SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2913 >>

DEVAM: 12- DOĞUM YAPAN KADIN VE AYBAŞI ADETİ GÖREN KADIN (KANDAN TEMİZLENMEDEN) HAC İHRAMINA GİRER, BABI

 

عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا يَحْيَى بْنُ آدَمَ عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابرٍ؛ قَالَ: نُفِسَتْ أَسْمَاءُ بِنْتُ عُمَيْسٍ بمحَمَّدِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ. فَأَرْسَلَتْ إِلَى النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَهَا اَنْ تَغْتَسِلَ وَتَسْتَثْفِرَ بِثَوبٍ وَتُهِلَّ.

 

Câbir (bin Abdillah) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Esma bint-i Umeys (r.a.) (hac ihramına gireceği sırada) Muhammed bin Ebi Bekr'i doğurdu. Bunun üzerine Esma (ne yapacağını öğrenmek için) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e haber gönderdi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o'na vücûdunun tamamını yıkamasını, (kan akmasını engellemek üzere) bir bez parçasını avret mahalline sıkıca bağlamasını ve ihrama girmesini emretti.

 

 

AÇIKLAMA:     Aişe (r.anha)'nın hadisini Müslim, Ebu Davud, Darimi ve Beyhaki de rivayet etmişler. Ebu Bekir (r.a.) ile Cabir (r.a.)'ın hadislerini Nesai de rivayet etmiştir. Esma bint-i Umeys (r.anha) Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın zevcelerindendir.

 

Bu babta rivayet edilen hadisler; dOğum yapan kadının hac ibadetine başlayacağı zaman kandan temizlenmiş olmasının şart olmadığına, mikat denilen yere vardığı zaman hac niyetiyle ihrama gireceğine ve hacc'ın bütün vecibelerini, gereklerini ifa edeceğine, sadece Ka'be-i Muazzama'yı ziyaret ve tavaf işini erteleyeceğine, kandan temizlendikten sonra tavaf yapacağına delalet eder. Aybaşı adeti kanı da doğum kanı gibidir. Bunun içindir ki müellifimiz bu babın başlığına aybaşı adeti halini de ilave etmiştir. Umre ibadeti de hac ibadeti gibidir.

 

İadislerde geçen bazı kelimeleri açıklayalım: İğtisal: Boy abdesti almaktır. Burada bütün vücüdu yıkamak manası kasdedilmiştir. Çünkü doğum kanı veya aybaşı adeti kanı kesilmedikçe şer'i boy abdesti alınamaz.

 

İhlal: Yüksek sesle Lebbeyke duasını okumak manasına gelir. Bunun başka manalan da vardır. Burada ise ihrama girmek, yani hacc'a niyetlenmek manasında kullanılmıştır. Umre'ye niyetlenmek manasına da gelir. Çünkü hac veya umre'ye niyetlenen kimse yüksek sesle Lebbeyke duasını okur.

 

Eş-Şecere, Medine-i Münevvere'den hacc'a veya umre'ye gidenlerin ihrama girecekleri ve mikat denilen Zü'l Huleyfe isimli yerde bulunan bir dikenli ağaçtır. Kastalani'nin beyanına göre bu ağaç Zü'l-Huleyfe mescidi yanında idi.

 

İstisrar: Doğum veya aybaşı adeti kanını gören kadının kanı durdurmak amacıyla içine pamuk konulan genişçe bir bez parçasını te. nasül organının üstüne koyup sıkıca bağlaması ve böylece kanın akmasını önlemeye çalışmasıdır.

 

BU HADİSLERDEN ÇIKARILAN FIKIH HÜKÜMLERİ

 

1. Doğum veya aybaşı kanını gören kadın temizlenme halini beklemeden hac niyetiyle ihrama girebilir. Umre de hac gibidir.

 

2. Bu mazereti gören kadın ihrama girmeden önce boy abdesti gibi vücüdunun tamamını güzelce yıkamalıdır. Bu yıkanma işi müstehabtır, vacib değildir. Hanefi, Şafii, Maliki alimlerin ve cumhürun görüşü: bu yıkanmanın müstehablığıdır. Hasan-i Basri ile zahiriyye mezhebi mensublarına göre bu yıkanma bir boy abdestidir ve vacibtir.

 

3. Bu özrü bulunan kadın hac ibadetiyle ilgili her şeyi yapacak.

Yalnız Ka'be-i Muazzama'yı tavaf edemez ve tavaftan sonra kılınan tavaf namazını kılamaz.

 

4. İhrama girmeden önce kılınan iki rek'at ihram namazı sünnettir, hacc'ın sağlıklı ve geçerli olması için bu namaz şart değildir. Çünkü Esma (r.anha) bu namazı kılmadı.

 

5. Safa ile Merva arasındaki sa'y. yani dolaşmak için abdestli olmak şart değildir. Şu halde Ka'be'yi tavaf ettikten sonra aybaşı adeti veya doğum kanı gören kadın Safa ile Merve arasındaki sa'y'ı yapmamış ise bu özürlü haliyle yapabilir. Cumhürun görüşü böyledir. Yalnız Hasan-i Basrı ile bazı Hanbeli alimleri sa'y için de abdestli olmayı şart koşmuşlar. Bunlar sa'yı tavafa benzetmişlerdir.

 

6. Doğum veya aybaşı adeti gören kadın bu halinden temizlenip boy abdesti almadıkça Ka'be-i Muazzama'yı tavaf edemez. Cünüb veya abdestsiz kimse de böyledir. Çünkü Hakim ' in rivayet ettiği ve senedinin sahih olduğunu söylediği, İbn-i Abbas (r.a.)'ın merfü bir hadiste; "Tavaf (bir nevi) namazdır. Şu farkla ki, Allah Teala tavaf'ta konuşmayı helal kılmıştır. Artık kim (tavaf esnasında) konuşursa hayırdan başka bir şey konuşmasın" buyurulmuştur. Bu itibarla abdestsiz yapılan tavaf sahih değildir, yeniden yapılması gereklidir. Fakat Hanefiler'e göre sahihtir. Bununla beraber bir kurban kesmesi gerekir. Ancak tavafı yenilerde kurban kesmeye gerek kalmaz. Bazı Hanefiler'e göre ise bir !itre mikdan sadaka vermek kafidir. Bunlara göre tava! ederken abdestli olmak sünnettir.

Ahmed'den yapılan bir rivayete g5re ise abdestsiz tavaf yapmak sahihtir ve hiç bir şey lazım gelmez.

 

Tavafın abdestsiz yapılmasının caizliğine hükmedenler, tavafı; Arafat'ta vakfı! etmek, yani bir süre durmak ve sa'y işine, . yani Safa ile Merva arasında dolaşmaya kıyaslamışlardır.

 

Bunlar ve şeytanı taşlamak gibi hac işlerinde abdestli olmak şart değildir. Tavaf da böyledir.