SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2775 >>

DEVAM: 9- NEFİR (KAFİRLERLE SAVAŞMAYA GİDEN TOPLULUK) İÇİNDE (CİHADA) ÇIKMAK BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ يَزيدَ بْنِ إِبْراهِيمَ التُّسْتُرِيُّ. ثنا أَبو عَاصِمٍ، عَنْ شَيْبٍ، عَنْ أَنَسْ بْنِ مَالِكٍ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:  ((مَنْ رِاحَ رَوْحَةً في سَبِيلِ اللهِ، كَانَ لَهُ بِمِثْلِ مَا أَصَابَهُ مِنَ الْغُبَارِ، مِسْكاً يَوْمَ الْقِيَامَةِ)).

 

في الزوائد: هذا إسناد حسن، مختلف في رجال إسناده.

 

Enes bin Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim öğle ile akşam arasındaki zaman içinde Allah yolunda (cihad için) bir yürüyüş yaparsa, (o yürüyüş dolayısıyla) kendisine konan tozun misli kıyamet günü ona misk olur.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu, hasen bir seneddir. Ravileri hakkında ihtilaf vardır.

 

AÇIKLAMA:     Bu babın ilk hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet edilmiştir. Enes (r.a.) bu hadiste Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bazı üstün meziyyetlerini dile getirmiştir.

 

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in insanların en güzeli olmasından maksad sadece maddi ve şekil yönünden olan güzellik değildir, her yönden olan güzelliktir. Yani yaratılışı, huyu, sureti, sireti, soyu, beşeri münasebeti, arkadaşlığı ve diğer yönleri bakımından insanların en güzeli idi. Cömertliği ve cesareti ile ilgili cümleyi de ayni şekilde yorumlamak gerekir.

Enes O'nun üstün cesaretine dair bir örneği açıklamıştır. Şöyle ki: Medine-i Münevvere'ye düşmanın baskın düzenlediği haberi geceleyin yayınlanınca Resul-i Ekrem (s.a.v.) Ebu Taiha'nın çıplak bir atına binerek düşman sesi sanılan semte hızla ve herkesten önce koşturup varıyor. Yani zaman kaybı endişesiyle ata eğer bile koymaya fırsat bırakmıyor. Sonra düşman baskını haberinin asılsız olduğunu anlayıp oradan dönüşünde Medine-i Münevvere halkının o semte doğru gitmekte olduklarını görüyor ve onları geri çevirip, korkulacak bir şeyin bulunmadığını bildiriyor.

 

Hadiste geçen "Bahr" kelimesi deniz, derya ve su manalarına gelir. Resul-i Ekrem (s.a.v.), Ebu Talha'nın atını deryaya, suya benzetiyor. Yani bu at su gibi aktı ve çok hızlı koştu, demek istiyor. Ağır yürüyüşlü olduğu söylenen bu atın böyle hızlı koşması Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bir mucizesİdir.

 

 

HADİSTEN ÇIKARILAN HÜKÜMLER

 

1. Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in insanların en güzeli, en cömerdi ve en cesaretlisi olduğu belirtilmiştir.

2. Başkasına ait atı emaneten ve eğreti olarak almak meşrüdur.

3. Hayırlı bir iş için eğreti istenen atı ve benzerini vermek müstehabtır.

4. Bir İslam beldesine düşman baskını olduğunda buna karşı koymak için cihada çıkmak gereklidir. Devlet adamları da bu hizmete bizzat katılabilirler.

 

5. Cihada giden müslüman silahlanarak gitmelidir.

6. Hadis Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in üstün tevazuunu (gönül alçaklığını) n bir örneğini verir. Çünkü eğersiz bir ata binerek gitmiştir.

 

İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadiSi Zevaid türündendir. Bu hadis, devlet yetkilileri tarafından kafirlerle cihada çıkmaya çağırılan müslümanların cihada çıkmalarınm farz-ı ayn olduğuna delalet eder.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Nesai de rivayet etmiştir. Ayrıca Tirmizi, Hakim ve Beyhaki de birer benzerini rivayet etmişlerdir.

 

Enes (r.a.)'ın son hadisi ise Zevaid türündendir.

 

Bu iki hadis de Allah yolunda savaşa gitmenin faziletini bildirmektedirIer.