DEVAM: 24- KATIL
(MAKTÜLÜ) NE ŞEKİLDE ÖLDÜRMÜŞ İSE AYNI ŞEKİLDE KISAS EDİLİR, BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ
بَشَّارٍ. ثنا
مُحَمَّد
بْنُ
جَعْفَرٍ. ح
وَحدّثَنَا
إِسْحاقُ بْنُ
مَنْصُورٍ
ثنا
النَّصْرُ بْنُ
شُمَيْلٍ،
قَالاَ: ثنا
شُقْبَةُ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ زَيْدٍ،
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ؛
أَنَّ
يَهُودِيّاً
قَتَلَ
جَارِيَةُ عَلَى
أَوْضَاحٍ
لَهَا.
فَقَالَ
لَهَا:((أَقَتَلَكِ
فُلاَنٌ؟))
فَأَشَارَتْ
بِرَأْسِهَا: أَنْ
نَعَمْ.
فَقَتَلَهُ
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم بَيْنَ
حَجَرَيْنِ.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Yahudi bir adam (Ensârdan) genç bir kadın'ı
üzerindeki gümüş ziynet eşyasına temaen (başını iki taş arasında ezmek
suretiyle) öldürdü. (Kadın henüz can vermemiş iken Peygamber (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in huzuruna getirildi.) Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),
kadına:
«Falan kişi mi
seni öldürdü?» diye sordu. Kadın: Hayır, diye başıyla işaret etti. Resûl-i
Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (başka adamın ismini söyleyerek:
«Falan adam mı
seni öldürdü,» diye) ikinci kez sordu. Kadın: (Yine) hayır, diye başıyla işaret
etti. Sonra Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir başka adamın
ismini söyleyerek:
«Falan adam mı
seni öldürdü,» diye) üçüncü defa kadına soru sordu. Kadm: Evet, diye başıyla
işaret etti. (Kadının işaret ettiği yahûdî adam yakalanarak huzura getirildi.
Adam suçunu itiraf etti.) Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in emriyle katil (in başı) iki taş arasında (ezilerek) öldürüldü.
AÇIKLAMA: Müellifimizin iki senedIe rivayet ettiği ve metinleri birbirine benzeyen,
ayni olayı anlatan Enes (r.a.)'ın hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet
olunmuştur. Kadın henüz can vermemiş iken katilin kim olduğu yolunda kendisine
soru soran zatın Resul-i Ekrem (s.a.v.) olduğu, Ebu Davud ile Tirmizi'nin
rivayetlerinden anlaşıldığı için bu durumu açıkladım. Katilin suçunu itiraf
ettiği Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi'nin rivayetinde belirtilmiştir.
Tirmizi bu hadisin sahih olduğunu ifade etmiştir.
İkinci hadiste
geçen "Evdah" kelimesi "Vadah"ın çoğuludur. EnNihaye yazarı
bu kelimenin gümüşten imal edilen ziynet ve hüliyat manasına geldiğini ifade
eder.
Birinci hadiste
geçen "Radh" taşla kırıp ezmek manasınadır.
HADİSTEN
ÇIKARILAN HÜKÜMLER
Tirmizi bu
hadisi rivayet ettikten sonra: "İlim ehlinin bazısı bu hadisle
hükmetmiştir. (Yani katili, maktlilü öldürdüğü şekilde kısas etmenin caizliğine
hükmetmişlerdid Ahmed ve İ slı ak' ın kavli böyledir. İlim ehlinin bazısı ise
kısasın ancak kılıçla yapılabildiğine hükmetmişlerdir, der.
Avnü'l-Mabüd
yazarı da bu hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi vermiştir:
"Bu
hadisten çıkanlan hükümlerin bir kısmı şunlardır:
1. Bir
erkek.bir kadını kasden öldürürse o erkek kısas olarak öldürülür. Sözüne itimad
edilen alimler bu hususta ittifak halindedir.
2. Cinayet
işleyen kişi ne şekilde ve nasıl cinayet işlemiş ise ayni şekilde kısas edilir.
Eğer cani kılıçla öldürmüş ise kendisi de kılıçla kısas edilir. Şayet cinayeti
taşla veya sopayla veya benzerj bir şeyle işlemiş ise kendisi de o şeyle
öldürülür. Çünkü bu hadiste belirtildiği gibi yahudi, kadını taşla öldürdüğü
için kendisi de taşla öldürülmüştür.
3. Kısas
cezasını gerektiren katil cinayetinin kılıç, kama ve bıçak gibi keskin bir
aletle işlenmiş olması şart değildir. Katil, cinayeti taş, ağaç ve benzeri ağır
bir cisimle işlemiş ise yine kısas cezasına çarptırılır. Nitekim bu olayda
yahudi, kadını taşla öldürmüştür. Malik, Şafii, Ahmed ve cumhurun mezhebi
budur. Fakat Ebu Hanife' ye göre katilin kısas cezasına çarptırılabilmesi için
cinayeti keskin bir aletle işlemiş olması şarttır. Bu alet keskin bir demir
veya keskin bir ağaç ya da keskin bir taş olabilir. Yahut cinayetin yüksek
yerden bırakmak ve ateşe atmak gibi insanları öldürmek için kullanıldığı bilinen
bir yolla işlenmiş olması gereklidir ."