DEVAM: 5- KİM MAHREMİ
OLAN BİR YAKININA MALİK OLURSA O YAKIN (KÖLE - CARİYE) HÜRDÜR. BABI
حدّثنا
رَاشِدُ بْنُ
سَعِيدٍ
الرَّمْلِيُّ
وَعُبَيْدُ
اللهِ بْنُ
الجَهْمِ
الأنْمَاطِيُّ
قَالاَ: ثنا
ضَمْرَةُ
ابْنُ
رَبِيعَةَ
عَنْ
سُفْيَانَ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
دِينَارٍ،
عَنِ ابْنِ
عُمَرَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((مَن
مَلَكَ ذَا
رَحِمٍ
مَحْرَّمٍ فَهُوَ
حُرٌّ.))
في الزوائد:
في إسناده من
تكلَّم فيه.
(Abdullah)
bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim mahremi olan bir yakınına mâlik olursa o
yakm (köle - câriye) hürdür.»
Not: Bunun
senedinde, aleyhinde konuşulan ravinin varlığı Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid yazarı bu hadisi Zevaid türünden saymıştır. Fakat Avnü'l-Mabud'da
belirtildiğine göre bu hadisi Nesai de rivayet ederek: Bu hadis münkerdir.
Çünkü bunu Süfyan'dan yalnız Damra'nın rivayet ettiğini biliyoruz, demiştir.
Beyhaki de: Bu senedde büyük yanılgı vardır. Çünkü bu senedIe sabit olan hadis
bu değil, falan hadistir, diyerek o hadisi beyan eder. Buhari ve Müslim.
Damra'nın hadislerini rivayet etmemişlerdir. Aslında Yahya bin Main ve başkası
Damra'nın sika olduğunu beyan etmişler ise de bu ravi bu hadiste hataya
düşmüştür.
Mahrem ve
Muharram: Kişinin nesebten akrabası olup evlenmesi haram olan yakını
manasınadır. Ana, baba, evlad, kardeş, hala, teyze, dayı ve amca gibi.
En-Nihaye'de
belirtildiği gibi Feraiz yani miras hükümlerinde ise nikah düşmeyen kadın
akrabalara denilir. Ana kız, kız kardeş, teyze ve hala gibi.
Rahim: Ana
rahmi manasınadır. Burada rahim sahibinden maksad akraba manasıdır. Şu halde
"Za rahmin mahremin veya muharremin" ifadesinin manası nikah düşmeyen
kan akrabasıdır.
Hadis böyle bir
akrabası köle veya cariye iken buna her hangi bir yolla sahib olan kişi bunu
azadlamış sayıldığına veya bunu azadlamak zorunda olduğuna delalet eder.
Alimlerin bu husustaki görüşleri ve yukardaki ifadeyi yorumlamalan farklıdır.
Nevevi bu hususla
ilgili olarak özetle şöyle der: "Malik olunan akrabaların azadIanması
hususunda alimler arasında ihtilaf vardır: Şöyle ki: Zahiriye mezhebine göre
baba, ana ve evladdahil hiç bir akraba sırf mülkiyete geçmekle azadianmış
olmaz. Herhangi bir akraba köle veya cariye iken mülkiyete geçirildikten sonra
usulü dairesinde azadlanırsa hürriyetine kavuşur. Aksi takdirde bu hal devam
eder.
Cumhur'a göre
usul ve furu, yani baba, ana ve bunların baba ve anaları ile kişinin evlad ve
torunları köle veya cariye iken mülkiyete geçirilir geçirilmez derhal
azadIanmış sayılır. Usul ve furu dışında kalan akrabalar hakkında cumhur da
ihtilaf etmiştir: Ebu Hanife' ye göre nikah düşmeyen bütün akrabalar ayni
durumdadır (Yani efendi durumunda olan kişi ile malik olduğu köle veya
eariyenin yakınlık durumları tetkik edilir. Taraflardan birisi erkek, diğeride
kadın farz edilip bunların birbiriyle evlenmelerinin haram olup olmadığına
bakılır .. Evlenmeleri bu takdirde haram ise köle veya cariye durumunda olan
kişi azadIanmış olur. Efendi ile karşı tarafın ikisi de erkek veya ikisi de
kadın olsa yine bu faraziyyeye göre hüküm çıkanlır)
Şafii ve
arkadaşları ise: Usül ve furü kısmı azadIanmış olur. Diğer akrabalar azadIanmış
sayılmaz, demişlerdir. Malik'e göre kardeşler de usül ve furu gibi azadIanmış
sayılır .