي
لَمْ
أُخْبِرْكَ
نَجِدُ حَدَّ
الزَّانِي،
فِي
كِتَابِنَا،
الرَّجْمَ.
وَلكِنَّهُ
كَثُرَ فِي
أَشْرَافِنَا
الرَّجْمُ. فَكُنَّ
إِذَا
أَخّذْنَا
الشَّرِيفَ
تَرَكْنَاهُ.
وَكُنَّا
إِذَا
أَخّذْنَا
الضَّعِيفَ
أَقَمْنَا
عَلَيْهِ
الحَدَّ.
فَقُلْنَا
تَعَالوْا فَلْنَجْتَمِعْ
عَلَى شَئٍ
نُقِيْمُهُ
عَلَى
الشَّرِيفِ
وَ الوَضِيعِ.
فَاجتَمَعْنَا
عَلَى
التَّحْمِيمِ
وَ الجَلْدِ،
مَكَانَ
الرَّجمِ.
فقال
النَّبِّي
صلى الله عليه
وسلم: ((
اللّهُمَّ!
إِنِّي
أَوَّلُ مّنْ
أَحْيَا
أَمْرَكَ، إِذْ
أَمَاتُوهُ)).
وَأَمَرَ
بِهِ
فَرُجِمَ.
Berâ' bin Âzib
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), yüzü kömür ile
karartılmış ve değnekle dövülmüş bir yahûdî erkeğin yanından geçti. Sonra yahûdîleri
çağırtıp Conlara): «Siz kitabınız da zina edenin cezasını böyle (mi)
buluyorsunuz?» buyurdu. Yahudiler: Evet, diye cevab verdiler. Bunun üzerine
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salatu ve's-selam) onların âlimlerinden (Abdullah bin
Surya isimli) bir adamı çağırtıp: «Musa'ya Tevrat indiren Allah'a yemin
ettirerek sana soruyorum. Siz (Tevrat'ta) zina edenin cezasını böyle mi
buluyorsunuz?» buyurdu. Adam: Eğer bana böyle yemin ettirmen olmasaydı ben
(gerçeği) sana bildirmezdim, biz kitabımız (Tevrat) da, zina edenin cezâsını
recmetmek olarak buluyoruz. Lâkin eşrafımız arasında recim cezası çoğaldı.
Bunun üzerine artık eşraf'tan olan kimseyi yakaladığımız zaman onu bırakıyorduk
ve zayıf kimseyi yakaladığımız zaman onun hakkında recim cezâsını uyguluyorduk.
Sonra biz Gelin eşraf'tan olana ve
olmayana tatbik edeceğimiz bir ceza şekli üzerinde ittifak edelim, dedik. Sonra
recim cezası yerine yüzü kömürle karartma ve değnekle dövme cezası üzerine
ittifak ettik, dedi. Bundan sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım,
Yahudiler senin emrini öldürdükleri (uygulamadıkları) zamanda, senin emrini ilk
ihya eden (uygulayan) benim,» buyurdu ve zâni yahûdînin recmedilmesine hükmetti
de bu hüküm infaz edildi.
AÇIKLAMA: ibn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim, Tirmizi ve Ebu Davud da
rivayet etmişlerdir. Cabir (r.a.)'ın hadisini Tirmizi de rivayet etmiştir. Bera
(r.a.)'ın hadisini Müslim, Ebu Davud ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Zina eden
kadının isminin Büsre olduğu el-Fetih'te beyan edilmiştir. Fakat bu kadınla
zina eden erkeğin ismi hakkında bir bilgi edinemedim. Resul-i Ekrem (s.a.v.)
tarafından çağırtılan yahudi alimin Abdullah bin Surya olduğu hadis şerhlerinde
belirtilmiştir. Zina eden kimsenin cezasının Tevrat'a göre ne olduğu yolunda
Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından yahudi alime soru sorulması ile ilgili olarak
Nevevi şöyle der: "Alimler: Bu soru ne yahudileri taklid etmek içindir, ne
de Tevrat'tak i hükmü onlardan öğrenmek içindir. Bu soru yahudilerin zina
suçunu işleyenlere uyguladıkları cezanın Tevrat'a ters Üştüğünü onlara itiraf
ettirmektir. Zina eden kimsenin recmedilmesine dair Tevrat ayetinin o günkü
Medine ve çevresi yahudilerinin ellerinde bulunan T e v rat nüshalarında mevcut
olduğu ve tahrü edilmediği, vahiy yoluyla Resul-i Ekrem (Aleyhi'ssalatü
ve's-selam) 'e bildirilmiş olabilir. Yahudilerden müslüman olan bilginlerin bu
durumu, yani zina cezasına. dair ayetin elde mevcut Tevrat nüshalarında
bulunduğunu Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e arz etmiş olmaları ihtimali de vardır,
demişlerdir."
Avnü'l-Mabiid
yazan da bu hadislerin şerhinde özetle şöyle der: .. Taberani ve başkasının
rivayet ettikleri Ebu Hüreyre, (r.a.)'ın bir hadisine göre Tevrat'taki recim
ayeti mealen şöyledir: Muhsan ve muhsana - yani evlenmiş erkek ve evlenmiş
kadın - zina ettikleri ve bu suçları şahidlerle ispatlandığı zaman
recmedilirler. Kadın gebe olursa, doğum yapıncaya kadar cezası ertelenir."
İslam
,şeriatına göre de hüküm böyledir. Yani muhsan olmayıp bekar olan erkek veya
kadın zina ettiği zaman recmedilmez. Resul-i Ekrem (s.a.v.) zina ettikleri
sabit olan yahudi erkek ve kadını recmettirdiğine göre bunlar muhsan idi.
Hadisler,
muhsan iken zina eden kişinin recmedilmesi için müslüman olmasının şart
olmadığına delalet ederler. Şafii ve Ahmed'in kavli de böyledir. (Hanefiler'den
Ebu Yusuf da böyle hükmetmiştir.)
Malikiler ve
Hanefiler'in çoğu ise recim cezasının uygulanması için suçlunun müslüman olması
şarttır. Bu iki mezheb alimlerine göre Resul-i Ekrem (s.a.v.) sözü edilen
yahudileri Tevrat hükmü gereğince recmettirmiştir. İslam'ın hükmünü uygulamış
değildir. Bu alimler bu hadislere böyle cevab veriyorlar. Fakat bu cevab tatmin
edici değildir. Çünkü kafirler arasında Kur'an ile hükmedilmesi; ''İncil ehli
de Allah'ın ona indirdikleriyle hükmetsinler. ......''(Maide 47) ayetinde
emredilmiştir.
MÜSLİM RİVAYETİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN