SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 3069 >>

DEVAM: 81- (MİNA'NIN SON GÜNÜ MEKKE'YE DÖNÜŞTE) EL-MUHASSAB DERESİNDE KONAKLAMAK BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى. حدّثنا عَبْدُ الرَّزَّاقِ. أَنْبَأَنَا عُبَيْدُ اللهِ عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ؛ قَالَ: كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانُ يَنْزِلُونَ بِالأَبْطَحِ.

 

İbn-i Ömer (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve (O'ndan sonra halîfe olan) Ebû Bekir, Ömer ve Osman (r.anhum) (Minâ'dan dönüşlerinde) el-Ebtah (deresin)  de konaklıyorlardı.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu babın ilk hadisini Buhari, Müslim, Ebu Davud, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. İkinci hadis Zevaid nevindendir. Üçüncü hadisi Tirmizi de rivayeh etmiştir.

 

Muhassab, Batha ve Ebtah'ın aynı derenin isimleri olduğunu yukarıda belirtmiştim. Resül-i Ekrem (s.a.v.) Mina'nın son günü, yani Zilhicce ayının 13. günü Mina'dan hareket edip el-Muhassab'ta konaklamış; öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarım orada eda etmiş ve gecenin çoğunu orada geçirdikten sonra Mekke'ye girip veda tavafı ifa ettikten sonra dönüp oradan Medine-i Münevvere'ye seher vaktinde hareket etmiştir.

 

Aişe (r.anha), Resül-i Ekrem (Aleyhi's-salatü ve 'sselam)'in el-Muhassab'ta konaklamasının hac menasikinden olmayıp istirahat ve Medine'ye hareketin kolaylaştırılması için olduğunu bildirmiştir. İbn-i Abbas, Esma bint-i Ebi Bekir ve Urve bin Zübeyr de böyle demişlerdir. Fakat dört mezheb imamları ve Cumhur Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e uymak üzere burada konaklamanın sünnet olduğuna hükmetmişlerdir. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve İbn-i Ömer (r.a.) haccı ifa ederken orada konaklamışlardır.

 

Bu iki grubun görüşleri arasında zahiren görülen ihtilaf şöyle giderilebilir, kanısındayım:

Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in anılan dere de konaklamasının bir sünnet mahiyetinde olmayıp hareket kolaylığı için olduğunu söyleyenler, konaklamanın haccın menasikinden olmadığını belirtmek istemişlerdir. Orada konaklamanın sünnet olduğuna hükmedenler ise Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e uymak ve O'nun yaptığı gibi yapmak niyetiyle orada konaklamanın bu açıdan sünnet olduğunu söylemek istemişlerdir. Allah daha iyi bilir.