DEVAM: 74- HAC
MENASİKİNDEN (YANİ YAPILMASI İSTENEN İŞLERDEN) BİRİSİNİ DİĞERİNE TAKDİM EDEN
(YANİ ÖNCE YAPAN) KİMSE (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
هَارُونُ
بْنُ سَعِيدٍ
الْمِصْرِيُّ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ وَهْبٍ.
أَخْبَرَنِي
أُسَامَةُ
بْنُ زَيْدٍ.
حَدَّثَنِي
عَطَاءُ بْنُ
أَبِي
رَبَاحٍ؛
أَنَّهُ
سَمِعَ جَابِرَ
بْنَ عَبْدِ
اللهِ
يَقُولُ:
قَعَدَ رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم
بِمِنًى،
يَوْمَ
النَّحْرِ،
للِنَّاسِ،
فَجَاءَهُ
رَجُلٌ
فَقَالَ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنِّي
حَلَقْتُ
قَبْلَ أَنْ
أَذْبَحَ. قَالَ
((لاَحَرَجَ))
ثُمَّ
جَاءَهُ لآخَرُ
فَقَالَ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنِّي
نَحَرْتُ
قَبْلَ أَنْ
أَرْمِيَ. قَالَ
((لاَحَرَجَ))
فَمَا سُئِلَ
يَوْمَئِذٍ
عَنْ شَيْءٍ
قُدِّمَ
قَبْلَ
شَيْءٍ،
إِلاَّ قَالَ
((لاَحَرَجَ)).
في الزوائد:
إسناده صحيح،
ورجاله ثقات.
Cabir bin
Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(Veda haccında) halk (ın hac ile ilgili
soruları sormaları) için Kurban bayramının ilk günü Mina'da oturdu. Sonra bir
adam O'nun yanına gelerek: Ya Resulallah! Ben kurban kesmeden önce saçımı tıraç
ettim dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir sakınca yok,»
buyurdu. Sonra başka bir adam geldi ve: Ya Resulallah! Ben (Akabe cemresine)
çakılları atmadan önce kurban kestim, dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Bir sakınca yok,» buyurdu. Kısacası o gün Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e takdim (veya te'hir) edilmiş hiç bir şey sorulmadı ki
(cevabında): «Sakınca yok,» buyurmasın.'
Not: Zevaid'de
bunun senedinin sahih ve ravilerinin sıka (güvenilir) oldukları bildirilmiştir
..
AÇIKLAMA: İbn-i Abbas (r.a.)'ın ilk hadisine Kütüb-i Sitte'nin kalanlarında
rastlayamadım. Onun ikinci hadisi ise Buhari, Ebu Davüd, Nesai ve Beyhaki
tarafından da rivayet edilmiştir.
AbduIIah bin
Amr (r.a.)'ın hadisi Buhari, Müslim ve Tirmizi tarafından da rivayet
olunmuştur. Cabir (r.a.)'ın hadisi, notta işaret edildiğine göre Zevaid
nevindendir.
Bu babın
girişinde belirttiğim gibi Kurban bayramının ilk günü yapılan menasik sırayla
şöyledir: Akabe cemresine çakıllan atmak, kurban kesmek, tıraş olmak veya
saçları kısaltmak ve Ka'be'i Muazzama'yı tavafetmektir.
Veda haccında
bayramın ilk günü Mina' da Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e sorulan sorular, hadislerde
belirtildiği gibi yukarda anılan menasiklerden bazısını diğerlerinden önce veya
sonra yapmakla ilgilidir. Resul-i Ekrem (s.a.v.) verdiği cevablarda "Harac
yok" buyurmuştur. Harac kelimesini günah manasına yorumlayanlar olmuştur.
Bu yorumcula-
. ra göre
yukardaki sırayı unutarak veya bilmeyerek bozmakta günah olmadığı
buyurolmuştur. Bu cevab anılan sırayı bozmaktan dolayı ceza kurbanının lazım
gelmediğini ifade etmez. Bu itibarla yukardaki menasiklerden bazılarının
sırasını bozmaktan dolayı ceza kurbanı gerekir. Bu grubun kimlerden teşekkül
ettiğini aşağıda belirteceğim.
Yukarda anılan
menasik arasındalÜ tertibe (sıralamaya) riayet etmenin sünnet olduğuna
hükmedenler ise "Harc" kelimesini sakınca manasına yorumlamışlardır.
-Onlara göre yukardaki sırayı bozmaktan dolayı ne bir günah, ne bir ceza ne de
bir engelolmaz.
ALİMLERİN BU
HUSUSTAKİ GÖRÜŞLERİ
Bayramın ilk
günü yapılan işlerin Akabe cemresine çakıl atmak, kurban kesmek ve saç tıraşı
veya kısaltılmasıdır. Bir de ziyaret tavafıdır. Ziyaret tavaiı bayramın ikinci
ve üçüncü gÜnü de yapılabilir. Alimler özellikle diğer üç şeyarasında sıra
takibinin hÜkmü husüsunda ihtilai etmişlerdir. Bu değişik görÜşleri özetleyerek
burada açıklayalım:
1. Ebu Yusuf, Muhammed
bin el-Hasan, Şafii, Ata, Ahmed ve İshak'a göre anılan üç şey arasında tertibe
riayet etmek, yani önce Akabe cemresine taşatmak, sonra kurban kesmek ve bundan
sonra tıraş olmak sünnettir. Şayet bir kimse bu sırayı bozarsa ne günahı var ne
de fidye lazım. Delilleri bu hadislerdir. Bunlara göre tertibe riayet etmemek
husüsu bilgisizlikten olsun, unutmaktan ileri gelsin veya bilerek olsun fark
etmez. Cumlıürun görüşü budur.
2. Ahmed
cumhürun görüşünde olmakla beraber şöyle bir farklı görüş beyan etmiştir:
Birlkimse unutarak veya bilmeyerek anılan sırayı bozarsa bir şey lazım gelmez.
Ama bilerek ve hatırlayarak sırayı bozarsa bir rivayete göre kurban kesmesi
gerekir. Ahmed'den yapılan diğer bir rivayete göre bir şey lazım gelmez.
3. İbn-i Abbas,
Ebu Hanife, Nahai, Hasan-i Basri, Katade ve Malikiler'den İbn-i Macişun'a göre
anılan sıraya riayet etmek vacibtir. Şafii'nin de böyle bir kavli vardır. Buna
göre bir kimse Akabe cemresine taş atmadan önce veya kurban kesmeden önce saç
tıraşı olursa ceza kurbanı kesmesi vacib olur. Bu grubun delilleri Tekmile'de
nakledilrniştir. Arzü edenler bakabilirler.
4. Malikiler'e
göre saç tıraşı ve ziyaret tavaiının Akabe cemresine taş attıktan sonra olması
vacibtir. Bunlardan birisini taşlamadan önce işleyen kimse ceza kurbanı ile
mükellef olur. Önce Akabe cemresine taş atmak, sonra kurban kesrnek, daha sonra
tıraş olmak ve bunlan bu sıraya göre ifa etmek ise mendubtur. Bu sırayı bozan
kimse suç işlemiş olmaz. Ziyaret tavafını,kurban kesrnek ve tıraş olmaktan
sonraya bırakmak da mendubtur.
Şunu da
belirteyim: Nevevi, Akabe cemresine taş atmadan önce kurban kesen kimseye hiç
bir şeyin lazım olmadığı hususunda alimlerin ittifak halinde olduklarını
söylemiştir.
İbn-i Abbas
(r.a.)'ın ikinci hadisinden çıkan diğer bir hüküm de bayramın ilk günü güneş
battıktan sonra Akabe cemresine taş atan kimseye bir günah veya cezanın
gerekmediğidir. Anılan taşlamayı geceye tehir etmek Hanefi. Şafii ve Mali ki
mezhebIerine göre mekruhtur. Bununla beraber caizdir ve tehirden dolayı ceza
kurbanı gerekmez. Ahmed ve İshak'a göre gündüz atamayan kimse o günkü taşlan
ertesi gün öğle vakti girdikten sonra atar ve daha önce atamaz.