DEVAM: 77- KA'BE'Yİ
ZİYARET (TAVAFI) BABI
حدّثنا
حَرْمَلَةُ
بْنُ يَحْيَى.
حدّثنا ابْنُ
وَهْبٍ.
أَنْبَأَنَا
ابْنُ
جُرَيْجٍ عَنْ
عَطَاءٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ
عَبَّاسٍ؛ أَنَّ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم لَمْ
يَرْمُلْ فِي
السَّبْعِ
الَّذِي أَفَاضَ
فِيهِ. قَالَ
عَطَاءٌ:
وَلاَ رَمَلَ
فِيهِ.
Abdullah bin
Abbâs (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ifaza (yâni ziyaret) tavafının yedi şavtında remel etmemiş (yâni hızlı ve
çalımlı yürümemiş) tir.
(Râvî) Atâ demiş
ki ifâza tavafında remel yoktur.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Tirmizi, Ebu Davud, Ahmed ve Beyhaki de rivayet
etmişler, Buhari de bunu ta'liken rivayette bulunmuştur.
Bu hadisin
zahiri, müellifimizin 3074 nolu Cabir (r.a.)'ın hadisine muhaliftir. Cabir'in
hadisi Müslim ve Ahmed tarafından da rivayet edilen sahih bir hadistir. Keza
Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai'nin rivayet ettikleri İbn-i Ömer (r.a.)'ın
hadisine de muhaliftir. Çünkü Cabir ile İbn-i Ömer'in hadislerinde Resul-i
Ekrem (s.a.v.)'in ziyaret tavafını bayramın ilk günü gündüz ettiğine delalet
ederler.
Tekmile yazarı
yukardaki bilgiyi verdikten sonra bu babın hadisi zayıftır. Çünkü Ebu Zübeyr
tedlisçidir ve an'ane ile rivayette bulunmuştur. Cabir ile İbn-i Ömer'in
hadisleri ise sahihtir.
İbnü'l-Kayyim:
Ebu Zübeyr'in hadisi açık bir ğalattır. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bilinen
uygulamasına muhaliftir. {Çünkü Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in ziyaret tavafını
bayramın ilk günü gündüz ettiği sabittir.) Ebu Zübeyr'in hadisi faraza sahih
ise şöyle yorumlanır: Bu hadisten maksad ziyaret tavafının geceye tehir
edilmesine Resul-i Ekrem (s.a.v.) cevaz vermiştir. O'nun bunu caiz sayması
O'nun bu tavafı bizzat geceye tehir ettiğini gerektirmez, demiştir.
Sindi de bu
yorumu beyan ettikten sonra şu ikinci yorumu bildirir: Bu hadisteki ziyaret
tavafından maksad haccın farzlarından olan ziyaret tavafı değil de nafile tavaf
olabilir. Bu takdirde kasdedilen mana şudur: Resul-i Ekrem (s.a.v.) Mina
gecelerinde nafile tavafa giderdi, gündüz gitmezdi.
Bu babın ikinci
hadisini Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Bu hadis, ifaza
tavafında Remel denilen hızlı ve çalımlı yürümenin meşru olmadığına delalet
eder. Tavaftan sonra Safa ile Merve arasında sa'y yok ise tavafta Remel meşru
değildir. Safa ile Merve arasında sa'y, Arafat'a çıkmadan da yapılabilir.
Böylece yapılmış ise artık ziyaret tavafında Remel söz konusu değildir. Cabir
(r.a.)'ın 3074. hadisinde Resul-i Ekrem (Aleyhi's-salatil ve's-selam)'in Arafat'a
çıkmadan önce Safa ile Merve arasında sa'y ettiği bildirilmiştir.
ZİYARET
TAVAFININ ZAMANI
Bilindiği gibi
ziyaret tavafı haccın farzlarından birisidir. Bu tavafa ifaza tavafı ve rükün tavafı
da denilir. Sahih hadislerle sabit olduğu gibi Resul-i Ekrem (s.a.v.) bu tavafı
bayramın birinci günü gündüz ifa etmiştir. Bu itibarla en müstehabı anılan
tavafı bayramın birinci günü henüz güneş batmamış ikem etmektir. Bir kimse bunu
o gün yapmayıp gece veya teşrik günlerinde, yani bayramın diğer günlerinde
yaparsa farz yerine getirilmiş olur ve ceza kurbanıda gerekmez. Bu hususta icma
vardır: Şayet bir kimse mezkur ta vafı teşrik günlerinden sonraya kadar
geciktirir ve bundan sonra ederse Malik, Şafii, Ahmed ve Cumhura göre farz
yerine gelmiş olur ve o kimseye ceza kurbanı da gerekmez. Hanefiler'e göre ceza
kurbanı kesrnek gerekir.
Hanefi
mezhebindeki bir kavle göre bir kimse anılan tavMı bayramın üçüncü günü
akşamına kadar yapmayıp bundan sonra yaparsa yine ceza kurbanı kesmesi gerekir.