SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-HUDUD

<< 2566 >>

DEVAM: 14- CARİYELERE (ZİNA, SUÇUNDAN DOLAYI) HAD CEZALARININ TATBİKİ BABI

 

حدّثنا مُحَمَّد بْنُ رُمْحٍ، قَالَ: أَنْبَأَنَا اللَّليْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ عَمَّارِ بْنِ أَبِي فَرْوَةَ؛ أَنَّ مُحَمَّد بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَهُ أَنَّ عُروَةَ حَدَّثَهُ أَنَّ عَمْرَةَ بِنْتَ عَبْدِ الَّرَحْمَنُ حَدَّثَتْهُ؛ أَنَّ عَائِشَةَ حَدَّثَتْهَا؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: ((إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ فَاجْلِدُوهَا. فَإِنْ زَنَتْ فَاجْلِدُوهَا, فَإِن زَنَتْ فَاجْلِدُوهَا. فَإِنْ زَنَتْ فَاجْلِدُوهَا. ثُمَّ بِيعُوهَا وَ لَو بِضَفِيرٍ)).والضَّفِيرُ الحَبْلُ.

 

في الزوائد: في إسناده عمار بْنُ أبي فروة، وهو ضعيف، كما ذكىه البخاريّ وغيره. وذكّره ابن حبّان في الثقات.

 

Âişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Câriye zina ettiği zaman onu (elli değnekle) dövünüz. Eğer (yine) zina ederse yine onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (tekrar) zina ederse (yine) onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (yine) zina ederse (tekrar) onu (elli değnekle) dövünüz. Sonra (aybını beyân ederek) bükülmüş bir ipe de olsa satınız.»  Dafir, (bükülmüş)  ip anlamınadır.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Ammar bin Ebi Ferve bulunur. Buhari ve başkasının dediği gibi bu ravi zayıftır. Fakat İbn-i Hibban onu sika (güvenilir) zatlar arasında anmıştır.

 

 

AÇIKLAMA:     ilk hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.

 

Müellifimiz bu hadisi Süfyan bin Uyeyne yoluyla Ebü Hureyre. Zeyd bin Halid ve Şibl'den rivayet etmiştir. Ebu Hüreyre ile Zeyd'in rivayetlerine bir diyecek yoktur. Fakat Şibl'in sahabi olmadığı Tirmizi ve İbn-i Main tarafından ifade edilmiştir. Bu nedenledir ki diğerleri bu hadisi Ebu Hureyre ve Zeyd'den rivayet etmişlerdir. Tirmizi, Hudud kitabının "Bekar olmayan zaninin reemedilmesi"ne ait 8. babında bu hadisi rivayet ederek özetle şöyle der: Süfyan bin Uyeyne bu hadisi Ebu Hüreyre, Zeyd bin Halid ve Şibl'den rivayet etmiştir. Malik bin Enes. Mamer ve başkaları ise bu hadisi Ebu Hureyre ve Zeyd bin Halid'den rivayet etmişlerdir. Süfyan bin Uyeyne burada yanılmıştır. Bir hadisin senedini diğer bir hadisin senedine dahil etmiştir. Bu senedlerin doğru şekli şöyledir: Birisinde Zühri, UbeyduIIah aracılığıyla Ebu Hureyre ve Zeyd'den merfu olarak rivayette bulunmuştur. Diğerinde Zühri. Ubeydullah'tan UbeyduIlah da Şibl bin Halid aracılığıyla AbduIlah bin Malik el-Evsi'den merfü olarak rivayette bulunmuştur. Her iki senedle rivayet edilen hadis metni aynidir. Hadis alimlerince sahih olan senedler böyledir. Şibl bin Halid, Peygamber (s.a.v.)'e ulaşmamıştır. Şibl, Abdullah bin Malik el-Evsi aracılığıyla Peygamber (s.a.v.)'den rivayette bulunmuştur. Süfyan'dan rivayet edih!iğine göre Şibl denilen zatın Şibl bin Hamid olduğunu söylemiştir. Bu da hatadır. Doğrusu Şibl bin Halid'dir. Bir kavle göre Şibl bin Huleyd'dir.

 

Hadisin manasına ve ihtiva ettiği hükme gelince, zina eden cariyenin cezasının eeld, yani kamçılamak ve dövmek olduğu, bu ve bundan sonra gelen hadislerde belirtiliyor. Soru sahibi henüz evlenmemiş durumda olan cariye'nin zina etmesi halindeki cezanın mahiyetini soruyor: Resul-i Ekrem (s.a.v.) ise verdiği cevapta cariyenin bekar ve evlenmiş durumunu söz konusu etmeden celd edilmesini, kamçılanmasını emrediyor. El-Hafız bu inceliği belirtmektedir. Zaten Muhsan, yani evlenmiş durumdaki eariyenin zina etmesi halinde verilecek cezanın elli değnek dövmek olduğu Nisa suresinin 25. ayetindeki; "earlyeler evlendirildiğinde zina edecek olurlarsa onlara hür (bekar) kadınlara edilen azabın yarısı edilir'' bildirilmiştir. Şu halde cariye bekar olsun, evli veya dul olsun zina ettiğinde verilecek ceza elli sopa atmaktır. Bu suç defalarca tekerrür ederse her defa ayni ceza tekrar edilir.

 

Evli veya dulolan hür kadın zina ettiği takdirde bunun cezasının recmetmek olduğu bilinmektedir. Ayni durumdaki cariyeye öldürme cezasının yarısını vermek mümkün olmadığı için yukardaki ayetten maksadın bekar olan hür kadına verilecek cezasının yarısı olduğu anlaşılır.

 

Bekar olsun veya olmasın cariyeye verilecek cezanın elli değnek dövmek olduğu hususunda Ebu Hanife, Malik, Şafii ve alimlerin cumhuru ittifak halindedir. Köle de cariye gibidir.

 

İbn-i Abbas, Tavus, Ata, İbn-i Cüreyc ve Ebu Ubeyd'in dahil olduğu seleften bir gruba göre evli olmayan köle ve cariyeye had cezası verilmez.

 

Kastalani bu hadisin şerhinde özetle şöyle der: "Hadisteki emir cariye sahibinedir. Şu halde köle ve cil.riye sahibi şahidleri dinler ve bunların suçu sabit olduğunda bizzat cezayı tatbik eder. Devlet yetkilisinin kararına gerek yoktur. Malik. Şafii Ahmed ve Cumhur'un görüşü böyledir. Fakat Ebu Hanife ve bir cemaata göre bu yetki devlet adamına mahsustur.

 

Üç veya dört defa zina edince artık o cariye veya köleyi satma emri müstahablık içindir. Yani efendisi onu satmak mecburiyetinde değildir. Satarsa onun bu aybını ve kusurunu söylemek zorundadır. Aksi halde müşteri bu kusuru öğrenince satışı bozabilir. Buhari. Kadı Şüreyh (r.a.)'ın bu konuda verdiği kararı nakleder. Yani cariye veya kölenin zinakarlığı satışı iptal ettirebilen kusur ve ayıplardan sayılır.

 

El-Hafız şöyle der: Her mü'min kendi nefsi için arzulamadığı bir şeyi hiç bir mü'min kardeşi için de arzulamamak durumda iken kişinin zinakar kölesini veya cariyesini satması emri nasıl izah edilir? diye insanın hatırına bir soru gelebilir. Bu soruya şöyle cevap verilir: Köle ve cariyenin satılmasına sebep olan bu kötü hallerinin müşterinin yanında devam edeceği malum değildir. Bu kötü hali bırakmaları muhtemeldir. Çünkü köle ve cariye zina suçunu işIemelerinin satılmalarına sebep olduğunu bilirler ise sahip değiştirmenin, muhit ve memleket değiştirmenin güçlülüğünü düşünebilir ve bu işten vazgeçebilirler. Çünkü alışılmış bir muhiti terk etmek kolay değildir.

 

Sonra yer değiştirmek, muhit değiştirmek bazen kötü huylan değiştirmeye vesile olur.

İkinci hadis Zevaid türündendir. Bunun metninin ihtiva ettiği mana bir öncekinin benzeridir. Ayrıca izah edilecek bir yönünü görmüyorum.