SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DİYAT

<< 2666 >>

DEVAM: 24- KATIL (MAKTÜLÜ) NE ŞEKİLDE ÖLDÜRMÜŞ İSE AYNI ŞEKİLDE KISAS EDİLİR, BABI

 

حدّثنا مُحَمَّد بْنُ بَشَّارٍ. ثنا مُحَمَّد بْنُ جَعْفَرٍ. ح وَحدّثَنَا إِسْحاقُ بْنُ مَنْصُورٍ ثنا النَّصْرُ بْنُ شُمَيْلٍ، قَالاَ: ثنا شُقْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ أَنَّ يَهُودِيّاً قَتَلَ جَارِيَةُ عَلَى أَوْضَاحٍ لَهَا. فَقَالَ لَهَا:((أَقَتَلَكِ فُلاَنٌ؟)) فَأَشَارَتْ بِرَأْسِهَا: أَنْ نَعَمْ. فَقَتَلَهُ رَسُولُ اللَهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ حَجَرَيْنِ.

 

Enes bin Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Yahudi bir adam (Ensârdan) genç bir kadın'ı üzerindeki gümüş ziynet eşyasına temaen (başını iki taş arasında ezmek suretiyle) öldürdü. (Kadın henüz can vermemiş iken Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzuruna getirildi.) Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kadına:

 

«Falan kişi mi seni öldürdü?» diye sordu. Kadın: Hayır, diye başıyla işaret etti. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (başka adamın ismini söyleyerek:

 

«Falan adam mı seni öldürdü,» diye) ikinci kez sordu. Kadın: (Yine) hayır, diye başıyla işaret etti. Sonra Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir başka adamın ismini söyleyerek:

 

«Falan adam mı seni öldürdü,» diye) üçüncü defa kadına soru sordu. Kadm: Evet, diye başıyla işaret etti. (Kadının işaret ettiği yahûdî adam yakalanarak huzura getirildi. Adam suçunu itiraf etti.) Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in emriyle katil (in başı) iki taş arasında (ezilerek) öldürüldü.

 

 

AÇIKLAMA:     Müellifimizin iki senedIe rivayet ettiği ve metinleri birbirine benzeyen, ayni olayı anlatan Enes (r.a.)'ın hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet olunmuştur. Kadın henüz can vermemiş iken katilin kim olduğu yolunda kendisine soru soran zatın Resul-i Ekrem (s.a.v.) olduğu, Ebu Davud ile Tirmizi'nin rivayetlerinden anlaşıldığı için bu durumu açıkladım. Katilin suçunu itiraf ettiği Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi'nin rivayetinde belirtilmiştir. Tirmizi bu hadisin sahih olduğunu ifade etmiştir.

 

İkinci hadiste geçen "Evdah" kelimesi "Vadah"ın çoğuludur. EnNihaye yazarı bu kelimenin gümüşten imal edilen ziynet ve hüliyat manasına geldiğini ifade eder.

Birinci hadiste geçen "Radh" taşla kırıp ezmek manasınadır.

 

 

HADİSTEN ÇIKARILAN HÜKÜMLER

 

Tirmizi bu hadisi rivayet ettikten sonra: "İlim ehlinin bazısı bu hadisle hükmetmiştir. (Yani katili, maktlilü öldürdüğü şekilde kısas etmenin caizliğine hükmetmişlerdid Ahmed ve İ slı ak' ın kavli böyledir. İlim ehlinin bazısı ise kısasın ancak kılıçla yapılabildiğine hükmetmişlerdir, der.

 

Avnü'l-Mabüd yazarı da bu hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi vermiştir:

"Bu hadisten çıkanlan hükümlerin bir kısmı şunlardır:

 

1. Bir erkek.bir kadını kasden öldürürse o erkek kısas olarak öldürülür. Sözüne itimad edilen alimler bu hususta ittifak halindedir.

 

2. Cinayet işleyen kişi ne şekilde ve nasıl cinayet işlemiş ise ayni şekilde kısas edilir. Eğer cani kılıçla öldürmüş ise kendisi de kılıçla kısas edilir. Şayet cinayeti taşla veya sopayla veya benzerj bir şeyle işlemiş ise kendisi de o şeyle öldürülür. Çünkü bu hadiste belirtildiği gibi yahudi, kadını taşla öldürdüğü için kendisi de taşla öldürülmüştür.

3. Kısas cezasını gerektiren katil cinayetinin kılıç, kama ve bıçak gibi keskin bir aletle işlenmiş olması şart değildir. Katil, cinayeti taş, ağaç ve benzeri ağır bir cisimle işlemiş ise yine kısas cezasına çarptırılır. Nitekim bu olayda yahudi, kadını taşla öldürmüştür. Malik, Şafii, Ahmed ve cumhurun mezhebi budur. Fakat Ebu Hanife' ye göre katilin kısas cezasına çarptırılabilmesi için cinayeti keskin bir aletle işlemiş olması şarttır. Bu alet keskin bir demir veya keskin bir ağaç ya da keskin bir taş olabilir. Yahut cinayetin yüksek yerden bırakmak ve ateşe atmak gibi insanları öldürmek için kullanıldığı bilinen bir yolla işlenmiş olması gereklidir ."