DEVAM: 21- SAVAŞTA İPEK
VE DİBAC GİYMEK BAB!
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ
بْنُ أبِي
شَيْبَةَ. ثنا
حَفْصُ بْنُ
غِيَاثٍ عَنْ
عَاصِمٍ
اْلأَحَولِ،
عَنْ أَبِي
عُثْمَانَ،
عَنْ عَمَرَ؛ أَنَّهُ
كَانَ
يَنْهِي عَنِ
الحَريرِ
وَالدِّيْبَاجِ
إِلاَّ مَا
كَانَ
هَكَذَا.
ثُمَّ
أَشَارَ
بِإِصْبَعِهِ
ثُمَّ
الثَّانِيَةِ،
ثُمَّ
الثَالِثَةَ
ثُمَّ
الرَّابِعَةَ.
وَ قَالَ:
كَانَ
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم
يَنْهَانَا
عَنْهُ.
Ömer (bin
el-Hattâb) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Kendisi, dört parmak mikdarı
hâriç, ipek ve dibâc (denilen ipek kumaş) tan menederdi ve: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi bundan menederdi, dedi.
AÇIKLAMA: Esma madıyallahü anha) 'nin hadisinin bir benzeri 3594. numarada
gelecektir. Oradaki hadisi Müslim , Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmiştir. O
hadis metni uzuncadır ve oradaki metinde Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bir
cübbesinin yenlerine, yakasına ve yakanın kenarlarına dibac denilen ipekli
kumaşın geçirilmiş vaziyette olduğu belirtilmekte ve Esma'nın bu cübbeyi hatıra
olarak yanında sakladığı anlaşılmaktadır.
Harir: İpek
demektir. Dibac: Argacı ve erişi ipek olan bir nevi kumaştır. Dilimizde buna
Diba ve atlas denilir.
Müzerrer:
Düğmeleri takılı elbiseye denildiği gibi vücut üzerine sımsıkı bağlanıp yaka
kenarları birleştirilmiş elbiseye de denilir. Bu kelime Zerr masdarından
alınmadır. Zerr ise elbiseyi düğümlemek, sımsıkı birleştirip kapamak gibi
manalara gelir. Zirr ise yakaya ve yenlere takılan düğmeye denilir. Hadiste
sözü edilen cübbenin, yakasındaki ve yenlerindeki düğmelerin dibac denilen ipek
kumaştan mamulolduğu manası kasdedilmiş olabilir. Tercemede bu manayı tercih
ettim. Çünkü cumlenin açık manası bu olsa gerek. İkinci bir ihtimal cübbenin
yenlerinin ve yakasının dibac denilen ipek kumaş ile süslü olmasıdır. Allah
daha iyi bilir.
İlerde gelecek
olan 3594. hadis son ihtimali teyid eder.
Ömer (r.a.)'ın
hadisi Libas kitabında 3593. numarada da aynen gelecektir. Bu hadise göre bir,
iki, üç veyÜ dört parmak evinde ipek bulunan bir elbiseyi giymek caizdir. Fakat
bu miktardan fazla ipek bulunan bir elbiseyi giymek caiz degildir.
İpek ile keten,
veya pamuk ya da yün karışımı olan elbiseyi giymek konusundaki hükümleri
İnşaallah Libas kitabında yeri gelince anlatacağım. Burada el-Hafız'ın sırf
ipekten mamul elbiseyi giymek konusunda verdiği özlü bilgi ile yetineceğim:
Buhari'nin
"Savaşta ipek (giymek)" başlığı altında rivayet ettiği hadis ve
sünenimizin 3592 nolu Enes (r.a.)'ın hadisi ile benzeri hadisin izahı bölümünde
el-Hafız şöyle der:
Taberi. kaşıntı
mazereti halinde ipek elbise giymeye verilen ruhsatı dikkate alarak: Savaşta da
ipek elbise giymek caizdir, demiştir.
Ebu Hanife
ileMali k: İpek elbise giymek mutlaka haramdır. Ne savaşta ne de kaşıntı gibi
bir mazeret dolayısıyla caiz olmaz, demişlerdir.
Ebu Yusuf ile
Şafii 'ye göre zarııret halinde giymek caizdir.
İbn-i Habib'in
anlattığına göreMali kiler'den İbn-i Macişun: İpek elbiseyi savaşta giymek
müstehabtır, demiştir.
el-MüheIIeb
ise: Savaşta ipek giymek düşmanı korkutmak içindir. Bu ruhsat savaşta düşmana
hiyle etmek ruhsatı gibidir, demiştir.
Tabii bu
ihtilaf sırf ipekten mamul elbise hakkındadır. İpek ile başka ürünlerden
yapılan elbise hakkındaki hüküm yukarıda işaret ettiğim gibi Libas kitabında
beyan edilecektir .