DEVAM: 23- HÜR KİMSE,
KÖLE (Yİ ÖLDÜRMESİ) SEBEBİYLE (KISAS OLARAK) ÖLDÜRÜLÜR MÜ, BABI?
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ يَحْيَى.
ثنا ابْنُ الطَّبَّاعِ.
ثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ عَيَّاشٍ
عَنْ
إِسْحَاقَ
بْنِ عَبْد
اللهِ بْنِ
أَبِي
فَرْوَةَ،
عَنْ إَبْراهِيمَ
بْنِ عَبْد
اللهِ بْنِ
حُنَيْنٍ،
عَنْ أَبيهِ،
عَنْ
عَلِيٍّ،
وَعَنْ
عَمْرِو بْنِ
شُعَيْبٍ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّه؛ق قَتَلَ
رَجُلٌ
عَبْدَهُ
عِمْداً
مُتَعَمِّداً.
فَجَلَدَهُ
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم مِائَةً.
وَنَفَاهُ
سَنَةً.
وَمَحَاسَهْمَهُ
مَنَ
المُسْلِمِينَ.
في الزوائد:
في إسناده
إسحاق بْنِ
عَبْد اله بْنِ
أبي فروة، وهو
ضعيف.
وإسماعيل
بْنِ عياش.
Amr bîn Şuayb'ın
dedesi (Abdullah bin Amr) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam kölesini kasden
ve teammüden öldürdü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(de) o adam'a yüz sopa attırdı, onu bir yıl süreyle sürgün etti ve
müslümanların (hisselerinin) içinden onun hissesini sildi.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde İshak bin Abdillah bin Ebi Ferve bulunur. Bu
ravi zayıftır. Senedde İsmail bin Ayyaş da vardır.
AÇIKLAMA: Semüre (r.a.)'ın hadisini Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Ahmed de rivayet
etmişlerdir. İkinci hadis Zevaid türündendir.
Birinci hadiste
geçen Ced'ı kelimesini açıklayalım: En-Nihaye'de: Ced'ı burunu, kulağı ve
dudağı kesmek manalarma gelir. Genellikle burun kesme manasında kullanılır. Bir
yerde kayıtsız kullanıldığı zaman ekseriyetle burun kesme manasına alınır.
Falan kişi Ecda'dır veya Mecdü'dur, denildiği zaman burunu kesiktir denildiği
anlaşılır.
Birinci hadisin
zahirine göre bir kimse kölesini kasden öldürürse o kimse hakkında kısas hükmü
uygulanır. Keza bir kimse kölesinin burnunu veya kulağını ya da dudağını
keserse, misilleme olarak o kimsenin o tarafı kesilir
Tirmizi bu
hadisin rivayetini takiben: Tabiilerden İbrahim Nehai gibi bazı alimler bu
hadisin zahiriyle hükmetmişlerdir. Hasan-ı Basri ve Ata bin Rabah gibi bazı
alimler ise: Hür kimse bir köleyi öldürür veya bir tarafını keserse o hür kimse
hakkında kısas ve misilleme hükmü uygulanmaz, demişlerdir. Ahmed ve İshak' ın
kavli de böyledir. Diğer bir kısım alimler de: Hür kişi kendi kölesini
öldürdüğünde o kişi hakkında kısas hükmü uygulanmaz. Fakat başkasının kölesini
öldüren hür kimse kısas olarak öldürülür, demişlerdir. Süfyan-ı Sevri böyle
demiştir, diye bilgi verir.
el- Kari'de
Hattabi'nin şöyle dediğini nakletmektedir: "Bu hadis köle sahiplerini
tehdid mahiyetinde olup, kölelerin öldürülme me si ve burun, kulak, dudak kesme
gibi işkencelerin yapılmamasını istemiştir. Bazılarına göre bu hadis eskiden
köle olup sonradan hürriyetine kavuşmuş bir kimse hakkında buyurulmuştur. Bu
tevile göre adam, eskiden kölesi olup sonra hürriyetine kavuşan bir adamı
öldürmüştür. Bu takdirde hür bir kimseyi öldürmüş olur. Cezası da kısastır. Bir
kısım alimler de: Bu hadis, Bakara suresinin 178. ayetinde geçen; "Hür
kiınse, hür kimse (yi öldürmek) ile ve köle kimse köle (yi öldürmek) ile kısas
edilir ... '' emriyle neshedilmiştir, demiştir."
Ebu Hanife'nin
arkadaşlarına göre hür kimse kendi kölesini öldürürse, kısas edilmez. Fakat
başkasının kölesini öldürürse kısas edilir.
Malik ve
Şafii'ye göre hür kimse ne kendi kölesini ne de başkasının kölesini öldürmekle
kısas cezasına çarptırılmaz.
Şerhü's-Sünne'de
: Bütün alimler hür kimsenin bir tarafı, kölenin bir tarafını
kesmesigerekçesiyle misilleme cezasına çarptırılmaz, demişlerdir. Alimlerin bu
ittifakı, bu hadisin ya tehdid manasına yorumlanılmasına ya da mensuh olduğuna
delalet eder, denilmiştir.