DEVAM: 4- ALLAH TEALA
YOLUNDA MAL HARCAMANIN FAZİLETİ (NİN BEYANI) BABI
حدّثنا
هَرُونُ بْنُ
عَبْدِ اللهِ
الْحَّمَالُ.
ثنا ابْنث
أَبي
فُدَيْكٍ
عَنْ الْخَلِيلِ
بْنِ عَبْدِ
اللهِ، عَنِ
الْحَسَنِ، عَنْ
عَلِيَّ بْنِ
أَبي
طَالِبٍ،
وِأَبي الْدَّرْدَاءِ،
وَأَبي
هُرِيْرَةَ،
وَأَبي أُمَامَةَ
الْبَاهِلِيِّ،
وِعَبْدِ
اللهِ ابْنِ
عُمَرَ،
وعِبْدِ
اللهِ بْنِ
عَمْرٍو،
وِجِابِرِ
بْنِ عِبْدِ
اللهِ،
وِعِمْرَانَ
بْنِ
الْحُصَيْنِ؛
كُلُّهُمْ
يُحَدِّثُ
عَنْ رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم؛ أَنَّه
قَالَ: ((مَنْ
أَرْسَلَ
بِنَفَقَةٍ
في سَبِيلِ
الله،
وِأَقَامَ في
بَيْتِهِ،
فَلَهُ بِكُلِّ
دِرْهَمٍ
سَبْعُمِائَةِ
دِرْهَمٍ. وَمضنْ
غَزضا في
سَبِيل
اللهِ،
وَأَنْفَقَ في
وَجْهِ
ذَلِك،
فَلَهُ
بِكُلِّ
دِرْهَمٍ سَبْعُمِائَةِ
أَلْفِ دِرْهَمٍ)). ثُمَّ
تَلاَ هذِهِ
الآيَةِ
((وَالله
يُضَاعِفُ
لِمَنْ
يَشَاءُ)).
في الزوائد:
في إسناده،
خليل بْنُ
عِبْدِ اللهِ.
قَالَ الذهبي:
لا يعرف. وكذا
قَالَ ابن عِبْدِ
الهادي
Ali bin Ebi
Tâlib, Ebü'd-Derdâ, Ebû Hureyre, Ebû Ümâme el-Bâhilî, Abdullah bin Ömer,
Abdullah bin Amr, Câbir bin Abdillâh ve İmrân bin el-Husayn (Radiyallâhu
anhum)'dan rivayet edildiğine göre bu zâtların hepsi Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'den: «Kim evinde oturup da Allah yoluna bir nafaka (mâlî
yardım) gönderirse ona beher dirhem karşılığında yediyüz dirhem (sevabı)
vardır. Kim de Allah yolunda bizzat savaşır ve bu uğurda mal harcarsa ona beher
dirhem karşılığında yediyüz bin dirhem
(sevabı) vardır» buyurduğunu sonra; ... Ve Allah dilediğine kat kat
(sevâb) verir...) âyetini okuduğunu rivayet etmişlerdir.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Halil bin Abdillah bulunur. Zehebl: O,
tanınmıyor, demiştir. İbn-i AbdiIhadi de böyle demiştir.
AÇIKLAMA: Sevban (r.a.)'ın hadisini Müslim, Tirmizi, Nesai ve Ahmed de rivayet
etmişlerdir. İbnü'i-Melik bu hadisin şerhinde: Yani bu üç yere yapılan harcama,
diğer hayırlı işlere yapılan harcamalardan faziletçe üstündür. Hadiste anılan
üç yer arasında da fazilet açısından
bir sıralama
vardır. Bu da hadisteki sıra durumudur, demiştir. Yani en faziletli dinar
adamın çoluk çocuğuna harcadığı dinardır. Bundan sonra en faziletli dinar,
adamın savaş ve benzeri hayırlı yollar için hazırladığı binit hayvam uğruna
harcadığı dinardır. Üçüncüsü; adamın, Allah yolunda savaşan arkadaşları için
harcadığı paradır.
Bazıları:
Hadiste bir sıralama durumu yoktur. Anılan üç şey sayılmış, fakat birisinin
diğerinden sonra olduğuna dair bir kayıd yoktur. Ancak şöyle söylenebilir:
Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in anılan üç şeyi sırayla sayması hikmetsiz değildir,
demişlerdir.
Sekiz sahabi
(r.a.)'den rivayet edilen ikinci hadis ise Zevaid türündendir. Bu hadis de
savaşa katılmayıp, savaşanlara maddi yardımda bulunan müslümanın harcadığı
meblağın yediyüz kat ve savaşa katılıp da bu uğurda mali harcamada bulunan
müslümanın harcadığı meblağın yediyüz bin kat artırılarak, yani bu kadar
harcama yapmışcasına sevab kazandığına delalet eder. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in
bu hadisi buyurduktan sonra okuduğu ayet, Bakara suresinin 261. ayetinin bir
bölümüdür ve Allah yolunda harcanan malın sevabının kat kat arttırılmasının
Allah'ın dilemesine bağlı bulunduğuna delalet eder. Resul-i Ekrem (s.a.v.) bu
ayeti, hadiste haber verdiği üstün fazileti teyid için okumuştur. Bu ayetin
tamamının meali şöyledir: ''Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu,
(ekilen) öyle bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve beher
başakta yüz tane bulunmuş olur. Allah Teala dilediğine kat kat artırır. Allah
vasi' (lutfu geniş) dir, (her şeyi) bilendir.'' (Bakara 261).