DEVAM: 9- (YEMEKTEN
SONRA) PARMAKLARI YALAMAK BABI
حدّثنا
مُوسى بْنُ
عَبْدِ
الرَّحْمنِ.
أَنْبَأَنَا
أَبُو
دَاوُدَ
الْحَفَرِيُّ
عَنْ سُفْيَانَ،
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ،
عَنْ جَابِرٍ؛
قَالَ: قَالَ رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((لاَ
يَمْسَحْ
أَحْدُكُمْ
يَدَهُ حَتَّى
يَلْعَقَهَا.
فَإِنَّهُ
لاَ يَدْرِي فِي
أَيِّ
طَعَامِهِ
الْبَرَكَةُ)).
Câbir (r.a.)'dan
rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir: «Hiç biriniz parmaklarını yalamadıkça elini bir beze
sürmesin. Çünkü bereketin, yemeğinin hangisinde olduğunu bilemez.»
AÇIKLAMA: İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai
tarafından da rivayet edilmiştir. Cabir (r.a.)'ın hadisini Müslim de rivayet
etmiştir.
3260, 3261.
hadislerin izahı bölümünde belirttiğim gibi yemeğe başlamadan önce elleri
yıkamak müstehabtır. Şayet eller temiz ise müstehabtır. Eğer eller pis, necis
ve mikroplu olup iyi yıkamadan onunla yemek yemek sağlık açısından tehlikeli
ise İslam'ın genel hükümleri gereğince elleri yıkamak farzdır. Çünkü vücudu ve
sağlığı tehlikeye sokmak haramdır. Durum bu olunca yemekten önce ellerini
güzelce yıkamış olan bir kimse şayet yemeği kaşık ve çatalla değil de Araplar
gibi sağ elinin parmaklarıyla yerse, yemeğe bulaşmış parmaklarını yıkama
imkanını bulamazsa, bezle silmeden önce yalaması gayet tabii ve normaldır.
Tiksinilecek bir durum söz konusu değildir. Böyle yapmak hem parmaklar üzerinde
kalan gıdanın zayi olmasını önler. Hem de yemeğin beze, sağa sola bulaşmasına
meydan vermez. Zaten yukarda numaralarını verdiğim hadislerin izahı bölümünde
yemekten sonra da elleri yıkamanın müstehablığını belirtmiştim.
Yine yukarda
anlattığım şekilde ellerini güzelce yıkadıktan sonra parmaklarıyla yemek yiyen
bir kimsenin, ellerinin tertemiz iken yemeğe oturduğunu bilen eşi, talebesi ve
çocuğu da seve seve ve tiksinmeden onun elini yalar. Elleri koyuna da yalatmak
mümkündür. Zaten hadislerde parmaklan bir insana yalatmak kaydı yoktur.
Hadisler uygun şartlar dahilinde ve parmakları istek dahilinde yalatmanın yasak
olmadığını ifade eder.
Tuhfe yazarı bu
hadisin izahı bölümünde özetle şöyle der: "Bu hadis, parmakları yalamak,
tiksinti verdiği için mekruhtur, diyenlerin sözünü reddeder. Evet, yemek esnasında
bir kimse parmağını yalayıp o parmağı tekrar kaba sokarsa gayet tabii sofradaki
arkadaşlarını tiksindirir. Böyle yapmak İslami adaba aykırıdır. Ama adam yemek
sofrasından kalktığı zaman bunu yaparsa başkasını tiksindirmesi söz konusu
değildir.
Cabir (r.a.)'ın
hadisinde yemekten sonra (yemeğe bulaşan) parmaklan yalama hikmetine işaretle:
"Çünkü kişi bereketin yemeğinin hangisinde olduğunu bilemez"
buyurulmuştur.
Nevevi, hadisin
bu cümlesiyle ilgili olarak: Yani bir insanın önündeki yemekte bir bereket
bulunur. Fakat yemek yiyen kişi bereketin, yediği kısımda mı, parmakları
üstünde kalanda mı, kabın dibinde kalanda mı veya yere düşen lokmada mı
olduğunu bilemez. Bu itibarla yemek yiyen kişi anılan kısımları israf etmemeli,
zayi etmemeli ki bereketi elde etmiş olsun. Bereketin asıl manası bir şeyin
artması ve hayırlı olmasıdır. Burada kasdedilen mana ise, vücüdun beslenmesi,
yemeğin dokunmaması, zarar vermemesi, ibadet ve iyi işleri yapabilmek için güç
kazanması ve diğer hayırlı şeylerdir.