DEVAM: 44- UMRE BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ.
حدّثنا
يَعْلَى.
حدّثنا
إسْمَاعِيلُ.
سَمِعْتُ
عَبْدَ اللهِ
بْنَ أَبِي
أَوْفَى
يَقُولُ:
كَنَّا مَعَ
رَسُولِ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
حِينَ
اعْتَمَرَ.
فَطَافَ
وَطُفْنَا
مَعَهُ.
وَصَلَّى
وَصَلَّيْنا
مَعَهُ وَكُنَّا
نَسْتُرُهُ
مِنْ أَهْلِ
مَكَّةَ. لاَيُصِيبُهُ
أَحَدٌ
بِشَيْءٍ.
Abdullah bin Ebi
Evfa (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) (kaza) umresi yaptığı zaman biz de beraberinde idik.
Resulullah Ka'be'yi tavaf etti, biz de kendisiyle beraber tavaf ettik. O
(Makam-ı İbrahim arkasında iki rek'at) namaz kıldı, biz de onunla beraber
kıldık. Biz o'nu Mekke halkından koruyorduk ki kimsenin zararı O'na dokunmasın.
AÇIKLAMA: Taiha (r.a.)'ın hadisi Zevaid nevindendir. Şafii de bunu başka bir
senedie rivayet etmiştir. Bu hadis, umre'nin sünnet olduğuna hükmeden Hanefiler
için bir delildir.
İbn-i Ebi Evfa
(r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Buhari'nin rivayetinde Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Safa ile Merve arasmda sa'y
ettiği de bildirilmiştir. Bazı rivayetlerde ise hadisin son kısmı var da baş
kısmı yoktur. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in kıldığı haber verilen namazm tavaf
namazı olduğu Ebu Davud' un rivayetinde açıklandığı için bunu parantez içinde
belirtmek istedim.
Kaza umre'si
hicretin yedinci yılı Zilkade ayında yapıldı.
Buna kaza
umre'si denilmesinin sebebi şudur: Bir yıl önce umre yapmak üzere Resül-i Ekrem
(s.a.v.) ve sahabileri Medine'den Mekke'ye hareket ettiler. Fakat Mekke
müşrikleri onlara mani oldular ve umre yapmalarına yol vermediler. Bunun
üzerine meşhur Hudeybiye andlaşması düzenlendi. Bu andlaşma gereğince o yıl um
re yapılmadan geri dönüldü. Ertesi yıl, yani hicretin yedinci yılı andlaşma
gereğince umre yapıldı. Bu nedenle kaza umre'si ismi verildi.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1. Umre için
tava! edilir. Tavafı Ka'be-i Muazzama etrafmda yedi defa ve usulü dairesinde
dolaşmak suretiyle ziyaret etmektir. Tavaf cumhür'a göre umre'nin rüknüdür,
farzıdır. Yapılmaması halinde umre geçersizdir ve kurban kesmekle veya başka
bir şeyle telafi edilemez. Malik'' Şafii ve Ahmed de böyle demişlerdir.
Hanefiler'e göre ise tavafın dört şavt'ı, yani dört turu rükündür, farzdır.
Diğer üç şavt'ı vacibtir. Vacib olan kısmın yapılmaması halinde ceza kurbanı
ile telafisi mümkündür.
2. Umre
tavafından sonra tavaf namazı kılmak meşrüdur. Tavaf namazının hükmü ile ilgili
gerekli bilgi bu kitabın 33. babında verilmiştir. Hülasası şudur: Bu namaz
Hanefiler'e göre vacib, diğer üç mezhebe göre sünnettir.
3. Düşmanlardan
korunmak için gerekli tedbirin alınması meşrüdur.
UMRE'NİN HÜKMÜ
Umre'nin meşrüluğu
husüsunda alimlerin ittifakı mevcuttur. Ancak hükmü hakkında ihtilaf vardır.
Şöyle ki:
1. Hanefi
mezhebinin muhtar, yani kuvvetli kavli ile Malik i . mezhebinin meşhur kavline
ve Ebu Sevr'e göre umre sünnet-i müekkede'dir. Hanefi mezhebinin diğer bir
kavline göre ise vacibtir. EI-Bedayi sahibi buna tarafdar çıkarak: Umre fıtır
sadakası gibi vacibtir. Bazı arkadaşlarımıza göre de farz-ı kifaye'dir, der.
2. Şafii ve
Ahmed'in meşhür kavillerine göre umre farz'dır. Ömer, İbn-i Abbas, Zeyd bin
Sabit, İbn-i Ömer, Said bin el-Müseyyeb, Said bin Cübeyr, Ata, Tavüs, Sevri ve
İshak (r.a.)'den de böyle rivayet edilmiştir.
Tekroile yazarı
bu görüşleri naklettikten sonra her grubun delillerini nakletmektedir. Buna
ilişkin bilgiyi aktarmaya gerek görmüyorum.
UMRE'NİN
RÜKÜNLERİ VE ŞARTLARI
1. Hanefi
mezhebine göre umre'nin farzları ikidir: Umre niyetiyle ihrama gi:mek - ki buna
şart derler - ve tavaf'ın dört şavtı, yani Ka'be'nin etrafını dört defa
dolaşmak suretiyle ziyaret etmektir. Umre'nin vacibleri ise tavaf'ın kalan üç
turu, Safa ile Merve arasında sa'y, saç tıraşı ve mikatların dışından umre'ye
gidenlerin mikat'ta ihrama girmesi, mikat sınırları içinden umre'ye gidenlerin
de harem dışında, mesela Ten'im gibi bir yerde ihram'a girmesidir.
2. Şafii mezhebine
göre umre'nin rükünleri beştir. Umre niyetiyle ihrama girmek, Kabe'yi tavaf
etmek, Safa ile Merve arasında sa'y etmek, saç tıraşı olmak ve sayılan bu
rükünleri sırayla yapmaktır. Umre'nin vacibi ise mikat dışından umre'ye gidecek
olan kimsenin mikatta ihram'a girmesi, mikat sınırları dahilinden umre'ye
gidecek kimse'nin ise Harem dışında ihram'a girmesidir.
3. Maliki ve
Hanbeli mezheblerine göre umre'nin rükünleri: Umre niyetiyle ihram'a girmek,
tavaf ve sa'y dır. Umre'nin vacibi ise Şafii mezhebinin vacibidir.
UMRE YILIN
HERHANGİ BİR ZAMANINDA YAPILABİLİR Mİ?
1. Malik,
Şafii, Ahmed ve Cumhura göre umre yılın herhangi bir gününde yapılabilir,
herhangi bir gününde yapılmasında kerahat yoktur.
2. Ebu
Hanife'ye göre umre yılın herhangi bir gününde yapılabilir. Ancak Arefe günü
ile Kurban bayramının dört gününde yapılması tahrimen mekruhtur. Ebu Yusuf'a
göre ise Arefe günü ile Kurban bayramının ilk üç günü mekruhtur.
Umre için en
faziletli zaman ise Ramazan ayıdır. Resul-i Ekrem (s.a.v.) umre'yi yalnız hac
aylarında yapmıştır. Bunun hikmeti ise, hac aylarında umre yapmanın haramlığına
dair cahiliyet devri inancını yıkmaktır. RamazaN ayında yapılan umre'nin
faziletine dair hadisler bundan sonra gelen babta rivayet edilmiştir.